İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2022 NUMARASI : 2022/609ESAS - 2022/809 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalılar tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket hakkında başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız takipte ödeme emri tebligatının adreste tanınmadığından bahisle iadesi üzerine TK'nın 35. maddesine göre yapılan tebliğinin usulsüz olduğunu, ayrıca takip dayanağı belgelerin ödeme emrine eklenmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptali gerektiğini ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 18.05.2022 olarak düzeltilmesine, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İlk derece Mahkemesi dosya üzerinden yaptığı inceleme sonucunda; davacının usulsüz tebliğ şikayeti yönünden tebliğ tarihi olan 21/12/2021 tarihinden itibaren 5 gün içinde itirazların sunulması gerektiği 5. günün 26/12/2021 pazar gününe geldiği, davacının 27/12/2021 tarihi itibariyle davayı süresinde açtığı, bu nedenle usulsüz tebliği şikayeti hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği, yetki itirazı yönünden senet üzerinde İstanbul da yazılı olduğu, ayrıca davacının İstanbul adresine tebligat yapıldığı, bu sebeple yetkisizlik talebinin reddine karar verilerek, kambiyo vasfı yönünden yapılan itirazın incelenmesine geçildiği, bonoda düzenleme yerinin hüküm altına alındığı TTK m. 776/1- f bendinde kullanılan "yerini" ibaresinin tekil olması, düzenleme yerinin birden fazla gösterilmesine engel teşkil ettiği, nitekim bonoda birden fazla düzenleme yerinin gösterilmesinin TTK m. 777/4 hükmünün öngörülme mantığıyla tezat teşkil ettiği, bu yüzden, düzenleyicisi tek olan...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/12/2020 NUMARASI : 2020/631 ESAS 2020/636 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : Mersin 2....
İlk derece mahkemesince, haczedilmezlik şikayeti ve kıymet takdir işlemine yönelik şikayetler hakkında hüküm kurulmuş ise de; şikayetçilere gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ve şikayetçilerden T2 gönderilen 103 davet kağıdının usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetler hakkında inceleme yapılmadığı ve olumlu/olumsuz bir hüküm kurulmadığı görülmüştür. Usulsüz tebligat şikayetinin incelenmesi, haczedilmezlik şikayetinin yasal 7 günlük sürede yapılıp yapılmadığının tespiti yönünden de önem taşımaktadır....
Somut olayda borçlu aleyhine yapılan ilamsız icra takibi sırasında takibin usulsüz tebligat uyarınca kesinleştirildiği, kesinleşen takip uyarınca davacı borçlunun üçüncü kişilerdeki alacaklarının haczine yönelik olarak müzekkereler yazıldığı, yazılan müzekkereler doğrultusunda icra dosyasına ödeme yapıldığı, ne var ki dosyaya yatırılan paraların henüz alacaklıya ödenmediği, borçlu tarafından yapılan usulsüz tebligat şikayeti doğrultusunda ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltildiği, bu kapsamda borçlunun itirazı süresinde kabul edilerek hacizlerin kaldırıldığı, borçlu vekilince icra dosyasına sunulan dilekçeyle icra dosyasına yatırılan ve henüz alacaklıya ödemesi yapılmayan paraların müvekkiline iadesinin istenildiği, icra müdürlüğünce verilen 21.09.2021 tarihli karar ile "Ancak dosyamızda bekleyen tahsilatların ise; haczin sonradan kaldırılmış olması, önceden yapılan kesintileri hükümsüz kılmayacağı ve ödenen paranın İİK'nun 361. maddesi gereği alacaklıdan alınarak borçluya geri verilmesi...
Davalı vekili tarafından, cevap dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve mahkemenin şikayete konu ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihteki davacının mernis adresine göre değil, en son mernis adresine değerlendirme yapmış olmasının hatalı olduğu, ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olması sebebiyle şikayetin reddi gerektiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, ilamsız takipte takip borçlusu tarafından açılan tebligat usulsüzlüğü şikayeti ve hacizlerin kaldırılması talebine ilişkindir....
Tahliye emrine ilişkin 11.02.2015 tarihli tebliğ işlemi, tebliğ memuru tarafından, muhatabın adreste bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra gelip gelmeyeceği Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddesinde sayılan kişilerden sorularak tespit edilmemiştir. Bunun yanısıra haber verilen ... 'nın imzası alınmadığı gibi imzadan imtina durumu da saptanmamıştır. Bu hali ile tebliğ işlemi 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1 ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun yapılmamış olmakla usulsüzdür. Öte yandan şikayetçi borçlu başvurusunda, tahliye emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş olmasına rağmen, adı geçenin İİK.nun 135/2.maddesine yönelik esasla ilgili bir iddiası bulunmadığı tesbit edilmiştir. Açıklanan nedenlerle tahliye emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmekte hukuki yararı yoktur....
Davalı cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin 2009 yılında tebliğ edildiğini, takibin kesinleştiğini, borçlunun taşınmazlarına haciz konulduğunu, takipten 12 yıl sonra haberdar olunduğunun iddia edilmesinin iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; '' Şikayeti süre aşımı nedeniyle REDDİNE, '' karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesi tarafından; davacı borçlulara ödeme emrinin mernis adreslerine çıkartılıp bila tebliğ gelmesi üzerine mernis adreslerine Tebligat Kanunu’nun 21/2 maddesine göre tebligat yapıldığı, tebligatların geçerli olduğunu, davanın 5 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığından süresinde açılmayan davanın süreden reddine karar verilmiştir. Davacı borçlular vekili istinaf başvurusunda özetle; müvekkillerine gönderilen tebligatların TK’nın 21. maddesindeki işlemler yerine getirilmeden tebliğ edildiğini, ayrıca 18 yaşından küçük T2 Mehmet’in velisi yerine adlarına tebligat çıkmasının usulsüz olduğunu, davanın öğrenme tarihinden itibaren süresinde açıldığını belirterek kararın kaldırılarak takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. Uyuşmazlık; usulsüz tebligat şikayeti ile borca itiraza ilişkindir....
in temyiz itirazlarına gelince; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibine karşı borçlunun, diğer itirazları yanında ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 39. maddesinde; “Bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa, muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz” düzenlemesi mevcuttur. Şikayetçi ...'e çıkarılan ödeme emrine ilişkin tebligatın, muhatabın dışarı gittiğinden bahisle aynı konutta daimi ikamet eden ve ehil olan takibin diğer borçlusu ... imzasına tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda, borçlu ...'e yapılan tebliğ işlemi hasma tebliğ yasağı kapsamında 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 39. maddesi hükmüne aykırı olup usulsüzdür. O halde, mahkemece, şikayetçi ...'...