Davalı/alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra müdürlüğünce örnek no:7 ödeme emri düzenlenip gönderildiğini, tebligatın iadesi üzerine yeniden çıkartılan tebligatta sehven örnek no:10 bilgisi yazıldığını, UYAP kayıtları ve dosya içeriği incelendiğinde tek bir ödeme emri bulunduğunun ve örnek no:7 ödeme emri düzenlendiğinin görüleceğini, davacının icra müdürlüğüne sunmuş olduğu itiraz dilekçesinin de süresinde olmadığını, tebliğ işleminin usulüne uygun olduğunu belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme; tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağının İİK'nın 16. maddesi olduğu, bu yöndeki şikayetin aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerektiği, davacı/borçluya TK'nın 35....
Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının; her ne kadar olayda haciz işleminin dayanağı olarak vergi tekniği raporu gösterilmekte ise de, bu rapor sonrası herhangi bir vergi ceza ihbarnamesi ya da ödeme emri gönderilmeden, dava konusu haciz işleminin yapıldığı, haciz ile aynı gün tebliğ edilen ödeme emrine karşı açılan davada, ödeme emrinin iptaline karar verildiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. Danıştay Savcısı …'ün Düşüncesi : Uyuşmazlıkta, yükümlü şirket hakkında uygulanan haciz işleminin iptali istemiyle açılan davayı reddeden vergi mahkemesi kararının bozulması istenmektedir....
tahsil zamanaşımına uğradığı sonucuna ulaşıldığı, 22/03/2010 tarih ve … sayılı ödeme emri içeriği borç yönünden, ödeme emrine ilişkin tebligatın 14/04/2010 tarihinde adres boş ve kapalı olduğundan muhtardan tasdik alınarak iade edildiği, sonrasında ilanen tebliğ edildiği, ilanen tebliğ işlemi öncesinde posta yoluyla tebliğ edilmeye çalışılan tebliğ evraklarına ilişkin tebliğ alındılarında posta yoluyla tebligatın usulüne uygun gerçekleştirilemediği, dolayısıyla söz konusu ödeme emirlerinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 102. ve devamı maddelerinde belirtilen usuller izlenerek tebliğ edilmediği anlaşıldığından, ilanen tebliğ şartları oluşmaksızın gerçekleştirilen ilanen tebligat işleminin usulsüz olduğu, usulsüz tebliğ işleminin işleyen tahsil zamanaşımı süresini kesmeyeceği, vadeleri 2010 olan amme alacaklarının 31/12/2015 tarihinde tahsil zamanaşımına uğradığı sonucuna ulaşıldığı, … tarih ve … sayılı ödeme emri içeriği borç yönünden, ödeme emrine ilişkin tebligatın 24/09/2010...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçluya gönderilen ödeme emri tebligatı incelendiğinde, tebliğ edilenin sadece ödeme emri olduğu, takip dayanağı çekin gönderildiğine dair bir açıklamaya yer verilmediği, bu durumda, ödeme emri takip talebine ve yasaya uygun düzenlenmediğinden ödeme emrinin iptali değil usulsüz olan tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle şikayetin kısmen kabulüne ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet edilen alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Şikayet edilen alacaklı temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1....
İcra Müdürlüğünün 2019/1604 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte önce müvekkiline icra emri gönderildiğini, şikayetleri üzerine İstanbul 15. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/731 Esas sayılı dosyasından verilen kararla icra emrinin iptaline karar verildiğini, bu kararın istinaf aşamasında olduğunu ve kesinleşmediğini, buna rağmen davalı alacaklı vekilinin icra dosyasından müvekkiline ödeme emri gönderilmesini talep ettiğini, müvekkiline gönderilen ödeme emri tebliğ zarfında "Ödeme icra emri" yazdığını, icra emrinin iptali davasında müvekkili vekille temsil edilmesine rağmen ödeme emrinin vekil yerine asıla gönderilmesinin de usulsüz olduğunu, ayrıca takibe konu taşınmaz Yığılca'da olduğundan Yığılca İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu beyanla ödeme emrinin iptaline, yetkiye itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesi vermemiştir. III....
Davacının üye olduğunu iddia ettiği dava dışı Sulama Birliği’nin borçlarından dolayı davacının, yaşlılık aylıklarından cebren tahsile geçmeden önce, 6183 sayılı Kanunun 55. maddesi hükmünde öngörülen bilgilerin tümünü içeren bir ödemeye çağrı yazısının, “ödeme emri” nin, tebliğ edilmesi yasal zorunluluktur. Bir başka ifade ile kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması Kanuna aykırıdır. Bu nedenle öncelikle yapılacak iş, davacının yaşlılık aylıklarına konulan haczin dayanağı olan takip dosyasından tüm borcu kapsayacak şekilde gönderilmiş ödeme emrinin bulunup bulunmadığı araştırılmalı, ödeme emri tebliğ edilmemiş ise, ödeme emri tebliğ edilmeyen borca ilişkin olarak davacı hakkında kesinleşmiş bir takip bulunmadığından yapılan haciz işleminin yasal dayanağı bulunmadığından, haciz işleminin iptalinin yerinde olacağı açıktır....
Somut olayda; borçlunun, icra dosyasındaki taraf sıfatına, alacak ve tüm ferilerine süresinde icra dairesinde itiraz ettiği ve aynı zamanda borçlu sıfatı ile hatalı olarak tarafına gönderilen ödeme emrinin iptali ve ödeme emri tebliğ işleminin düzeltilmesi talebiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar, mahkemece, borçlunun başvurusu borca itiraz olarak nitelendirilerek, ilamsız takipte tüm itirazların icra dairesine yapılması gerektiğine ve borçlunun icra müdürlüğüne itirazı sonucu takibin durduğundan bahisle icra mahkemesine başvurusunda hukuki yararı bulunmadığına hükmedilmiş ise de, borçlunun icra mahkemesine başvurusu ödeme emrinin iptali ile birlikte ödeme emri tebliğ işleminin düzeltilmesi talebine ilişkin olup İİK'nun 58/2. maddesi kapsamında şikayet niteliğindedir....
Somut olayda; borçlunun, icra dosyasındaki taraf sıfatına, alacak ve tüm ferilerine süresinde icra dairesinde itiraz ettiği ve aynı zamanda borçlu sıfatı ile hatalı olarak tarafına gönderilen ödeme emrinin iptali ve ödeme emri tebliğ işleminin düzeltilmesi talebiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar, mahkemece, borçlunun başvurusu borca itiraz olarak nitelendirilerek, ilamsız takipte tüm itirazların icra dairesine yapılması gerektiğine ve borçlunun icra müdürlüğüne itirazı sonucu takibin durduğundan bahisle icra mahkemesine başvurusunda hukuki yararı bulunmadığına hükmedilmiş ise de, borçlunun icra mahkemesine başvurusu ödeme emrinin iptali ile birlikte ödeme emri tebliğ işleminin düzeltilmesi talebine ilişkin olup İİK'nun 58/2. maddesi kapsamında şikayet niteliğindedir....
tebliğ işleminin iptaline ve ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, şikayete konu tebliğ mazbatasının incelenmesinde zarf içeriğinde ödeme emri ve ipotek belgesi suretinin bulunduğu şerhinin yer aldığı, takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip olduğu, ödeme emri ve dayanak belgenin borçluya tebliğinin yeterli olduğu, tebligatın 16/06/2021 tarihinde aza Ünal Demir'e tebliğ edildiği, kolluk araştırmasında davacı ile T1'ın ikametleri arasında yaklaşık 5 kilometre mesafe bulunduğunun ve davacının en yakın komşusunun 50 metre mesafedeki Metin Akdağ olduğunun tespit edildiği, UYAP Entegrasyon sistemi üzerinden yapılan araştırmada davacının ödeme emrini ve ödeme emri tebliğ mazbatasını 16/03/2022 tarihinde ve devamındaki tarihlerde birden fazla kez görüntülediği, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının İİK m. 16 uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde yapılması gerektiği, işbu davaya konu şikayetin 15/06/2022 tarihinde yapıldığı gerekçesiyle şikayetin...