Boşanma ilamı ile mahkemece velayeti babaya verilen küçüğün anneyle kişisel ilişki kurması uygun görüldüğüne göre, görevi infaz işlemi sırasında yalnızca küçüğe psikolojik yardımda bulunmak olan uzmanın beyanına itibar edilerek infaz işleminin yapılmaması ilam hükmünü ortadan kaldırır nitelikte olduğu gibi, hükümet gerekçesinde atıf yapılan Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 9. maddesinde yer alan; "yetkili makamlarca uygulanabilir yasa ve usullere göre ve temyiz yolu açık olarak, ayrılığın çocuğun yüksek yararına olduğu yolunda karar verilmedikçe" ve "çocuğun ana-babanın ikisiyle de düzenli bir biçimde kişisel ilişki kurma ve doğrudan görüşme hakkına saygı gösterileceği" hükümlerine de aykırıdır. Bir diğer ifade ile küçüğün anne veya babası ile kişisel ilişki kurmamasına ancak mahkemece karar verilebilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti babaya verilen ortak çocukla anne arasında kurulan kişisel ilişki annelik duygusunun tatminini sağlayacak yeterlikte olmadığı gibi; yılda üç kez kişisel ilişki, çocuğun sağlıklı gelişimi bakımından da uygun değildir. Mahkemece yeterli kişisel ilişki kurulmaması bozmayı gerektirir ise de; bu husus yeniden yargılama yapılamasını gerektirmediğinden; hükmün kişisel ilişkiye yönelik bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....
Pazar günleri ile dini bayramların 2. günü 10.00-17.00 saatleri arasında" kişisel ilişki kurulduğunu, ancak, davalı annenin boşandıktan beş ay sonra ... ilinden, ... iline taşındığını, kişisel ilişki kurulması için yol gidip, bir gece dahi çocuğuyla geçiremediğini, müşterek çocuğun üç yaşına geldiğini, bu sebeplerle müşterek çocuk ile arasında kurulan kişisel ilişki süresinin genişletilmesini talep etmiş, mahkemece davacı tanıkları dinlenip, davalının bildirdiği tanıkların ise, davanın mahiyeti gereği dinlenmesine yer olmadığına karar verilip, davacı baba ile müşterek çocuk arasındaki kişisel ilişki süresinin kısmen genişletilmesine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 182/2 ve 324/2 maddeleri uyarınca kişisel ilişki düzenlenmesinde çocuğun sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur....
Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduklarını, davacının madde bağımlısı olduğunu, davalı ile aralarında pek çok ceza davası olduğunu, çocuğun babasının kim olduğu kesin olarak anlaşılamadan davacı ile çocuk arasında şahsi ilişki kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, davacının madde bağımlısı olduğunu, cinsel taciz suçlarından sabıkası olduğunu, bu suçların bazı mağdurlarının çocuk olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmek üzere kararın bozulmasına kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, evlilik dışı ilişki sonucu dünyaya gelen çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin çocuğun üstün menfaatine olup olmadığı ile kurulan kişisel ilişki süresinin babalık duygularına yeter düzeyde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Tarafların 10/08/2013 tarihinde evlendikleri, 27/04/2021 tarihinde boşandıkları, bu evliliklerinden Zeliha isimli çocuklarının olduğu, davalı kadının müşterek çocuğu icra kanalı ile davacı babaya gösterdiği, davacı erkeğin çocukla düzenli kişisel ilişki sağladığı, yerel mahkemece kurulan kişisel ilişkinin babalık duygularını tatmine elverişli olduğu gibi çocuğun bedeni ve fikri gelişimi açısından da uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
D- İSTİNAF BAŞVURUSUNDA GÖSTERİLEN NEDENLER : Davacı istinaf dilekçesinde: Adli görüşmeci ve psikologun dosyaya sunmuş oldukları rapora göre çocuğun psikolojik, ahlaki, sağlık ve geleceğinin tehlikeye girmemesi adına ve huzurun daha fazla bozulmaması adına davalı hakkında verilen kişisel ilişki tesisi kararının kaldırılması gerektiğini belirterek, istinaf talebinde bulunmuştur. E-HUKUKİ SEBEP, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, çocukla baba arasında kurulan şahsi ilişkinin kaldırılması talebine ilişkindir. Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurularak kararın kaldırılması istenilmiştir. Mahkememizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; davanın kabulü ile çocuk ile baba arasında her hafta cumartesi günü 15:00- 16:00 saatleri arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı istinaf dilekçesinde özetle; çocuk ile arasında bulunan şahsi ilişki süresinin kısa olduğunu, bu nedenle çocukla arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulması talebine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Görev, kamu düzenine ilişkindir....
Ancak; anneanne, dede, büyükanne ve büyükbabalarla torun arasındaki kişisel ilişki, torunun bunlarla "aile bağlarını" güçlendirmek ve geliştirmek, onların da torun sevgilerini tatmaya elverişli olacak yeterlilikte olmalıdır. Davacı dede ile torunu 2009 doğumlu K.. S.. arasında Temmuz ayında kurulan kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş saatlerinin gösterilmemesi infazda duruksama yaratacağı gibi; ayrıca, ayda 2 kez olmak üzere haftasonları kurulan kişisel ilişki amaca uygun olmayacak şekilde uzun sürelidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi için yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından, hükmün bu bölümünün Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. madde uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir....
İlk derece mahkemesince çocuğun yaşının ilerlemesi, PDR raporları dikkate alınarak çocukla baba arasındaki kişisel ilişki süresinin uzatılması ve yatılı hale getirilmesine dair kararın küçüğün yaşı, küçüğün baba sevgisini tatması, yine babanın babalık duygularını tatması, babanın çocukla kişisel ilişki süresinin artırılmasına engel durum bulunmaması ve mahkemece yapılan düzenlemenin küçüğün menfaatine uygun olduğu gibi Yargıtay yerleşik içtihatlarına da uygun olduğu anlaşıldığından davalının kişisel ilişki süresinin uzatılmasına ilişkin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Davanın niteliği gereği kısmen kabul kısmen red halinde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinden davalının vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava çocukla kişisel ilişki tesisi talebinden ibarettir....