Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak İLK DERECE MAHKEMESİ : Menemen 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş olup, Mahkeme hükmüne karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle, kararın kaldırılarak davanın kısmen kabulüne kısmen reddine/karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, bu kez Bölge Adliye Mahkemesi kararının Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talep etmiştir....

    Bu halde davacı vekiline, hangi mal varlığından ne miktarda hangi alacak talebinde bulunulduğu yönünde süre verilmeden yazılı şekilde tedbir talebinin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Davacı tarafın talebi, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup bu halde mahkemece öncesinde tesis edilen ihtiyati tedbire ilişkin ara kararlarının HMK. 396. madde kapsamında değerlendirilmesi de mümkün bulunmamaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi ... ile Evgenia Kacaroğlu aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının reddine dair Manavgat 3....

      İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 sayılı TMK'nin 202/1.maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir....

        Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, davanın tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak isteğine ilişkin olduğuna, Mahkemece fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verildiğine, reddedilen kısmın tapu iptal-tescil isteğini de içerdiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. .... Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Dairenin yerleşmiş ilke ve esaslarına göre, tasfiyeye konu taşınmazın bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının kısmen kabulüne dair ... 8. Aile Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazlar ve araç nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ..., davanın reddini savunmuştur....

            "İçtihat Metni"DAVA TÜRÜ : Mal Rejimi Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak MAHKEMESİ : ... 12. Aile Mahkemesi KARAR Davacı/birleşen dosyada davalı vekili ve davalı/birleşen dosyada davacı vekili, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince verilen, asıl ve birleşen davalarının kabulüne dair karar, davacı/birleşen dosyada davalı vekilince ve davalı/birleşen dosyada davacı vekilince istinaf edilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafların istinaf başvurusunu esastan reddetmiş, bu son karar, davacı/birleşen dosyada davalı vekilince temyiz edilmiştir. Ne var ki davacı/birleşen dosyada davalı ... vekili ve davalı/birleşen dosyada davacı ... ... vekili 24.09.2020 tarihli e-imzalı dilekçelerinde davadan feragat ettiklerini bildirmişler ve vekaletnamelerinde davadan feragata yetkili oldukları görülmüştür. Davadan feragat geniş kapsamlı bir beyan olup, HMK'nin 309. maddesi gereği kati bir hükmün neticelerini doğurur....

              Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202). Tasfiyeye konu ... plaka sayılı araç, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 31.07.2012 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad.179). Mahkemece, hesap bilirkişi raporu benimsenerek tasfiyeye konu araca ilişkin katılma alacağı talebinin reddine karar verilmiş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplama yukarıda açıklanan ilke ve yasal düzenlemelere uygun değildir....

                GEREKÇE : Davanın konusu, kişisel mallar ile ziynet eşyalarının iadesi ve mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı katılma alacağı davasıdır. Mahkemece, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm aleyhine davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından adli yardım talepli olarak açılan davada, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 5.000 TL dava değeri gösterilerek, kişisel eşyalar ile ziynet eşyalarının iadesinin, ayrıca mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı katılma alacağı davası açılmıştır....

                  İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejimin tasfiyesinden kaynaklanan iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mal rejimi sona erdiğinde eşlerin ya da mirasçılarının tasfiye davası sonucunda katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacak hakları doğar. Kural olarak, eşlerden birine ait mal varlığında, diğer tarafın mülkiyet veya başka ayni hak talebi söz konusu olamaz. Mal rejiminin tasfiyesi isteğinde bulunan eşe ya da mirasçılarına tanınan hak ayni olmayıp, şahsi alacak hakkıdır (07.10.1953 gün 8/7 YİBK, 4721 sayılı TMK'nun m. 227/1, 231, 236/1). TMK'nun 239/1. fıkrasında; "katılma alacağı ve değer artış payı ayın veya para olarak ödenebilir…” denilmektedir. 226/3. madde de ise "Eşler karşılıklı borçları ile ilgili düzenleme yapabilirler" hükmüne yer verilmiştir. Anılan kanuni düzenlemelerden de anlaşılacağı gibi, borcun ayın olarak ödenmesi borçlu eşe tanınmış bir haktır....

                    UYAP Entegrasyonu