E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Asıl dava tenkis, birleşen dava muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince asıl dava ve birleşen davanın davacılar Muhammet Görgülü ve Ümmü Dinçer yönünden reddine, asıl dava ve birleşen davanın davacı Emine Lale yönünden Feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili istinaf yoluna başvurmuştur. Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik ) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür....
Mahkemece, vasiyetnamelerin iptali talebinin reddine, tenkis talebinin kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Mirasçılık ve mirasın geçişi mirasbırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir (4722 s. Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun m. 17). Mirasbırakan 01.01.2002 tarihinden önce ölmüşse 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin, 01.01.2002 tarihinden sonra ölmüşse 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ilgili hükümlerinin uygulanması gerekir. Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının oğlunu mirasından ıskat etmek istiyorsa ölüme bağlı tasarruf yapabileceği, mahkemeler nezdinde bu işlemi yapmaya zorlayan bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Iskatını istediği oğlunun borç içinde olduğunu, aleyhine açılmış pek çok ceza dosyası olduğunu, iki yıldır görüşmediklerini, mağduriyetinin dikkate alınmadığını ileri sürerek hükmün kaldırılmasını istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ölüme bağlı tasarruf ile ıskat mümkün olduğundan bu davanın açılmasında hukuki yarar olmadığı gerekçesiyle istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemiş ise, ya da mirasbırakana veya ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemiş ise mirasbırakan yapacağı ölüme bağlı tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkartabilir (4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 510. maddesi). Mirasçılıktan çıkartılan (ıskat edilen) kimse mirastan pay alamayacağı gibi tenkis davası da açamaz. Mirasbırakan başka türlü tasarrufta bulunmuş olmadıkça, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa mirasbırakanın yasal mirasçılarına kalır (TMK m. 511). Bu kez yapılan inceleme sonucunda; tarafların murisi ...'in Eceabat Noterliğinin 11.08.2003 günlü ve 736 sayılı düzenleme şeklindeki vasiyetname ile oğlu ...'i mirasçılıktan çıkardığı, mirasçılıktan çıkardığı ...'in miras payını ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; üstsoy tarafından altsoyun mirasçılıktan çıkarılması istemine ilişkin olup, mahkemece mirasçılıktan çıkarmanın belirli şartlar altında ve ölüme bağlı tasarrufla yapılabileceği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen hükmün, davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine, Hukuk işbölümü İnceleme Kurulunun 24.11.2015 günlü ve 2015/28779 E. 2015/16934 K. sayılı ilamı ile temyiz itirazlarının incelenmesi için dairemize gönderilmiştir. Dairemizce yapılan ön inceleme sonucunda 14.12.2015 günlü ve 2015/17734 E. 20130 K. sayılı ilam ile eksikliklerin giderilmesi için dava dosyası yerel mahkemeye geri çevrilmiş, eksiklikliklerin giderilmesinden sonra gelen dava dosyası Dairemizin 2016/2553 E. sırasına kaydedilmiştir....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve subjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Medeni Kanunun 507. maddesinin 1,2 ve 3 fıkrasında gösterilenler) veya mahfuz hisseyi ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Medeni Kanunun 512. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek dayalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı kanunun 503.maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra Sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
a bağış suretiyle temlik ettiği, davacının, yapılan işlemin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tenkis isteği ile eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, mirasçılık ve mirasın geçişi miras bırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir (4722 s.Y. 17.md.) Miras bırakan 1.1.2002 tarihinden önce ölmüşse 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin, 1.1.2002 tarihinden sonra ölmüşse 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ilgili hükümleri uygulanır. Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (tebberru) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul;miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve subjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak saptanmalıdır. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nın 565. maddesinin 1., 2. ve 3. bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde, özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nın 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek, davalı mahfuz hisseli mirascılardan ise aynı Kanun'un 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
bağlı tasarrufunun murisin tasarruf nisabını aşan ve müvekkilinin mahfuz hissesine tecavüz eden kısmının tenkisine, tercih hakkının tenkise karar verilecek kısmın bedelinin ödenmesi yönünde kullanılması halinde faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....