Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemesi mirasbırakana veya aile üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülükleri önemli ölçüde yerine getirmemesi halinde mirasbırakanın yapacağı ölüme bağlı tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkartabilir. Mirasçılıktan çıkartılan (ıskat edilen) kimse mirastan pay alamayacağı gibi tenkis davası da açamaz. Ölüme bağlı tasarrufta mirastan çıkarma sebebi gösterilmişse ıskat geçerlidir. Mirastan çıkarma sebebinin varlığını ispat etmek çıkarmadan yararlanan mirasçıya ait bulunmaktadır. TMK'nın 512/3. maddesinde "Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir; ancak, mirasbırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık bir yanılma yüzünden yapmışsa, çıkarma geçersiz olur" düzenlemesine yer verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21/03/2014 gününde verilen dilekçe ile miras payının devri sözleşmesinin iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06/04/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından duruşmalı olarak temyizi istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, davanın niteliği gereği duruşma talebinin reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, miras payı devri sözleşmesinin iptaline ilişkindir. Davacı vekili, davacı ile davalıların kardeş olduğunu ve 05.12.1992’de vefat eden muris ...’ın mirasçıları olduklarını, davalıların davacıya ''Bankada pamuk parası var bunu almak için imzalaman gereken evrak var'' diyerek ......
Muris tarafından bizzat ... 4.Asliye Hukuk Mahkemesi'ne 03/12/2001 tarihinde davacı aleyhine, kendisine bakmadığı gerekçesiyle ölünceye kadar bakma vadiyle bıraktığı bu taşınmazın tapusunun iptal edilerek adına tescili için dava açmış, muris yargılama aşamasında (21/08/2002) vefat etmiş, davaya diğer mirasçılar devam etmiş, yargılama sonunda da, davalının (eldeki davanın davacısı) ölünceye kadar bakma aktinin yerine getirmediği gerekçesiyle davalı adına olan tapunun iptali ile davaya devam eden mirasçıların miras hisseleri oranında iptali ile bu mirasçılar adına tesciline karar verilmiş, hüküm Yargıtay denetiminden geçerek 28/11/2007'de kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır. Vasiyetname, ölüme bağlı bir tasarruf olup, ölüm halinde hukuki sonucu doğurur. Türk Medeni Kanunun 542.maddesinde; miras bırakan, vasiyetname için kanunda öngörülen şekillerden birine uymak suretiyle, yeni bir vasiyetname yaparak önceki vasiyetnameden her zaman dönebilir....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığını objektif ve subjektif unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Medeni Kanunu'nun 565. maddesinin 1, 2 ve 3.bentlerinde gösterilenler ) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Medeni Kanunu nun 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hissesinden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
'ın, eşinin kendisinden önce ölmesi durumunda ondan kendisine gelebilecek miras hisselerini de vasiyet ettiğine dair herhangi bir açıklık bulunmadığı gibi vasiyetname metninden yorum yolu ile dahi bu sonuca varılamayacağına ilişkin bir gerekçeye dayanılmaktadır. Kanun Koyucu, yasal mirasçıların bir kısmına, miras bırakanın tasarruflarıyla ortadan kaldırılamayan, dokunulamayan bir miras hakkı tanımıştır. Kanun koyucu tarafından tanınan bu hakka saklı pay (mahfuz hisse) denir. Kendisine saklı pay tanınan mirasçılara da saklı paylı mirasçı denmektedir. Saklı paylı mirasçının hakkı, miras bırakanın iradesinden bağımsız olarak güçlendirilmiştir. Miras bırakan saklı pay üzerinde dilediği gibi tasarrufta bulunamaz. Saklı paylı mirasçıların bu haklarını ortadan kaldıracak ölüme bağlı tasarruflarda bulunamaz....
Mirasçı atamaya veya vasiyete ilişkin ölüme bağlı tasarrufa mirasçılar veya başka vasiyet alacaklıları tarafından kendilerine bildirilmesinden başlayarak bir ay içinde itiraz edilmedikçe, lehine tasarrufta bulunulan kimseye, sulh mahkemesince atanmış mirasçı veya vasiyet alacaklısı olduğunu gösteren bir belge verilir. Mirasçılık belgesinin geçersizliği her zaman ileri sürülebilir. Ölüme bağlı tasarrufun iptaline ilişkin dava ... saklıdır." 3.5718 ... Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuk Hakkında Kanun'un 20 inci maddesi şöyledir; "(1) Miras ölenin millî hukukuna tâbidir. Türkiye'de bulunan taşınmazlar hakkında ... hukuku uygulanır. (2) Mirasın açılması sebeplerine, iktisabına ve taksimine ilişkin hükümler terekenin bulunduğu ülke hukukuna tâbidir. (3) Türkiye'de bulunan mirasçısız tereke Devlete kalır. (4) Ölüme bağlı tasarrufun şekline 7 nci madde hükmü uygulanır. Ölenin millî hukukuna uygun şekilde yapılan ölüme bağlı tasarruflar da geçerlidir....
Miras bırakanın TMK'nin 506. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır. Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez....
Miras bırakanın TMK'nin 506. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır. Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez....
Davacıların 55, 66 ve 382 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince; Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur....