İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davalının öz babası olması sebebiyle davalının kütükten silinmesinin hukuken mümkün olmadığı; ayrıca davacının yapacağı bir ölüme bağlı tasarrufla davalı kızını mirasçılıktan çıkarmasının mümkün olduğu bunun için dava açmasına gerek olmadığı, kaldı ki mirasçılıktan çıkarmanın ancak ölüme bağlı tasarrufla mümkün olabileceğinden bu hususta dava açmasının da mümkün olmadığı, mirasçılıktan çıkarma sebepleri bakımından tespit davası da açılamayacağından; HMK'nın 115 inci maddesi uyarınca hukuki yarar yokluğundan açılan davanın usulden reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Antalya 9.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/155 esas sayılı dosyası ile taraflar arasında görülen tenkis davasında müvekkili adına kayıtlı taşınmazlarına teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiğini, iş bu karara karşı murisin müvekkiline ölüme bağlı veya sağlar arası işlemlerle hiçbir şey kazandırmaması veya devretmemesi nedeniyle taraflarınca itiraz edildiğini ve 19/07/2022 tarihinde itirazın reddine karar verildiğini, taraflar arasında tenkis davası açıldığını, davalı müvekkili T5’e murisi tarafından herhangi bir taşınır veya taşınmaz devri yapılmadığını ve ölüme bağlı tasarrufta bulunulmadığını, tüm malların miras yoluyla intikal ettiğini, davalı müvekkilinin Antalya 4.ASHM’nin 2016/436 esas 2017/442 Karar sayılı ilamı ile saklı payını geri kazandığını, davacılar tarafından tenkis davasının bir yıllık hak düşürücü süre kaçırıldıktan sonra açıldığını, davacıların taşınmazlarını 26/12/2019 tarihinde intikal...
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve subjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Medeni Kanunun 565. maddesinin 1,2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Medeni Kanunun 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli ...çılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davalının öz babası olması, davalının davacının öz kızı olması sebebiyle evlatlıktan reddedilmesinin hukuken mümkün olmadığı, mirasçılıktan çıkarmanın ancak ölüme bağlı tasarrufla mümkün olabileceğinden bu hususta dava açmasının da mümkün olmadığı, mirasçılıktan çıkarmanın dava yolu ile kullanılamayacağı gerekçesiyle HMK'nın 115 inci maddesi uyarınca hukuki yarar yokluğundan açılan davanın usulden reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı asıl istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davacı asıl istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince aleyhine haksız olarak vekalet ücretine hükmedildiğini, talebinin TMK'nın 510 uncu maddesi kapsamında olduğunu, davalının aile yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmediğini ileri sürmüştür. C....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda tapu iptali ve tescil davasının reddine, tenkis davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1.Davacının tapu iptali ve tescil davasına yönelik temyiz itirazlarının dosyadaki delillere göre REDDİNE, 2.Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Kazandırma saklı paylı mirasçıya yapıldığından, davalının saklı payı düşülerek gerçek kazandırma tutarının belirlenmesi gerekirken bu saklı pay düşülmeden tenkis hesabı yapılması doğru olmamıştır (TMK. Md.561). Ayrıca, sabit tenkis oranı hesaplanırken davalının temlik konusu taşınmazda yaptığı iyileştirmeler dikkate alınmasına karşın,taşınmazın tercih hakkının kullanıldığı tarihteki değeri belirlenirken bu iyileştirme tutarının dikkate alınmaması doğru bulunmamıştır. Tenkis davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlararası karşılıksız kazandırmaların yasal zemine çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır....
DAVA TÜRÜ :Tenkis Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. (4722 S.K. md.17) Taşınmazların bölünmezliği 03.06.2004 tarihinde belirlendiği halde tercih hakkı 21.06.2001 tarihinde kullandırılmış, davalılardan ...e ise tercih hakkı kullandırılmamıştır. Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (tebberru) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır....
Bu nedenle dava, vasiyetnamenin ehliyetsizlik ve irade sakatlığı nedenleriyle iptali, mirasçılıktan çıkarmanın iptali ve tenkis isteklerine ilişkindir. 5.2.Vasiyetnamenin iptali, mirasçılıktan çıkarmanın iptali ve tenkisi davaları, ölüme bağlı tasarrufun iptal edilmesinde çıkarı olan mirasçı tarafından, ölüme bağlı tasarruftan yararlanan kişilere karşı açılabilecektir. Bu nedenledir ki, iş bu davalarda mahkemenin öncelikle yapması gereken; taraf teşkilini sağlamaktır. 5.3.Mirasbırakan başka türlü tasarrufta bulunmuş olmadıkça, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa mirasbırakanın yasal mirasçılarına kalır. (TMK. 511/2) Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebilir.(TMK. 511/3) Bu yasal hüküm gereği, davada husumetin çıkarmadan ve vasiyetnameden yararlananlara yöneltilmesi zorunludur....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre; icap ederse, kazandırma işleminde saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif ve subjektif unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Medeni Kanun'un 565. maddesinin 1, 2 ve 3. bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis hükümleri uygulanırken Medeni Kanun'un 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanun'un 561. maddesinde yer alan mahfuz hissesinden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....