WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mirasbırakan, ancak tasarruf özgürlüğünün sınırları içinde malvarlığının tamamında veya bir kısmında vasiyetname ya da miras sözleşmesiyle tasarrufta bulunabilir. Vasiyetnamenin yorumunda ''irade teorisinden'' yararlanılmaktadır. Vasiyetnamenin yorumunda uygulanacak olan genel kurallar ise; "vasiyetnamenin metnine bağlılık", "mirasbırakanın iradesine bağlılık" ve "dış etmenlerle bağlılık" olmak üzere üç başlık altında toplanmaktadır. Ölüme bağlı tasarrufun yorumlanmasında genel olarak uygulanacak ilk kural, ölüme bağlı tasarrufun metnine bağlı kalınmasıdır. Vasiyetnamenin metninde yer almayan bir olgu ise; vasiyetnamenin yorumu ile var kabul edilemez. Tasarrufun yorumlanmasında uygulanacak bir diğer kural ise; mirasbırakanın iradesine göre yorum yapmaktır. Kural olarak vasiyetnamenin yorumunda, murisin iradesini ayakta tutacak bir yol izlenmeli, azami biçimde murisin iradesinin açığa çıkarılmasına gayret gösterilmeli ve vasiyetnamenin tenfizine imkan sağlanmalıdır....

GEREKÇE: Dava, murisin aldatma, korkutma, baskı ve zorlama altında vasiyetname düzenlediği iddiasıyla açılan mirasçılıktan çıkarmaya yönelik vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. TMK. nın 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; 1- Ehliyetsizlik, 2- Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3- Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, 4- Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir. TMK'nın 557. maddesinde sayılan sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez. Hata, hile, tehdit veya cebre uğrayan vasiyetçi, sonradan bu vasiyeti açık veya zımmi olarak onaylamış veya kabul etmişse, bu takdirde, artık iptal davası açılamaz....

Öte yandan; TMK’nın “Vasiyetten dönme” başlığı altında düzenlenen 544 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; “Belirli mal bırakma vasiyeti de, vasiyetnamede aksi belirtilmedikçe , mirasbırakanın sonradan o mal üzerinde bu vasiyetle bağdaşmayan başka bir tasarrufta bulunmasıyla ortadan kalkar.” şeklinde düzenleme yapılmış olup; vasiyetçinin vasiyetinden dönmesi halinde ölüme bağlı tasarruf kendiliğinden hükümsüzdür. Ancak; ölüme bağlı tasarrufun hükümsüzlüğü, ifasının mümkün olmaması bir iptal sebebi olmayıp, vasiyetnamenin yerine getirilmesine yönelik açılacak olan davada değerlendirilebilecektir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2020/3558 E. Ve 2021/7483 K. Sayılı ilamı) TMK'nın 557.maddesinde sayılan sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak vasiyetnamenin iptali istenilemez....

Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

Ayrıca davacılar tarafından murisin okur yazar olmadığı iddia olunmuş olup, düzenlenen vasiyetnamede murisin okur yazar olmadığının açıkça belirtildiği, somut olayda vasiyetnamenin Türk Madeni Kanunu'nun 535. maddesine uygun olarak iki tanığın önünde vasiyetnamenin okunduğu ve tanıkların önünde murise okunduğu, mirasbırakanın vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan ederek vasiyetnamenin tanıklar tarafından imzalandığı, muris tarafından parmak basma şeklinde onaylandığı anlaşılmaktadır. TMK’nın 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sayılmış olup, bunlar; ehliyetsizlik, vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir. Kanunda belirtilen bu sebepler sınırlı sayıda olup, yalnızca bunlardan birinin varlığı halinde vasiyetnamenin iptali mümkün olacaktır....

Bilindiği üzere, TMK.nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; 1- Ehliyetsizlik, 2- Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3- Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, 4- Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir. TMK.nun 557. maddesinde sayılan sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez. TMK.nun 504. maddesine göre de "Mirasbırakanın yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama etkisi altında yaptığı ölüme bağlı tasarruf geçersizdir. Ancak, mirasbırakan yanıldığını veya aldatıldığını öğrendiği ya da korkutma veya zorlamanın etkisinden kurtulduğu günden başlayarak bir yıl içinde tasarruftan dönmediği takdirde tasarruf geçerli sayılır."...

Aile Eğitim Vakfı'nı mirasçı olarak atadığını öğrendiğini, ancak vasiyetnamenin manevi zorlama sonucunda düzenlendiğini, ayrıca murisin vasiyetname düzenlemeye ehil olup olmadığının araştırılması gerektiğini, davalı annesi ve erkek kardeşinin miras yolu ile hak sahibi olmaması için ellerinden geleni yaptıklarını ileri sürerek; vasiyetnamenin iptaline, olmadığı takdirde tasarruf oranını aşan kısmının iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalılar; davanın süresinde açılmadığını, vasiyette bulunan müteveffa ...'ın, bu vasiyetnamenin düzenlenmesi sırasında tasarruf ehliyetine sahip olduğunu, hür iradesi ile işlem yaptığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava; irade bozukluğu nedeni ve vasiyetten dönme nedeni ile vasiyetnamenin iptaline ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 557 nci maddesinde ölüme bağlı tasarrufların iptali sebepleri sınırlı olarak belirtilmiş olup, bunlar; 1- Ehliyetsizlik, 2- Tasarrufun yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3- Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlâka aykırı olması, 4- Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması hâlleridir. TMK’nın 557 nci maddesinde sayılan sebeplerin bulunması hâlinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez ise de, koşullarının varlığı durumunda tenkis talebine konu edilebilir (TMK. m. 560- 562)....

    Noterliğinin 23/06/2004 tarih ve 04940 yevmiye nolu düzenleme şeklinde vasiyetname düzenlediğini, vasiyetname ile Kumlu İlçesindeki 95 parsel sayılı taşınmazı davalıya bıraktığını, vasiyetnamenin şekil şartlarına uyulmadan düzenlendiğini, murisin tasarruf ehliyetinin bulunmadığını ve akıl sağlığının yerinde olduğuna ilişkin doktor raporu alınmadığını, görme engelli olup, okuma yazmasının olmadığını, mal kaçırma saiki ile vasiyetname düzenlediğini, müvekkilinin saklı payının ihlal edildiğini savunarak; vasiyetnamenin iptalini, aksi takdirde saklı pay oranında iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, vasiyetnamenin yasanın aradığı şekil şartlarını taşıdığını, murisin okuma yazma bildiğinin açıkça vasiyetnamede belirtildiğini, tasarruf nisabına aykırılık bulunmadığını, vasiyetnamenin murisin gerçek iradesini taşıdığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

      Bu genel açıklamaların ışığında somut olaya bakıldığında; mahkemece vasiyetnamenin iptali isteminin reddine karar verildiği, dava dilekçesi incelendiğinde dava konusunun “05.07.2005 günlü Zonguldak 2. Noterliğinin 12561 y. Nolu vasiyetmesinin iptali ile vasiyete konu taşınmazın tüm varisler adına tescili istemi”, talep sonucunun “vasiyetnamenin iptaline ve vasiyete konu taşınmazların tüm varisler adına tesciline…” ilişkin olduğu, “açıklamalar” başlıklı paragrafında sadece“..vasiyetnamenin tasarruf nisabını aşmıştır. Hukuka aykırıdır. Bu nedenle iptal edilmelidir.” şeklindeki açıklamalara yer verildiği, ön inceleme duruşmasında ise tenkis istemine ilişkin bir beyanı bulunmadığı ve bir başka ifade ile somutlaştırma yükümlüğünün yerine getirilmediğinin anlaşıldığı, davanın reddine ilişkin ilk kararın temyiz dilekçesinde de ölüme bağlı tasarrufun tenkisini talep ettikleri hâlde bu talepleri hakkında bir karar verilmediğine dair temyiz istemi bulunmamaktadır....

        UYAP Entegrasyonu