Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun'un "Ödeme emrine itiraz" başlığını taşıyan 7. Maddesinin;"(1) Borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde, herhangi bir icra dairesine başvurarak ödeme emrine itiraz edebilir. İcra dairesi, itiraza ilişkin evrakı, en geç iki iş günü içinde sisteme yükler, aslını alacaklının takip talebinde bildirdiği icra dairesine gönderir. Borçluya, itiraz ettiğine ilişkin ücretsiz bir alındı belgesi verilir.(2) Merkezî Takip Sistemi üzerinden güvenli elektronik imza kullanılarak da itiraz edilebilir.(3) Süresi içinde borca yapılan itiraz üzerine icra takibi durur....
Dosyanın incelemesinde; davacının, faturadan kaynaklanan alacağının tahsili için Gebze İcra Dairesi'nin 2019/41679 E. sayılı ilamsız icra takibi başlattığı, davalının ödeme emrine süresinde itiraz etmesi üzerine eldeki davayı açtığı, davalının davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Davacının, davalı hakkında 03/09/2019 tarihinde Gebze 4....
Mahkemece, iflas avansı alınarak İİK'nın 166/2. maddesi uyarınca ilanlar yapılmış, depo emrinin davalıya tebliğine rağmen borcun ödenmediği gerekçesiyle davalının iflasına karar verilmiştir.İİK'nın 155. maddesi; "Borçlu iflas yoliyle takibe tabi şahıslardan olup da alacaklı isterse ödeme emrine yedi gün içinde borç ödenmediği takdirde alacaklının mahkemeye müracaatla iflas talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerek kendisinin iflasa tabi kimselerden bulunmadığına dair itirazı varsa bu müddet içinde dilekçe ile icra dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif edebileceği ilave olunur. Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklı bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebilir" hükmünü, aynı Yasa'nın 156/1 maddesi; "Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklı bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebilir." hükmünü düzenlemektedir....
CEVAP : Davalı vekili, davalının ödeme emrine itiraz ettiğini, takibin durduğunu, itiraz ile birlikte ödeme emri takip dayanağı belgelerin kendisine tebliğ edilmediğinden bahisle şikayette bulunduğunu, şikaye ilişkin yapılan yargılama neticesinde ödeme emrinin tebliğ tarihin 11.08.2020 olarak düzeltilmesine ve ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verildiğini, takip dosyasından usulüne uygun tebliğ edilen ödeme emrinin varlığından söz edilemeyeceğini, davanın ön şartı gerçekleşmediğini, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İlk derece mahkemesi; İtirazın iptali davasını açma süresinin, İİK'nın 67. maddesi uyarınca ilgili icra dosyasına borçlu tarafından yapılan ödeme emrine itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğinden itibaren işlemeye başlayacağı, İİK'nın 62. maddesi ile, “itiraz etmek isteyen borçlunun itirazını, ödeme emri tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecbur” olduğunun belirlendiği, İİK'nın 66. maddesine göre süresi içinde yapılan itiraz takibini durdurduğu, itirazın iptali davası açılabilmesi için icra müdürlüğünce ayrıca itirazın durdurulmasına karar verilmesi zorunluluğunun bulunmadığı (Yargıtay 19. HD'nin 29/01/2014 tarihli ve 2013/18420 E. - 2014/2119 K....
İflas yoluyla takipte ödeme emrinde, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde takip konusu borcun ödenmesi, aksi hâlde alacaklının mahkemeye başvurup borçlunun iflasının talep edebileceği belirtilir. Borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerekse kendisinin iflasa tabi kişilerden bulunmadığına dair bir itirazı varsa, bu itirazın da ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde bir dilekçe ile icra dairesine bildirilmesi lüzumu da ödeme emrinde yer alır (Muşul T.: İcra ve İflas Hukuku Esasları, Ankara 2015, s. 684). Borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren yedi içinde ödeme emrine itiraz edebilir. Borçlu anılan süre içinde ödeme emrine itiraz etmezse ödeme emri kesinleşir. Ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu, borcunu ve iflas takibinin harç ile giderlerini öderse iflas takibi son bulur; ödemezse alacaklı ticaret mahkemesinde borçluya karşı iflas davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, İstanbul 2004, s. 950)....
21.04.2016 ve 11.05.2016 tarihli tebligatların tanınmadığı veya taşınmış olduğu gerekçesiyle bila iade edildiği, 07.06.2016 tarihinde TK 35. madde gereğince ödeme emrinin tebliğ edildiği, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 176. madde yollaması ile aynı yasanın 156/son fıkrası gereğince, iflas davasının 21.06,2016 tarihinde ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yasal bir sene içerisinde açıldığı,borçlu şirketin ödeme emrine karşı itiraz ve/ veya şikayette bulunmadığı aksini de iddia etmediği anlaşılmıştır....
Yine aynı Kanun'un "Ödeme emrine itiraz" başlıklı 7.maddesinin 1.bendinde "Borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde, herhangi bir icra dairesine başvurarak ödeme emrine itiraz edebilir, 3.bendinde; "Süresi içinde borca yapılan itiraz üzerine icra takibi durur. Duran takip hakkında, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun ilgili hükümleri uygulanır" denilmektedir. Nitekim, 29.05.2019 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan, 01/06/2019 tarihinde yürürlüğe giren Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Yönetmeliğin "Ödeme emrine itiraz" başlıklı 11/6.maddesinde "Duran takip hakkında 2004 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri uygulanır" hükmü düzenlenmiştir. İİK.'nun 50. maddesinde; "Para ve teminat borcu için takip hususunda HMK'nın yetkiye dair hükümlerinin kıyas yoluyla tatbik olunur" denilmektedir. TBK'nun 89.maddesinde "Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir....
İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığını, davalı borçlunun ödeme emrine itirazı üzerine İstanbul 29....
Borçlu ödeme emrine itiraz etmemişse, alacaklının talebi üzerine, mahkeme mutlaka bu tedbirlere karar vermeye mecburdur. Bu emirler iflas dairesince yerine getirilir. Mahkeme, defter tutmadan gayrı bir muhafaza tedbiri isteyen alacaklıdan, ileride haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayabilecekleri zararları karşılamak üzere, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 96 ncı maddesinde yazılı bir teminat alınmasını isteyebilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş veya alacak bir ilama bağlı ise teminat aranmaz. Devlet ve adli yardıma nail kimseler de teminat göstermek mecburiyetinde değillerdir. Bu maddeye göre alınan muhafaza tedbirleri borçlu aleyhindeki icra takiplerine tesir etmez." hükmü yer almaktadır. Davacının talebi İİK 159.maddesi kapsamında tedbir kararı verilmesine yöneliktir....