Bilindiği gibi; tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlararası kazandırmaların (teberru) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlararası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden sözedilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkündür. Tereke miras bırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu mameleki kıymetler ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Mirasbırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin bir aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir. Aktiften belirtilen borçların indirilmesi net terekeyi oluşturur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.07.2013 gününde verilen dilekçe ile ölüme bağlı tasarruf (vasiyetnamenin iptali) talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 06.06.2013 tarih ve 2012/436 Esas - 2013/240 Karar sayılı dosyanın gerekçeli karar suretinin getirtilerek Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 04.05.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde, özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken, TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek, davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak, önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse, kazandırma işleminde saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif ve subjektif unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya T.M.K'nun 565. maddesinin 1, 2 ve 3.bentlerinde gösterilenler ) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Medeni Kanun'un 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek; davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hissesinden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek; dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak; sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
daki taşınmazın satışı ile karşılanmış bulunduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın vasiyetnamenin iptaline ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacı tarafın tenkis istemine yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde; Saklı payları zedeleyen vasiyetnameler, kayıtsız koşulsuz tenkise tabidir (TMK md. 519). Tenkis davası, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası karşılıksız kazandırmaların yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, noterde düzenleme şeklinde yapılan vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 557 ve devamı maddeleri. 557 nci maddede "1. Tasarruf mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa, 2. Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, 3. Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlâka aykırı ise, .... Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa" bu sebeplerle ölüme bağlı bir tasarrufun iptali için dava açılabileceği düzenlemesi yer almaktadır. 3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 558 nci maddesinde; " İptal davası, tasarrufun iptal edilmesinde menfaati bulunan mirasçı veya vasiyet alacaklısı tarafından açılabilir....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli ...çılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
in aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 3-Birden çok saklı pay sahibine; ölüme bağlı tasarrufla yapılan ve tasarruf nisabı sınırını geçen kazandırmalar (teberrular) bu mirasçıların her birinin saklı payını aşan tutarlarla orantılı olarak tenkis edilebilir. (TKM.mad.503) Ölenin aksini düşündüğü tasarruftan anlaşılmadıkça, mirasçı nasbolunan veya kendilerine başka bir şekilde kazandırma (teberru) yapılan kimselere ait paylar, orantılı olarak tenkis edilir. (TKM. mad.505) Saklı pay sahibi mirasçılar...ve ...ile saklı pay sahibi olmayan ...'a) aynı tasarrufla kazandırma yapılması nedeniyle, saklı pay sahibi mirasçıların saklı paylarının tutarı, kendilerine yapılan kazandırmalardan indirilip, saklı payı aşan miktar bulunup, böylece saklı pay dışında kalan kısım tesbit edildikten sonra, saklı payı olmayanlara...'a) yapılan kazandırmada tayin edilip, bulunan miktarlar orantılı olarak tenkise tabi tutulmalıdır....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Türk Medeni Kanunu'nun 565. maddesinin 1, 2 ve 3....
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen ilk kararın Dairemizce "mirasçılıktan çıkarma (ıskat) sebeplerinin varlığının davalılar (ıskattan yararlananlar) tarafından kanıtlanamadığı; bu durumda mahkemece, TMK'nın 512/3. maddesi uyarınca mirasçılıktan çıkarmaya yönelik ölüme bağlı tasarrufun, davacı mirasçının saklı payları dışında (miras bırakanın tasarruf nisabı oranında) yerine getirileceği, başka bir ifade ile davacının saklı payını isteyebileceği düşünülmeden vasiyetnamenin tümden iptaline karar verilmesinin doğru görülmediği" gerekçesiyle bozulması üzerine, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....