Davacı, 17/02/2016 tarihli takip sonrası 19/02/2016 tarihinde 2.485 EUR ve 1.915.90 USD'nin davalı tarafça haricen ödendiğini, ancak takibe ilişkin icra masrafları ve vekalet ücretinin ödenmediğini, ödeme emrinin tebliği üzerine süresi içinde takibe konu alacak ve fer’ileri yönünden borca itiraz edilerek takibin durdurulmasına sebebiyet verildiğini, borçlu-davalı tarafından yapılan ödeme tutarının takip tarihindeki kur üzerinden TL cinsinden değerinin 13.891,38 TL olup tarife gereğince karşı yan ücretinin 1.666,00 TL olduğunu ve bunun ödenmesi gerektiğini iddia etmekte, davalı yan ise ödeme emrinin tebliği üzerine 19/02/2016 tarihinde alacaklı-davacıya 2.485 EUR ve 1915.90 USD ödeme yapıldığını, yetkili Ankara Batı İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosyası kapsamında gönderilen ödeme emrine karşı da borca itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu, masraflar ve vekalet ücreti talep edilebilmesi için itirazın iptali davası açılması ve takibe devam edilmesi gerektiğini, alacak davasıyla icra vekalet...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan ilamsız takipte davalıya ödeme emri tebliğ edilmediği, borçlunun 15.08.2018 tarihinde takibe itirazda bulunduğu, itirazın ödeme emri tebliğinden itibaren 7 günlük süre içinde yapılması gerektiği, ödeme emri henüz tebliği edilmeden itiraz süresi başlamayacağından, takip borçlusunun icra takibine itirazının usule uygun yapılmış itiraz kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
Esas sayılı icra takip dosyası ile ilamsız takip başlattığı, ödem emrinin tebliği üzerine davalı borçlunun süresi içinde icra dairesinin yetkisine itiraz ederek Ilgaz İcra Daireleri'nin yetkili olduğunu beyan ettiği ve borca da itiraz ettiği, bu itiraz üzerine alacaklı davacının dosyanın Ilgaz İcra Dairesi'ne gönderilmesini talep ettiği, bu talep üzerine dosyanın gönderildiği ve Ilgaz İcra Dairesi'nin 2014/66 Esasına kaydedildiği ancak yetkili icra dairesince dosyada masraf bulunmadığından yeniden ödeme emri düzenlenerek davalı borçluya tebliğ edilemediği anlaşılmaktadır. Bu durumda itirazın iptalinin talep edileceği usulüne uygun şekilde borçluya gönderilmiş ve itiraza uğramış bir ödeme emri bulunmadığından davacının dava açmakta hukuki yararı da bulunmamaktadır....
Müvekkile gönderilen ödeme emrinde borcun kaynağı olarak müvekkilin tarımsal aboneliğine istinaden yazılan kaçak ve cezalı faturalar olup, bunlara ilişken belgeler takip talebine ve ödeme emrine eklenmediğini. Müvekkile gönderilen ödeme emrinde borcun sebebi olarak şirket hukuk birimi dosya Nosu ve 2022/244944 konulu alacak olarak açıkça belirtilmesine rağmen bu alacaklara ilişkin dayanak belgeler takibe eklenmemiş ve müvekkile bir örneğinin gönderilmediğini. İcra İflas Kanununun 58 ve 61'inci maddelerinde takibin bir belgeye dayanması halinde belge aslının ya da alacaklı ya da yetkili temsilcisi tarafından onaylanmış bir suretinin de takibe eklenmesi ve bunların borçluya gönderilen ödeme emri tebligatı ile birlikte borçluya tebliğ edilmesi gerektiğini, ödeme emrine dayanak belge eklenmediğinden mercice ödeme emrinin iptali karar vermek gerekirken yazılı şekilde şikayetin reddi isabetsizdir."şeklinde karar verildiğini....
(BK.267, 269, 281) İcra Dairesi üzerlerinde hapis hakkı bulunan eşyanın bir defterini yapar ve rehinleri paraya çevirme yoluyla takip talebinde bulunması için kiralayana on beş günü geçmemek üzere münasip bir mühlet verir” hükmü mevcuttur. Kiracı borçlu, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte kendisine ödeme emri tebliği üzerine hem hapis hakkına, hem de talep edilen alacağa itiraz edebilir. (M.Oskay, C.Kocak, A.Değnekli, A.Doğan-İİK Şerhi 4.cilt sayfa 5777) Rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takiplerle ilgili İİK'nun 147. maddesinde “ödeme emrine itiraz hakkında 62 den 72. maddeye kadar hükümlerin uygulanacağı” devamında (1) nolu bentte “Rehin hakkına açıkça itiraz edilmemiş ise, alacaklının rehin hakkının takip safhası içinde artık tartışma konusu yapılamayacağı” hükmüne yer verilmiştir....
Davalı, davaya cevap vermemiştir İlk derece mahkemesince; iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; iflas istemli ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu şirket vekilince süresinde sebep belirtmeksizin takibe ve borca ve ferilerine itiraz edilmiş ise de, borcun bulunmadığı veya ödendiğine dair iddia ve herhangi bir Kanıt sunulmadığı, bu nedenle davalı borçlunun takibe yapmış olduğu itirazın haksız olduğu gerekçesiyle itirazın kaldırılarak depo emrine esas alacağın hesaplanarak depo emri gönderildiği, borçlu şirkete depo emrinin tebliğ edildiği, yasal süresinde ödeme yapmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı şirketin iflasına karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17....
Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçluya ödeme emri tebliğ edilmese bile alacaklının takibe devam iradesini ortaya koyması ve uyuşmazlığı sürdürmesi halinde borçlunun itiraz hakkının doğduğunun kabulü gerekir. Somut olayda borçluya henüz ödeme emri tebliğ edilmediği ancak alacaklının şikayetçi borçlu hakkında takibe devam iradesini ortaya koyduğu görülmektedir. Bu durumda; borçlunun icra mahkemesine başvurusunun İİK'nun 168. maddesinde öngörülen yasal sürede olduğunun kabulü gerekeceğinden mahkemece, esası incelenerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Mahkemece alacaklı bankanın Samsun İcra Müdürlüğünde giriştiği takibe davalı borçlunun yetki ve esas yönünden itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, takip tarihinden sonra yürürlüğe giren 4822 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'da değişiklik yapan Kanunun 1.maddesinden yararlanmak için davalı borçlunun 21.3.2003 tarihinde başvuruda bulunduğu, Samsun İcra Müdürlüğünün ödeme tablosu çıkarıp , bu tabloyu davalı-borçluya tebliğ ettiği, ancak hesaplama yapıp ödeme tablosu düzenleyen Samsun 2.İcra Müdürlüğünün yetkisine davalı borçlunun itiraz ettiği, bu icra müdürlüğünün hesap yapıp ödeme tablosu çıkarmaya yetkisinin bulunmadığı, itiraz neticesinde dosyanın gönderildiği Ordu İcra Müdürlüğünce gönderilen ödeme emrine de davalı borçlunun itiraz ettiği ve yasadan yararlanma talebinin yenilendiği, ancak davacı bankanın borç miktarını hesaplayıp ödeme tablosunu davalıya tebliğ etmediği, hal böyle olunca davalı borçlu tarafından bankaya yasadan...
Alacaklı vekilinin yenileme emrinin tebliğ edilmesi talebi bulunmadığı gibi ödeme emri tebliğ edilmesi talebi de bulunmamaktadır. İcra Müdürlüğünün 02/03/2017 tarihli kararında borçluya yenileme emri tebliğine karar verilmiş, ödeme emri tebliğine karar verilmemiştir. Bütün bunlara rağmen İcra müdürlüğü, alacaklı tarafın borçluya ne ödeme emri ne de yenileme emri tebliği talebi mevcut olmadığı halde yenileme emrinin tebliğine karar vermiş, ödeme emrinin borçluya tebliğine karar verilmediği halde yenileme emri ile birlikte talep dışı 7 nolu örnek ödeme emrini tebliğ etmiş olup bu husus tebliğ mazbatasında yazılı şerh ile davacı vekilinin itiraz dilekçesi içeriği ve dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
Mahkemece, ödeme emrinin borçluya 27/01/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun takibe süresinde itiraz etmediği ve ödeme emri ile tanınan (30) günlük süre içinde talep edilen kira bedelini ödemediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davalı borçlunun takip konusu kiralanandan tahliyesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkindir. Somut olayda, ödeme emrinin davalı borçluya 27.01.2016 tarihinde tebliği üzerine, davalı 28.01.2016 tarihinde yasal süresi içerisinde borca ve takibe itiraz etmiştir. Davalı kiracının yasal süresinde takibe itiraz etmesi üzerine icra takibi 02.02.2016 tarihli karar ile durdurulmuş olup; itiraz kaldırılmadan tahliyeye karar verilemeyecektir....