Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/665 Esas sayılı dosyası ile açılmış olup, 05.07.2022 tarihinde vasiyetin açılıp okunduğunun tespitine karar verildiğini, bu karar müvekkillere işbu dava tarihi itibarı ile henüz tebliğ edilmediğini, dava konusu ölüme bağlı tasarruf TMK.nun 557. maddesinde yer alan iptal sebeplerini taşıdığını bildirerek dava konusu Bakırköy 26....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/441 esas sayılı dosyası) yönünden; vasiyetnamenin iptali talebine ilişkin davasının reddine, tenkis talebinin kabulü ile, vasiyetnamenin tenkisine, tenkis bilirkişisi ...'...
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
Ancak yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere saklı pay sahibi mirasçıların gizli bağış iddiasına dayanarak tenkis isteğinde bulunabilecekleri açıktır. Bilindiği üzere, tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik ) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur....
Davalı taraf savunmasında; tenkis davası açtıklarını,bu iki davanın birleştirilmesini, bu talebin kabul görmemesi durumunda, tenkis davasının kesinleşmesinin bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafça süresinde temyiz edilmiştir. Davada, vasiyetnamenin tenfizi istenilmiştir. Vasiyetnamenin tenfizine karar verilebilmesi için, vasiyetnamenin usulüne uygun açılıp okunması ve vasiyetnameye ilişkin bir itirazın bulunmaması gerekir. Oysa, davalı cevap dilekçesinde; söz konusu vasiyetname ile ilgili olarak tenkis davası açtığını, derdest bulunduğunu ileri sürmüştür. Tenkis davası, TMK'nun 560-562 maddelerinde düzenlenen, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen gerek ölüme bağlı ve gerekse sağlararası kazandırmalarının kural olarak saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar tarafından mirasbırakanın tasarruf edebileceği sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu davalardandır....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
Mahkemece, “Ölünceye kadar bakma sözleşmesi ölüme bağlı tasarruf olmayıp sağlararası yapılan karşılıklı kazandırıcı bir sözleşmedir. Borçlar Yasasının 512.maddesi gereği şekil açısından her ne kadar ölüme bağlı tasarruf hükümlerine tabi olsa da, borçlar hukuku niteliği taşımaktadır. Sözleşmenin ifası açısından bakım alacaklısının mülkiyeti devir borcu vefatı nedeniyle mirasçılara geçmiştir. Dolayısıyla bu açıdan sözleşmenin ifa edileceği yer taşınmazların bulunduğu yer olduğundan taşınmazların bulunduğu mahal mahkemenin de ...Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle mahkememizin yetkisizliğine” gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ... ve ... Noterliğinde düzenlenen iki adet ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.Ölünceye kadar bakma akdinde alacaklı ivaz olarak mevcut mal varlığını veya bu mal varlığından bir kısım mal ve haklarını bakım borçlusuna devretmek borcunu üzerine alır....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve subjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak saptanmalıdır. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nın 565. maddesinin 1., 2. ve 3. bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde, özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nın 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek, davalı mahfuz hisseli mirascılardan ise aynı Kanun'un 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
Bu durumda, davacının tenkis talebinde bulunduğunun kabulü gerekir. TMK.nun 505.maddesine göre; "Mirasçı olarak alt soyu, ana ve babası veya eşi bulunan miras bırakan, mirasının saklı paylar dışında kalan kısmında ölüme bağlı tasarrufta bulunabilir. Bu mirasçılardan hiçbiri yoksa, miras bırakan mirasının tamamında tasarruf edebilir. TMK.nun 560.maddesine göre de; "Saklı payını alamayan mirasçılar, miras bırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler." Vasiyetnameler, hiçbir şart aranmaksızın tenkise tabidir. Mahkemece; dava dilekçesinde, davacıların mahfuz hisseye tecavüzde bulunduğu belirtilerek, işlemin iptalinin istenmiş olduğu ve talebin tenkis istemini de içerdiği gözetilerek; bu talep doğrultusunda da bir inceleme ve araştırma yapılarak sonucu doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, bu hususta eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm verilmiş olması da doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....