Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda davacı tarafından saklı paylı mirasçısı olan Metin Demir'in mirastan ıskatına karar verilmesinin talep edildiği, miras bırakan hayatta olup ancak, ölüme bağlı tek taraflı tasarruf işlemi ile saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabileceği (ıskat edebileceği), yasada belirtilen ölüme bağlı tasarruflar dışında dava yoluyla mirasçılıktan çıkarma istenemeyeceği gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
Mirasçılıktan çıkarılanın çıkarma tasarrufuna itiraz etmemesi durumunda da iflâs idaresi veya alacaklılar, aynı koşullarla tenkis davası açabilirler." şeklinde, yine aynı kanunun 563. maddesinde; "Tenkis, mirasbırakanın arzusunun başka türlü olduğu tasarruftan anlaşılmadıkça, mirasçı atanması yoluyla veya diğer bir ölüme bağlı tasarrufla elde edilen kazandırmaların tamamında, orantılı olarak yapılır....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve subjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi Tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Medeni Kanunun 507. maddesinin 1,2 ve 3 fıkrasında gösterilenler) veya mahfuz hisseyi ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Medeni kanunun 512. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı kanunun 503. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
Bölge adliye mahkemesince; davacının talebinin sadece vasiyetnamenin iptaline ilişkin olduğu, murisin işlem tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğunun tespit edildiği, vasiyetnamenin iptalini gerektirecek herhangi bir yasal neden bulunmadığı, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Dava; vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. Mirasçılıktan çıkarma (ıskat); mirasbırakanın, kanunda belirtilen sebeplerin varlığı halinde, ölüme bağlı bir tasarruf ile saklı paylı mirasçısının mahfuz hisse üzerindeki haklarını tamamen veya kısmen ortadan kaldırmasıdır....
E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, vasiyetnamenin iptali, aksi halde tenkis istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince vasiyetnamenin iptali davasının kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Türk Medeni Kanunun 557. maddesine göre " Aşağıdaki sebeplerle ölüme bağlı bir tasarrufun iptali için dava açılabilir: 1. Tasarruf mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa, 2. Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, 3. Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlaka aykırı ise, 4. Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa." Vasiyetnamede, murisin "şahsi mezarımın yaptırılması koşulu ile" tüm mal varlığımı Türkiye Yardım Sevenler Derneği İzmir Merkezi Dr....
-KARAR- Dava, tenkis isteğine ilişkin olup, mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Ancak, miras bırakan çekişme konusu taşınmazın temlikini satış suretiyle gerçekleştirmiştir. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 560 ila 571. maddeleri arasında öngörülen tenkis davası, murisin bağış gibi sağlar arası, miras mukavelesi veya vasiyet gibi ölüme bağlı tasarruflarının söz konusu olduğu durumlarda dinlenebilir. Oysa, eldeki davada, murisin yaptığı temlik ne sağlar arası tasarruf ne de ölüme bağlı tasarruf olmadığına göre tenkis davasının dinlenmesine olanak yoktur. O halde, yerel mahkemenin davanın reddine dair kurduğu hüküm bu gerekçe ile ve sonucu itibariyle doğrudur. Davacının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.75.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 06.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek, davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlararası tasarrufları dikkate almak gerekir....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
Öncelikle yukarıda açıklama dikkate alındığında en başında dahi davacı tarafça usulüne uygun şekilde avukata verilen vekaletname bulunmadığı gibi vekil tarafından verilen kesin süre içerisinde de usulüne uygun vekaletnamenin sunulmadığı anlaşılmakla mahkemece usulden verilen ret kararı haklı olduğu gibi kaldıki davanın esası yönünden ise Medeni Yasanın 510. maddesin de mirasçılıktan çıkarmanın ölüme bağlı tasarrufla yapılabileceği davalıları mirastan mahrum etmek isteyen davacının halen sağ olduğu, sağ olan anne ölüme bağlı bir tasarruf ile oğulları olan davalıları mirastan mahrum edip mirastan iskat edebilirler....
Hukuk Dairesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.112015 gününde verilen dilekçe ile ölüme bağlı tasarruf (vasiyetnamenin iptali ve tenkis) talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.10.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Muris İbrahim Karaağaç'ın mirasçılık belgesine dosya içerisinde rastlanılamadağından ilgilisinden temin edilerek, Dairemize gönderilmesi üzere dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 18.07.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....