Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif(nesnel) ve subjektif(öznel) unsurlar dikkate alınarak saptanmalıdır. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda(ölüme bağlı tasarruflar veya Türk Medeni Kanunu'nun 565. maddesinin 1., 2. ve 3. bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde, özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Türk Medeni Kanunu'nun 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek, davalı mahfuz hisseli mirascılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

    Türkiye'de bulunan taşınmazlar hakkında Türk hukuku uygulanır." 4. 5718 sayılı Milletlerarası Özel hukuk ve Usul Hukuku hakkındaki Kanun'un 20 inci maddesinin dördüncü fıkrası şöyledir; " Ölüme bağlı tasarrufun şekline 7.madde hükmü uygulanır. Ölenin milli hukukuna uygun şekilde yapılan ölüme bağlı tasarruflar da geçerlidir." 5....

      Öte yandan; TMK’nın 504 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre; “ Mirasbırakanın yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama etkisi altında yaptığı ölüme bağlı tasarruf geçersizdir. Ancak, mirasbırakan yanıldığını veya aldatıldığını öğrendiği ya da korkutma veya zorlamanın etkisinden kurtulduğu günden başlayarak bir yıl içinde tasarruftan dönmediği takdirde tasarruf geçerli sayılır.” 5.6. Somut olayda; davaya konu vasiyetnamenin davalının baskısı ve tehdidi sonucunda düzenlendiğini iddia edilmiş olup, mahkemece; vasiyetnamenin iptaline yönelik davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

        Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

          Türkiye'de bulunan taşınmazlar hakkında Türk hukuku uygulanır. 4.fıkrasında ise; Ölüme bağlı tasarrufun şekline 7.madde hükmü uygulanır. Ölenin milli hukukuna uygun şekilde yapılan ölüme bağlı tasarruflar da geçerlidir." hükmüne yer verilmiştir. Ölüme bağlı tasarruflarda şekil konusu menkul miras, gayrimenkul miras ayrımı yapılmadan düzenlenmiştir. (Nomer/Şanlı Devletler Hususi Hukuku, s.288). Bu kapsamda 5718 sayılı MÖHUK 20/4.maddesine göre, ölüme bağlı tasarrufun şekli, tasarrufun yapıldığı yer hukukuna veya işlemin esasına uygulanan hukuka veya ölenin milli hukukuna tabidir. Bu üç seçimli şekil kuralından amaç, ölenin son arzularının sonucu olan işlemin geçerliliğini sağlamaktır. Bu kural gereğince bir Türk vatandaşı yabancı ülkede yapıldığı yer hukukuna ya da Türk Hukukuna uygun bir vasiyetname yapılabilir. (Bkz....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/01/2021 NUMARASI : 2019/577 ESAS, 2021/49 KARAR DAVA KONUSU : Ölüme Bağlı Tasarruf (Mirastan Feragat Sözleşmesinin İptali) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile müvekkilinin murisi T1'nin aralarında Adana 4....

            in davalıya yapmış olduğu temlikin gerçek bakım karşılığı olduğu ve muvazaa ile illetli bulunmadığı saptanmak, öte yandan; yapılan temlikin bağış gibi sağlararası kazandırma veya vasiyetname veyahut miras mukavelesi şeklinde ölüme bağlı tasarruf niteliğinde bulunmadığından T.M.K.'nın 560 ile 571. maddesi arasında öngörülen tenkis hükümlerine tabi olmayacağı da gözetilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacılar vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ancak; keşfen belirlenen değer üzerinden harç ikmali yapılmadığı halde keşfen belirlenen değer üzerinden davalı taraf yararına fazla vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru değildir. Ne varki; anılan bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 5. maddesindeki " 3.520....

              Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile miras bırakanın hayatta olduğu, ancak ölüme bağlı tek taraflı tasarruf işlemi ile saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabileceği (ıskat edebileceği), hayatta iken Yasada belirtilen ölüme bağlı tasarruflar dışında dava yoluyla mirasçılıktan çıkarma istenemeyeceği gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı küçüğün ... Medeni Kanunu'nun 510 uncu maddesi uyarınca aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, mirastan ıskat istemine ilişkindir. 2....

                Dava resmi vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. Resmi vasiyetname hukuki niteliği gereği ölüme bağlı bir tasarruf olup ölüme bağlı tasarrufların iptal edilebilmesine yol açan sebepler de dört bent halinde TMK md.557’de sayılmıştır. Bunlar; 1- Ehliyetsizlik, 2- Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3- Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, 4- Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir. Bu iptal sebepleri Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere sınırlı sayıdadır ve bunların dışında bir sebeple ölüme bağlı tasarrufların iptali için dava açılamaz. (Yargıtay 3. HD, E: 2017/13002, K: 2019/2491; Yargıtay 3....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, ölüme bağlı tasarrufların iptali ile tenkis istemine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 2.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 12.03.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu