Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda ayrıntısı karar gerekçesinde görüleceği üzere; "....Davanın KISMEN KABULÜ ile, Bakırköy 7. Aile Mahkemesinin 2018/184 Esas - 2019/469 Karar sayılı kararı ile “Müşterek çocuklar ile anne arasında şahsi ilişki tesisi bakımından, her ayın birinci ve üçüncü haftası Cumartesi günü saat 09.00 dan akşamı saat 17.00 ye kadar, dini bayramların ikinci günü saat 09.00 dan akşam saat 17.00 arası uzman raporu doğrultusunda yatısız olacak şekilde anne ile görüşme günü tayinine, “ şeklindeki kişisel ilişki düzenlemesinin, Velayeti babaya verilen müşterek çocuklar ile anne arasında her ayın 1. ve 3. haftasına denk gelen Cumartesi günü sabah saat 10:00'dan Pazar akşamı saat 17:00'e kadar, dini bayramların 2. günü saat 10:00 ile 3....

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, müşterek çocuk için iştirak nafakasının artırılması ile ilgili davalı vekilinin temyiz talebinin REDDİNE, Yoksulluk nafakası yönünden ise; Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyeti gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir (TMK.nun 176/4.md).Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir.Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.Ayrıca, davalının...

    DAVA TARİHİ : 25.03.2019-12.04.2019 HÜKÜM/KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi İLK DERECE MAHKEMESİ : Savaştepe Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi SAYISI : 2020/147 E., 2022/44 K. Taraflar arasındaki, davacı-davalı baba tarafından açılan velâyetin değiştirilmesi, mümkün olmazsa çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası ile davalı-davacı anne tarafından karşı dava olarak açılan çocukla kişisel ilişkinin kaldırılması, mümkün olmazsa yeniden düzenlenmesi davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda; İlk Derece Mahkemesince velâyetin değiştirilmesi ile davalı-davacı annenin kişisel ilişkinin kaldırılması davasının reddine ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; açılan velayetin değiştirilmesi ve nafakanın kaldırılması davasının reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Tarafların Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/183 Esas 2021/197 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, müşterek çocuklar Melek ve İrem'in velayetinin anneye verildiği, çocuklar için 400,00'er TL iştirak nafakasına hükmedildiği sabittir....

      Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın temyizi üzerine, Dairemizin 2013/4089-5624 sayılı ilamı ile "MK.nun 176/....maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Somut olayda; davacı ev hanımı olup, gelirinin bulunmadığı, davalının ise sabit bir gelirinin olmadığı, inşaatlarda çalıştığı, yeniden evli olup ... çocuğunun bulunduğu anlaşılmıştır. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....

        Ancak, TMK'nın 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu yasal hüküm gereğince iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...’in yayınladığı .. oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar 13/01/2014 tarihinde kesinleşen karar ile boşanmışlar, yoksulluk ve iştirak nafakası bu karar ile takdir edilmiş, temyiz incelemesine konu nafaka artırım davası ise 02/09/2015 tarihinde açılmıştır....

          okula devamlılığını aksatmadan şahsi ilişki kurmasının olumsuz bir durum oluşturmayacağı, aksine anne ile birlikte okulu gidip gelme, arkadaşları ve öğretmenleri ile arasında iletişim kurulmasında köprü görevi görme ve okula dair sorumluluklarında anneden de destek alma bağlamında küçükler için olumlu bir etki oluşturacağının düşünüldüğü, bu yüzden iki haftada bir salı sabah okula bırakma ile başlayacak olan şahsi ilişkinin çarşamba saat 20:00'ye kadar yatılı şekilde olması, buna ek olarak, davacı ve çocuklar arasında hafta bir kaç gün (Pazartesi, Perşembe, Cumartesi gibi) sesli yada görüntülü arama ile görüşme sağlanmasının anne ile çocuklarının duygusal bağını kuvvetlendireceği, ortak paylaşımlarının artıracağı ve rol-model olma bağlamında (özellikle müşterek çocuk Selim'in fiziksel, cinsel ve duygusal gelişimi açısından) bağlamında işlevsel olacağı vurgulamıştır....

          TMK’nın “Nafaka Miktarının Takdiri” başlıklı 330. maddesinde, “Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur. Nafaka her ay peşin olarak ödenir. Hâkim istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir” Düzenlemesi ile, Yine aynı Kanun’un “Durumun Değişmesi” başlıklı 331.maddesinde; “Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” Düzenlemesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere; tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde taraflarca her zaman nafaka artırımı ve azaltılması davası açılabilir....

            Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davacı karşı davalı için .... 1.Asliye hukuk mahkemesinin 2012/332 Esas 2013/436 karar sayılı ilamı ile 500,00 TL olarak hükmedilen nafakanın 200,00 TL arttırılarak 700,00 TL'ye çıkartılmasına, karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı-karşı davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2)TMK. nun 176/4. maddesine göre; Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....

              Somut olayda; takibe dayanak yapılan, Çekerek Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/252 E. ve 2021/89 K. sayılı kararı ile "tarafların boşanmalarına ve müşterek çocukların velayetlerinin birleşen dosya davacısı anneye bırakılmasına, çocuklar ile baba arasında şahsi ilişki teshisine,..... velayet ve şahsi ilişkinin karar kesinleşinceye kadar tedbiren uygulanmasına..." karar verildiği görülmektedir. 6100 sayılı HMK'nun 367/2 maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemez. Çocuk teslimine ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin ilamlar kesinleşmedikçe icra edilemez. (Baki Kuru-İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2013, 2.baskı, sayfa 923- 924). (Yargıtay 12. H.D. 2018/7775 E- 2019/8815 K) Somut olayda, takibe konu kararın velayet ve şahsi ilişki ile ilgili kısmının, karar kesinleşinceye kadar tedbiren uygulanmasına karar verilmiş olup, bu kararın infazı İİK'nun 25/a maddesine göre yapılamaz....

              UYAP Entegrasyonu