Mirasbırakan, ölüme bağlı tasarruf ile hukuka ve ahlaka aykırı olmamak koşulu ile kanuni ya da atanmış mirasçılar lehine belirle mal vasiyet edilenlere, birşey yapmak ya da yapmamak şeklinde; kendisi ve üçüncü kişiler yararına alacak hakkı doğuracak şekilde mükellefiyet yükleyebileceği gibi, tasarrufu bu şarta da bağlayabilir. (TMK. m. 515) Bu şart mirasbırakanın ölümünden önce tahakkuk edecek bir şart olabileceği gibi, ölümünden sonrasına ilişkin bir şartta olabilir. Şarta bağlı olarak lehine mal vasiyet olunan şahsın, bunu kazanabilmesi için tasarrufta öngörülen şartın gerçekleşmesi gerekir. Başka bir ifade ile, şart gerçekleşirse ölüme bağlı tasarruf hüküm ifade eder. (BK.m. 149/2)Aksi halde, tasarruf hiç bir hüküm meydana getirmez. Somut olayda; ortak muris tarafından şarta bağlı bir vasiyetname düzenlenmiştir. Yukarıda açıklanan mevzuat ve ilkeler gereğince, şarta bağlı olarak yapılan bu vasiyetname geçerlidir....
Mirasçılıktan çıkartma, saklı payın temelini teşkil eden aile dayanışmasının zedelendiği hallerde, mahfuz hisseli mirasçıyı mirastan uzaklaştırma olanağını miras bırakana tanıyan ölüme bağlı bir tasarruftur. Mirasçılıktan çıkarma murisin tek taraflı ölüme bağlı bir tasarrufu ile gerçekleşir. Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemesi, mirasbırakana veya aile üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülükleri önemli ölçüde yerine getirmemesi halinde miras bırakanın yapacağı ölüme bağlı tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkartabilir. Mirasçılıktan çıkarılan (ıskat edilen) kimse mirastan pay alamayacağı gibi tenkis davası da açamaz. Ölüme bağlı tasarrufta mirastan çıkarma sebebi gösterilmişse ıskat geçerlidir. Mirastan çıkarma sebebinin varlığını ispat etmek çıkarmadan yararlanan mirasçıya ait bulunmaktadır. TMK.'nun 510. maddesinde mirasçılıktan çıkarmanın ölüme bağlı tasarrufla yapılabileceği öngörülmüştür....
Medeni Kanunun 560.maddesi gereğince, ”Saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar, miras bırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler. Tenkis davası, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlararası karşılıksız kazandırmaların yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. O halde mahkemece, yukarıdaki ilke ve esaslar gözetilerek vasiyetname ile yapılan tasarrufun tenkise tabi olup olmadığı, mirasçıların saklı paylarını aşan bir durumun bulunup bulunmadığının saptanmasından sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
Vasiyetnamenin korkutma, zorlama sonucu yapılması sebebine de dayanılarak iptali istenilmiştir (TMK. md. 557/...). Ayrıca, vasiyetnamenin esasa ilişkin iptal sebeplerinden olan mirasbırakanın ölüme bağlı tasarrufu korkutma etkisi altında yaptığı hususu gerçekleşmişse ölüme bağlı tasarrufun iptaline karar verilmelidir. İkrah (korkutma) kişinin irade serbestisini ihlal suretiyle onu gerçek isteğine uymayan bir beyanda bulunmak zorunluluğunda bırakan, hukukun caiz görmediği davranışlardır. İkrah maddi ve manevi olmak üzere iki türlüdür. Bir kimseye o akdi yapmasını temin için maddi tazyik yapılmışsa, örneğin eli tutularak zorla sözleşmenin altı imzalatılmışsa bu halde maddi ikrah hali varsayılır. Öte yandan bir kimsede korku yaratarak ona istenilen işlemi yaptırmayı amaçlayan tehdide de manevi ikrah denilir....
Ölüme bağlı tasarrufun iptali TMK' nın 557- 559.maddeleri arasında düzenlenmiş olup, buna göre tasarruf miras bırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapıldıysa, tasarruf, yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler, hukuka ve ahlaka aykırı ise, tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış ise, bu sınırlı sebeplere dayalı olarak vasiyetnamenin iptalini talep edilebileceği belirtilmiştir. Ölüme bağlı tasarrufun iptal sebepleri esasa ilişkin ve şekle ilişkin iptal sebepleri olarak iki bölümde incelenebilir. Ölüme bağlı tasarrufun esasa ilişkin iptal sebepleri ehliyetsizlik, irade sakatlığı, hukuka aykırılık ve ahlaka aykırılıktır. Şekle ilişkin iptal sebebine gelince, ölüme bağlı bir tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa iptal davasına konu olabilir. Davacı bu iptal nedenleri bakımından delil sunmalıdır....
Dosyada toplanan bilgi ve belgelerden, özellikle Dairenin geri çevirme kararı üzerine ...Genel Müdürlüğünün 13.04.2007 gün ve 6773 sayılı yazısı içeriğinden davalıların yöneticileri oldukları ileri sürülen vakfın ölüme bağlı tasarruf yolu ile kurulduğu ancak bu vakfın yöntemince tescil edilmediği, böylece tüzel kişilik kazanmadığı anlaşılmaktadır. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 102. maddesinin birinci fıkrasında vakıf kurma iradesinin ölüme bağlı tasarrufla açıklanacağı ve vakfın yerleşim yeri mahkemesinde tutulan sicile tescil ile tüzel kişilik kazanacağı öngörülmüştür. Maddenin üçüncü fıkrası hükmüne göre de vakıf ölüme bağlı tasarrufa dayanıyorsa ilgililerin (vakfedenin mirasçılarından birinin) veya vasiyetnameyi açan sulh hakiminin bildirimi üzerine ya da ...Genel Müdürlüğünce tescil istemi için mahkemeye başvurulur....
bağlı tasarrufla yapılan kazandırmanın tasarruf edilebilir kısmı aşıp aşmadığı ve davacının saklı payına el atılıp atılmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/665 Esas sayılı dosyası ile açılmış olup, 05.07.2022 tarihinde vasiyetin açılıp okunduğunun tespitine karar verildiğini, bu karar müvekkillere işbu dava tarihi itibarı ile henüz tebliğ edilmediğini, dava konusu ölüme bağlı tasarruf TMK.nun 557. maddesinde yer alan iptal sebeplerini taşıdığını bildirerek dava konusu Bakırköy 26....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, noterde düzenleme şeklinde yapılan vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 557 ve devamı maddeleri. 557 nci maddede "1. Tasarruf mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa, 2. Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, 3. Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlâka aykırı ise, .... Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa" bu sebeplerle ölüme bağlı bir tasarrufun iptali için dava açılabileceği düzenlemesi yer almaktadır. 3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 558 nci maddesinde; " İptal davası, tasarrufun iptal edilmesinde menfaati bulunan mirasçı veya vasiyet alacaklısı tarafından açılabilir....