WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayeti, kabul edilmemesi halinde İİK'nın 65. maddesine dayalı gecikmiş itiraz, ödeme emrinin ve takibin iptali istemine ilişkindir. Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğünün 2020/1867 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı tarafından Muammer Özkılınç mirasçıları davacı ve Bulut Özkılınç hakkında başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin davacıya 26/06/2020 tarihinde TK'nın 21/1 maddesine göre tebliği edildiği, davacının 14/07/2020 tarihinde icra müdürlüğüne itirazda bulunduğu, itirazında takipten 14/07/2020 tarihinde haberdar olduğunu beyan ettiği görülmüştür. Mahkemece verilen karara karşı yalnızca davalı tarafından usulsüz tebligat şikayetine yönelik kısım yönünden istinaf yoluna başvurulduğundan istinaf incelemesi yalnızca kararın bu kısmına yönelik olarak yapılmıştır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, alacaklıya borcu olmadığını, işletilen yıllık % 27 ticari faizin hatalı ve fahiş olduğunu, bonoda çift vade bulunduğunu ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi, takibin ve ödeme emrinin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, ancak beyan edilen öğrenme tarihine göre süresinde yapılan borca itirazın ise ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği...

    YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, faize itirazın süresinde olmadığını, ödeme emri icra dairesi tarafından düzenlendiğinden, şikayetin hasımsız olarak yapılması gerekirken, taraflarının davalı olarak gösterilmesinin usulsüz olduğunu, usulsüz tebliğ şikayeti yasal süresinde olmadığı gibi, hukuki dayanaktan da yoksun olduğunu, borçlu şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresinin tespit edildiğini ve bu adrese TK'nın 35. maddesine göre tebligat yapıldığını, tebligatın usulüne uygun olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir....

    İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti, borca itiraz, hacizlerin kaldırılması ve takibin durdurulması şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince borçlu şirket yönünden usulsüz tebligat şikayetinin reddine, diğer borçlu yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, hacizlerin kaldırılması ve takibin durdurulması ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın davacı borçlular vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlular vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

      İcra dosyasının incelenmesinde borçlu adına çıkarılan ödeme emrinin 12.06.2014 tarihinde bila tebliğ iade edildiği, 12.06.2014 tarihinde borçlu, 16.10.2014 tarihinde ise vekilinin icra dosyasından fotokopi talebinde bulunduğu, kıymet takdiri raporunun 14.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Borçlunun şikayeti İİK.nun 168/3.maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük sürede icra mahkemesine bildirilmelidir. İtiraz süresinin başlaması için borçluya ödeme emri tebliği zorunlu olup, takibi öğrenmiş olması süreyi başlatmaz. Öğrenme ile sürenin başlayabilmesi için borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin bulunması gerekir. Böyle bir durumda 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32.maddesi uyarınca öğrenme tarihi tebliğ tarihi kabul edileceğinden, itiraz süresi de bu tarihten başlayacaktır....

        YANIT: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip dosyasında ödeme emrinin, davacı borçlunun adrese dayalı kayıt sisteminde kayıtlı adresine tebliğe çıkarıldığını ve komşusu tarafından açık bir şekilde davacının yurtdışında olduğu beyanı üzerine ödeme emrinin bu adreste muhtara teslim edilmek suretiyle Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre yapıldığını, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12....

        Mahkemece yeniden yapılan yargılama neticesinde; ödeme emri tebligatının usulüne uygun olarak tebliğ edildiği gerekçesi ile usulsüz tebligat şikayetinin reddine, imzaya ve borca itirazın süre yönünden reddine, hacizli taşınmazlar üzerinde başkaca hacizler bulunduğu gerekçesi ile aşkın haciz şikayetinin reddine karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; 15/01/2019 tarihli ödeme emrinin, müvekkilinin herhangi bir ilgisinin bulunmadığı adrese tebliğ edildiğini, müvekkilinin tebligat yapılan adreste hiçbir zaman çalışmadığını, davalının kötü niyetli olarak o adrese tebligat çıkarılmasını talep ettiğini, ilerleyen süreçte 103 davetiyesinin ödeme emrinin tebliğ edildiği adresten farklı şekilde müvekkilinin ev adresine gönderilmesi talep edilmesinin kötü niyetli olarak tebligat taleplerinde bulunulduğunu açıkça gösterdiğini, 15.01.2019 tarihli ödeme emri "İvogsan Eminel Sitesi 22. Cadde 1472. Sokak (Eski 689....

        İcra Müdürlüğü'nün usulsüz tebligatı inceleme yetkisi olmadığından dolayı itiraz ve şikayeti kabil olmak üzere 30.10.2020 tarihinde taleplerinin reddine karar verdiğini, söz konusu icra dosyasına taraflarınca 28.10.2020 tarihinde vekalet sunulmuş olup yine aynı tarihte vekalet harcı yatırıldığını, 18.11.2020 tarih ve saat diliminden sonra icra dosyası içeriğinden bilgi sahibi oluklarını, usulsüz tebligat ve usulsüz tebligata bağlı diğer itirazlarının icra müdürlüğünce itiraz ve şikayeti kabil olmak üzere reddedildiğinin 18.11.2020 tarihinde öğrenildiğini, 7 günlük şikayet süresinin bu tarihten başlatılması gerektiğini, müvekkiline ödeme emrinin Tebligat Kanunun 21. maddesine göre usulsüz olarak tebliğ edildiğini belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, Bakırköy 11....

        No:45/3 Antakya/Hatay adresine çıkartılan ödeme emri tebligatın iade geldiğini, Çekmece mah. 525.Sok.No: İç Kapı No:4 Defne Hatay adresine çıakrtılan ödeme emri tebligatın da muhatabın tanınmadığından iade edildiğini, tebliğ mazbatasında Ramazan Bayram isimli kişiden sorulduğu şerhinin düşüldüğünü, müvekkilinin oturduğu sitede Ramazan Bayram isimli bir çalışan olmadığını, yapılan bu tebliğin usulsüz olduğunu, bu tebligat usulsüz olduğundan mernis adresine TK 21/2.maddesine göre yapılan tebligatın da usulsüz olduğunu belirterek ödeme emrinin iptalini talep ve dava etmiştir....

        Somut olayda, borçluya 05.04.2012 tarihinde ilk ödeme emri tebliğ edildikten sonra alacaklı vekilinin, tebligatın yasada belirtilen şekilde yapılmadığından bahisle "...ödeme emrinin usulü dairesinde yeniden tebliğe çıkartılmasını..." talep etmesi üzerine icra müdürlüğünce borçluya çıkarılan ödeme emrinin 08.03.2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekilinin 18.03.2014 tarihinde takip dosyasının fotokopisini aldığı ve icra mahkemesi nezdinde 25.03.2014 tarihinde eldeki şikayet başvurusunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Dairemizin istikrar kazanan uygulama ve içtihatlarına göre, ikinci kez ödeme emri tebliğ edilmesi borçluya yeniden itiraz ve şikayet hakkı verir. İcra ve Mahkeme dosyaları kapsamına göre, borçlunun usulsüz olduğunu ileri sürdüğü 08.03.2013 tebligat tarihinden sonra ve öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 18.03.2014 tarihi öncesinde, ödeme emri ve takipten haberdar olduğuna ilişkin yazılı veya borçlunun ikrarını içeren bir belge de bulunmamaktadır....

          UYAP Entegrasyonu