Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yeniden yapılan yargılama neticesinde; ödeme emri tebligatının usulüne uygun olarak tebliğ edildiği gerekçesi ile usulsüz tebligat şikayetinin reddine, imzaya ve borca itirazın süre yönünden reddine, hacizli taşınmazlar üzerinde başkaca hacizler bulunduğu gerekçesi ile aşkın haciz şikayetinin reddine karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; 15/01/2019 tarihli ödeme emrinin, müvekkilinin herhangi bir ilgisinin bulunmadığı adrese tebliğ edildiğini, müvekkilinin tebligat yapılan adreste hiçbir zaman çalışmadığını, davalının kötü niyetli olarak o adrese tebligat çıkarılmasını talep ettiğini, ilerleyen süreçte 103 davetiyesinin ödeme emrinin tebliğ edildiği adresten farklı şekilde müvekkilinin ev adresine gönderilmesi talep edilmesinin kötü niyetli olarak tebligat taleplerinde bulunulduğunu açıkça gösterdiğini, 15.01.2019 tarihli ödeme emri "İvogsan Eminel Sitesi 22. Cadde 1472. Sokak (Eski 689....

İcra Müdürlüğü'nün usulsüz tebligatı inceleme yetkisi olmadığından dolayı itiraz ve şikayeti kabil olmak üzere 30.10.2020 tarihinde taleplerinin reddine karar verdiğini, söz konusu icra dosyasına taraflarınca 28.10.2020 tarihinde vekalet sunulmuş olup yine aynı tarihte vekalet harcı yatırıldığını, 18.11.2020 tarih ve saat diliminden sonra icra dosyası içeriğinden bilgi sahibi oluklarını, usulsüz tebligat ve usulsüz tebligata bağlı diğer itirazlarının icra müdürlüğünce itiraz ve şikayeti kabil olmak üzere reddedildiğinin 18.11.2020 tarihinde öğrenildiğini, 7 günlük şikayet süresinin bu tarihten başlatılması gerektiğini, müvekkiline ödeme emrinin Tebligat Kanunun 21. maddesine göre usulsüz olarak tebliğ edildiğini belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, Bakırköy 11....

No:45/3 Antakya/Hatay adresine çıkartılan ödeme emri tebligatın iade geldiğini, Çekmece mah. 525.Sok.No: İç Kapı No:4 Defne Hatay adresine çıakrtılan ödeme emri tebligatın da muhatabın tanınmadığından iade edildiğini, tebliğ mazbatasında Ramazan Bayram isimli kişiden sorulduğu şerhinin düşüldüğünü, müvekkilinin oturduğu sitede Ramazan Bayram isimli bir çalışan olmadığını, yapılan bu tebliğin usulsüz olduğunu, bu tebligat usulsüz olduğundan mernis adresine TK 21/2.maddesine göre yapılan tebligatın da usulsüz olduğunu belirterek ödeme emrinin iptalini talep ve dava etmiştir....

Somut olayda, borçluya 05.04.2012 tarihinde ilk ödeme emri tebliğ edildikten sonra alacaklı vekilinin, tebligatın yasada belirtilen şekilde yapılmadığından bahisle "...ödeme emrinin usulü dairesinde yeniden tebliğe çıkartılmasını..." talep etmesi üzerine icra müdürlüğünce borçluya çıkarılan ödeme emrinin 08.03.2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekilinin 18.03.2014 tarihinde takip dosyasının fotokopisini aldığı ve icra mahkemesi nezdinde 25.03.2014 tarihinde eldeki şikayet başvurusunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Dairemizin istikrar kazanan uygulama ve içtihatlarına göre, ikinci kez ödeme emri tebliğ edilmesi borçluya yeniden itiraz ve şikayet hakkı verir. İcra ve Mahkeme dosyaları kapsamına göre, borçlunun usulsüz olduğunu ileri sürdüğü 08.03.2013 tebligat tarihinden sonra ve öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 18.03.2014 tarihi öncesinde, ödeme emri ve takipten haberdar olduğuna ilişkin yazılı veya borçlunun ikrarını içeren bir belge de bulunmamaktadır....

    Somut olayda, borçluya 05.04.2012 tarihinde ilk ödeme emri tebliğ edildikten sonra alacaklı vekilinin, tebligatın yasada belirtilen şekilde yapılmadığından bahisle "...ödeme emrinin usulü dairesinde yeniden tebliğe çıkartılmasını..." talep etmesi üzerine icra müdürlüğünce borçluya çıkarılan ödeme emrinin 08.03.2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekilinin 18.03.2014 tarihinde takip dosyasının fotokopisini aldığı ve icra mahkemesi nezdinde 25.03.2014 tarihinde eldeki şikayet başvurusunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Dairemizin istikrar kazanan uygulama ve içtihatlarına göre, ikinci kez ödeme emri tebliğ edilmesi borçluya yeniden itiraz ve şikayet hakkı verir. İcra ve mahkeme dosyaları kapsamına göre, borçlunun usulsüz olduğunu ileri sürdüğü 08.03.2013 tebligat tarihinden sonra ve öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 18.03.2014 tarihi öncesinde, ödeme emri ve takipten haberdar olduğuna ilişkin yazılı veya borçlunun ikrarını içeren bir belge de bulunmamaktadır....

      Somut olayda, borçluya 05.04.2012 tarihinde ilk ödeme emri tebliğ edildikten sonra alacaklı vekilinin, tebligatın yasada belirtilen şekilde yapılmadığından bahisle "...ödeme emrinin usulü dairesinde yeniden tebliğe çıkartılmasını..." talep etmesi üzerine icra müdürlüğünce borçluya çıkarılan ödeme emrinin 08.03.2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekilinin 18.03.2014 tarihinde takip dosyasının fotokopisini aldığı ve icra mahkemesi nezdinde 25.03.2014 tarihinde eldeki şikayet başvurusunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Dairemizin istikrar kazanan uygulama ve içtihatlarına göre, ikinci kez ödeme emri tebliğ edilmesi borçluya yeniden itiraz ve şikayet hakkı verir. İcra ve mahkeme dosyaları kapsamına göre, borçlunun usulsüz olduğunu ileri sürdüğü 08.03.2013 tebligat tarihinden sonra ve öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 18.03.2014 tarihi öncesinde, ödeme emri ve takipten haberdar olduğuna ilişkin yazılı veya borçlunun ikrarını içeren bir belge de bulunmamaktadır....

        Şti. tarafından Aquaesmar Plastik Denizcilik San ve Tic. ismine düzenlenen 07/01/2017 tanzim 25/04/2017, 10/05/2017 ve 25/05/2017 ödeme tarihli 3 adet senedin oluşturduğu, 10 örnek ödeme emrinin borçlu davacıya T.K'nın 21/1 maddesine göre 06/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, Turgut Özal Cad., No:97/1A, Kaynaklar, Buca/İzmir adresinde borçlu davacının huzurunda 22/03/2018 tarihinde haciz işlemine başlandığı ve borçlu davacının haciz mahallini terk ettiğinin tutanağa yazıldığı anlaşılmıştır. Borçlunun ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda, davacı borçlu şikayet konusu işlemi 22/03/2018 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, usulsüz tebligat şikayeti yasal süresindedir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte, takip talebi ve ödeme emrinde icra dairesine ait banka adı, hesap numarası ve Iban numarası bulunmadığından, takip talebi ve ödeme emrinin usulüne uygun olmadığını ileri sürerek, ödeme emrinin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, belirtilen eksikliklerin sonradan tamamlanabilir eksiklikler olduğu gerekçesi ile ödeme emrinin iptali isteminin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 6352 sayılı Yasanın 10.maddesi...

          İcra Müdürlüğünün 2018/11463 Esas sayılı dosyasından takip yapıldığını, 12.08.2018 tarihinde başlatılan icra takibinden ödeme emrinin doğrudan Tebligat Kanunu 21/2 ye göre usulsüz olarak tebliğ edildiğini, davacının 29.07.2019 tarihinde icra dosyasından muttali olduğunu, yapılan inceleme sonucunda tebligatın usulsüz yapıldığının anlaşıldığını, davacının 29.07.2019 tarihinde muttali olması ile Bakırköy 9. İcra Mahkemesinin 2019/691 Esas sayılı dosyası kapsamında, usulsüz tebligat ile ilgili dava açıldığını, Bakırköy 9....

          Mevcut bu mevzuat karşısında, öncelikle kendisine tebliğ yapılacak şahsın adreste bulunmadığı tespit edilerek mazbataya yazılmalı, daha sonra aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine tebligat yapılmalıdır. Muhatap yerine tebligat yapılan kişinin de tebellüğe ehil olduğunun mazbataya yazılması gerekmektedir. Somut olayda, borçluya yapılan ödeme emri tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasının incelenmesinde; ödeme emrinin, 22.01.2016 tarihinde; “Aynı çatı altında oturan eşi ...tebliğ edildi.” açıklaması ile Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine göre tebliğ edilmek istendiği anlaşılmaktadır. Ödeme Emrinin, anılan mevzuat gereği, tebliğ memurunca, muhatap borçlunun adreste bulunup bulunmadığı ve muhatap yerine tebliğ yapılan şahsın tebellüğe ehil olduğu tespit ve tevsik edilmeksizin doğrudan aynı konutta kalan eşine tebliğ edilmesi usulsüzdür....

            UYAP Entegrasyonu