Açıklanan nedenle davacı-karşı davalı kadının karşı davada mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan aleyhine hükmedilen alacak yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. b) Davalı-karşı davacı erkeğin asıl davada mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan aleyhine hükmedilen alacak yönünden temyiz dilekçesinin incelemesinde: Mahkemece davalı-karşı davacı kadın aleyhine hükmedilen alacak miktarı (3.840,00 TL) karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 4.270,00 TL’yi aşmadığından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan alacağa ilişkin karar kesindir....
Aile Mahkemesi'nin 2014/173 Esas, 2014/589 Karar sayılı dava dosyasında protokolde ve duruşmada tarafların 'katkı payı alacağı, katılma alacağı, değer artış payı alacağı, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı tazminat ve alacak taleplerinden feragat ettikleri' hükmün 6. bendinde ' katkı payı alacağı, katılma alacağı, değer artış payı alacağı, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı tazminat ve alacak taleplerinden feragat ettiklerinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına' karar verildiği, ret kararı verilmediği, kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır....
Davacı vekili dava dilekçesinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı tapu iptal tescil isteminde bulunmuş ise de, Mahkemece 10.06.2010 tarihli celsede talebin edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesine yönelik talep olup olmadığı, eğer buna ilişkinse davaya konu taşınmaza yapılan katkı miktarı ve katkı tarihinin ne olduğuna ilişkin açıklama yapması ve buna ilişkin harcın yatırılması için süre verildiği, verilen süre içinde davacı vekili tarafından sunulan 22.07.2010 havale tarihli dilekçeyle, davaya konu taşınmazın taraflarca müştereken edinildiği, taşınmazın bugünkü değerinin 250.000 TL olup, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla yarısının mal rejimi gereği davacıya ödenmesini talep ettiği, yine duruşmada alınan beyanlarında da taşınmaz değerinin yarısını talep ettiğinin anlaşıldığı, buna göre davacının talebinin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ölüme Bağlı Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Katılma Alacağı Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, Mahkemece bozma gereklerine uygun biçimde hüküm verildiğine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 377,83 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1.133,52 TL'nin temyiz eden davalılardan alınmasına, 18.01.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Eşler, 18.07.1986 tarihinde evlenmiş, 29.07.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 11.03.2010 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM mad. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasanın 10, TMK mad. 202/1). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (4721 s.lı TMK mad. 179)....
Hukuk Dairesinin 10.06.2019 tarih ve 2017/15430 Esas, 2019/5634 Karar sayılı kararı ile, davanın ölüme bağlı mal rejiminin tasfiyesi davasında taraflar arasında imzalanan protokole aykırılık nedeniyle davacı tarafından başlatılan icra takibine, davalı tarafından yapılan itirazın iptali davası olduğu; 10.04.2008 tarihinde davacı kadın tarafından davalı ... aleyhine ölüme bağlı mal rejimini tasfiyesinden kaynaklı alacak davası açıldığı, bu dava devam ederken taraflar arasında 07.03.2012 tarihinde dava konusu malların ve terekenin paylaşımına ilişkin protokol düzenlendiği, 29.03.2012 tarihinde bu protokolün Mahkemece onaylanmasına ve protokol hükümleri de aynen hüküm altına alınarak davanın kabulüne karar verildiği, bu kararın 09.05.2012 tarihinde kesinleştiği; davacı kadın tarafından 02.11.2012 tarihinde asıl alacak ve faiziyle birlikte 11.997,73 TL için davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinde borcun sebebi olarak protokol gereği murisin terekesinin pasiflerinin yarı...
Davacı kadın vekilinin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebine yönelik gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1. Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; dava dilekçesinde belirtilen ve davalı adına tespit edilecek mallar yönünden mal rejiminin tasfiyesi ile şimdilik 100.000,00 TL alacağın faizi ile birlikte tahsilini ve dava sonuçlanıncaya kadar 4.000,00 TL yoksulluk nafakasının kabulünü talep ve dava etmiştir. 2. Davacı kadın vekili cevaba cevap dilekçesinde; mal ayrılığı sözleşmesinin geçerli olmadığını belirterek; sözleşmenin geçersizliğine karar verilerek mal rejiminin tasfiyesiyle müvekkilinin alacağının hesaplanarak ödenmesini ve yoksulluk nafakasının kabulünü talep etmiştir. II....
Aile Mahkemesinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talepli dava açmış, davacı erkek 04.10.2017 tarihli dilekçeyle davadan feragat etmiş, mahkemece 05.10.2017 tarihinde davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir, hüküm, tarafların istinaf etmemesi üzerine 17.11.2017 tarihinde kesinleşmiştir. Eşler, 22.12.2015 tarihinde evlenmiş, 01.11.2016 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 15.01.2019 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejiminin tasfiyesi davası, ancak evlilik birliğinin boşanma ile sona ermesiyle görülebilir hale gelir. 24.07.2017 tarihinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak talepli açılan dava dosyasında davacı erkek tarafından feragat edildiği tarihte boşanma davasının devam ettiği, sonuçlanan ve kesinleşen bir boşanma davası olmadığı anlaşılmakla, evlilik birliği devam etmektedir, diğer bir deyimle davadan feragat edildiği tarihte eşler arasındaki mal rejiminin sona ermediğinin kabulü gerekir (TMK m. 225)....
Dava; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı katılma alacağı istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225.maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer. Somut olay değerlendirildiğinde: eşler, 09.10.1998 tarihinde evlenmiş, 13.08.2014 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 01.07.2020 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Tasfiyeye konu taşınmaz 19.12.2016 tarihinde araçlar ise boşanma davasının açıldığı tarihten sonraki tarihlerde edinilmiştir. Tüm bu açıklamalara göre, davacının talebi genel hükümlere dayalı alacak isteği niteliğinde olup (TBK m. 77 vd.), mal rejiminin tasfiyesi kapsamında bir talep niteliğinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak KARAR Davacı vekili tarafından mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak isteğine ilişkin davada yapılan yargılama neticesinde, ... 6. Aile Mahkemesinin 22.02.2018 gün 2017/1031 Esas 2018/192 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiş olup, Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... ... Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nce istinaf başvurusunun kabulüyle kararın esası incelenmeksizin kaldırılmasına, eksiklikler giderilerek bir karar verilmek üzere dosyanın HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca ... 6.Aile Mahkemesine iadesine, davacının diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair kesin karar verilmiştir. ......