Mahkemece davacının talebi kısmen kabul edilerek çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulduğuna göre kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına vekalet ücreti verilmesi gerekirken davalı lehine vekalet ücreti verilmesi doğru olmamış bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK md. 438/7)....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı (kadın) tarafından delil olarak ikame edilen, kocayla ilgili görüntü kayıtlarını ihtiva eden cd'lerin davalı-davacı (koca)'ya gösterilmemiş olmasının, toplanan diger delillerle boşanma sebebinin ispat edilmiş olması karşısında, sonuca etkili bulunmadığına, babanın çocukla görüşmesinin çocuğun huzurunu ciddi olarak tehlikeye soktuğu ve çocukta derin korku ve kaygı yarattığına ilişkin tespit edilen olgular karşısında, velayeti anneye bırakılan çocukla baba arasında bu aşamada kişisel ilişki kurulmamış olmasında da bir isabetsizlik görülmediğine, koşullar değiştiğinde babaya bu hakkın ilerde tanınmasının imkan dahilinde bulunmasına göre davalı-davacının yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması-Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Asıl dava, çocukla kişisel ilişki kurulması, karşı dava ise kişisel ilişkinin kaldırılmasına ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kısmen kabulü ile karşı davanın reddine, ortak çocuk Defne ile babası arasında yatılı kalmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Dosya incelendiğinde, dosya arasında bulunan 18.01.2018 tarihli pedagog ve 25.06.2018 tarihli psikolog raporlarında, yatılı kişisel ilişki kurulmasının uygun olduğu bildirilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, velayet, nafakalar ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre,davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı erkeğin çocukla kişisel ilişki kurulmasına yönelik davası, eldeki boşanma davası ile birleştirilmiş, boşanma davası içinde ortak çocukla davalı-davacı arasında kişisel ilişki kurulması nedeniyle birleşen dava ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulmuştur....
Bu durumda, bu çocukla ilgili velayete ilişkin düzenleme yapılmasının yasal dayanağı kalmamış, dava konusuz hale gelmiştir. Ortak çocuk ...'un velayetinin değiştirilmesi davası konusuz hale geldiğinden, bu çocukla ilgili olarak yeniden hüküm oluşturulmak üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 2-Mahkemece diğer çocukların davalı babada olan velayetlerinin kaldırılarak çocukların velayetinin anneye verilmesine karar verilmiştir. Anne ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi, ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m.348). Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK m.183, 349, 351/1). Bu sebeple kanun hükmünün uygulanmasında yapılan hata bozmayı gerektirmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması- Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından incelemenin duruşmalı yapılması istemiyle temyiz edilmiş ise de; Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369. maddesinde çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmesine ilişkin verilen kararların Yargıtay'da duruşmalı olarak inceleneceğine dair bir düzenleme bulunmadığı gibi, işin niteliği gereği temyiz incelemesinin öncelikli olarak yapılması zorunlu olduğundan, davalının duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. 2-Tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba tarafından kişisel ilişki kurulması talep edilen ortak çocuk .... doğumludur ve idrak çağındadır. Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin.... Sözleşmesinin 3 ve 6. maddeleri, iç hukuk tarafından çocuğun idrak gücüne sahip olduğunun kabul edildiği durumlarda, çocuğa adli merci önündeki kendilerini ilgilendiren davalarda kendi görüşünü ifade etmesine müsaade edilmesini ve yüksek çıkarına açıkça ters düşmediği takdirde ifade ettiği görüşe gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir....
GEREKÇE: Dava; çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı, davacı vekili süresinde hükmün tamamı yönünden istinaf talebinde bulunmuştur. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman islenebilir....
kişisel ilişki hakkının kaldırılması için çocukla davalının ilişkisinin tamamen kopmuş olması ve yine müşterek çocuğun üstün yararı, sağlığı, anneye bağımlılığının artmış olması sebebiyle adli yardım talaplerinin kabulü ile, davalının çocuk ile şahsi ilişki hakkının kaldırılmasına, mahkeme farklı karardaysa yeniden düzenlenerek müşterek çocuğun ihtiyaç ve üstün yararının dikkate alınarak sadece günü birlik olarak sınırlandırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava çocukla baba arasında şahsi ilişki düzenlenmesi istemidir....