Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili, davalı bankanın haksız işlemi nedeniyle dava dışı 3.kişiye mükerrer yapılan ödemenin tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde, ödeme emrine itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra takibine itirazın süresinde olup, ödeme emrine itiraz dilekçesinin sehven daha önce iptaline karar verilen icra takip dosyasına sunulduğunu, daha sonra durumun farkedilip doğru icra dairesine bu hususun dilekçe ile bildirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

    Ancak yapılan incelemede, ödeme emrinde, ödeme ve itiraz sürelerinin gösterilmediği görülmektedir. Bu durumda İİK.nun 269/1 maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken yeni Türk Borçlar Kanunu'nun 315. maddesine uyulmadığı borçlu kiracıya ödeme emrinde 30 günlük ödeme süresi verilmediğinden, borçlunun temerrüdünden söz edilemeyeceği anlaşılmaktadır. Yasaya aykırı olarak düzenlenen ödeme emrine dayalı olarak kiralananın tahliyesine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ;Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın itirazın kaldırılmasına ilişkin kısmının ONANMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın tahliyeye ilişkin kısmının 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 11.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58. maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir....

        Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir....

          Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir....

            Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir....

              Parsel kain inşaatın A,B,C blokların Otopark 1'in Otopark 2'nin ve sosyal tesisin tüm alçı işlerinin anahtar teslimi yapılmasına dair sözleşme, 02/04/2020 tarihli ek sözleşme ve 03/04/2020 tarihli ek sözleşmeden kaynaklandığını, ödeme emrinin gönderilmesini müteakip davalının 15/11/2021 tarihinde ödeme emrine karşı itiraz ettiğini, icra takibini haksız ve kötü niyetli olarak durdurduğunu, davalının ödeme emrine itiraz dilekçesinde müvekkil şirketin alacaklıya borcu bulunmadığından ödeme emrine konu borca itiraz edildiğini, talep edilen faize itiraz edildiğini, davalının ödeme emrine itiraz dilekçesinde sadece borcun miktarına ve ferilerine itiraz ettiğini, müvekkili ile aralarındaki borç ilişkisine kesinlikle itiraz etmediğini, davalı ile müvekkili arasında 23/05/2019, 26/06/2019, 02/04/2020 ve 03/04/2020 tarihli sözleşmelerinin olduğunu, bu sözleşmenin altında borçlunun imzasının bulunduğu ve bu imzasını ikrar ettiğinin açık olduğunu, müvekkil ile davalı arasındaki borç ilişkisi hakkında...

                Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre davalı aleyhinde öncelikle ilamsız icra takibi yapıldığı, bunun itirazsız kesinleştiği, dava sonra davacı yanca takip yolunun değiştirilerek davalıya iflas ödeme emri tebliğ edildiği, davalının bu ödeme emrine itiraz ettiği ancak çıkartılan depo emrine uygun biçimde ödeme yapılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının iflasına karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 24.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Davada, davalının işlettiği otele ait elektrik-su ve vergi borcunun davacı tarafından ödendiği, ödenen bu bedelin tahsili için yapılan icra takibine davalının itiraz ettiği ileri sürülerek itirazın iptali istenilmiş; mahkemece, sunulan belge ve bilgilere göre istemin kabulüne karar verilmiştir. İİK'nın 67. maddesine göre; takip talebine (süresi içinde) itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içinde itirazın iptali istemiyle dava açabilir. Borçlu (ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün; İİK m. 62) süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmemiş veya süresi geçtikten sonra itiraz etmiş ve bu nedenle ilamsız icra takibi kesinleşmiş ise, alacaklının itirazın iptali davası açması mümkün değildir. Nitekim alacaklı bu durumda, kesinleşen takip gereği alacağını tahsil imkanına kavuştuğundan ayrıca itirazın iptali davası açarak ilam elde etmesinde hukuki bir yararı bulunmamaktadır. Davanın ön şartı ise, dava açmakta hukuki yararın bulunmasıdır....

                    İcra takip dosyasında borçlunun ....08.2009 tarihinde icra dairesine sunduğu ödeme emrine itiraz dilekçesi alacaklı/davacıya tebliğ edilmediği gibi borçlunun icra hukuk mahkemesinde ödeme emrine itirazının süresinde olduğuna ve ödeme emrinin kendisine tebliğinin usulsüz olduğuna dair şikayeti üzerine ödeme emrine itirazın süresinde olduğuna ve ....08.2009 tarihinde yapılan borca itirazın geçerli olduğuna dair .../... İcra Hukuk Mahkemesi'nin kararı da 28.01.2010 tarihinde verilmiş ve 09.02.2010 tarihinde kesinleşmiştir. İcra Hukuk Mahkemesi'nin itirazın süresinde olup olup olmadığına dair vereceği karar alacaklının açacağı itirazın iptali davasının esasını teşkil edecek, itirazın süresinde olmadığı İcra Hukuk Mahkemesince kabul edildiği takdirde ortada süresinde yapılmış bir borca itiraz olmayacağından itirazın iptali davası açmanın da gereği olmayacaktır....

                      UYAP Entegrasyonu