Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

çocuğuna daha çok vakit ayırarak babalık duygularını yeterli ölçüde yaşayabileceği gerekçesi ile; çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının reddine karar verilmiştir....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı baba tarafından müşterek çocukla kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebiyle açılan davada baba ile ortak çocuk arasında yeniden kurulan kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı, kişisel ilişki düzenlemesi davalarında talep dışında karar verilip verilemeyeceği, aleyhine hüküm kurulan tarafa yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin yükletilip yükletilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun'un 323 üncü maddesi, 324 üncü maddesi; Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nn 3 üncü maddesi; Çocuk Hakları'nın kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin 1 inci maddesi; 5395 sayılı Çocuk koruma Kanunu'nun 4 üncü maddesi'nin (b) bend; 6100 sayılı Kanun'un 323 üncü maddesi, 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ile 371 inci maddeleri. 3....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Tarafların 10/08/2013 tarihinde evlendikleri, 27/04/2021 tarihinde boşandıkları, bu evliliklerinden Zeliha isimli çocuklarının olduğu, davalı kadının müşterek çocuğu icra kanalı ile davacı babaya gösterdiği, davacı erkeğin çocukla düzenli kişisel ilişki sağladığı, yerel mahkemece kurulan kişisel ilişkinin babalık duygularını tatmine elverişli olduğu gibi çocuğun bedeni ve fikri gelişimi açısından da uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

      Cevap dilekçesi: Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; Davacıdan anlaşmalı olarak boşandığını, davacının talebi doğrultusunda kişisel ilişki düzenlendiğini, ilk başlarda çocukla görüştüğünü, ancak ihtiyaçların giderilmesi konusunda küçük hesaplar yaptığını, derslerinin yoğunluğu ve LGS'ye hazırlanması nedeniyle de çocuğun davacıya gitmek istemediğini, pandemi nedeni ile Mart - Temmuz aylarının 18 yaş altı için kısıtlama uygulandığından çocukların dışarı çıkmalarının yasak olduğunu, davacının bahsettiği 6 aylık dönemin bu döneme denk geldiğini, davacının rahatlıkla okula gidip hocalarla konuştuğunu, her hangi bir engelle karşılaşmadığını, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın kabulü ile çocuk ve baba arasında kişisel ilişkinin genişletilmesine karar verilmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava çocukla baba arasında şahsi ilişki düzenlenmesi istemidir....

      için davalı baba ile kişisel ilişkinin kaldırılmasını ya da sınırlandırılmasını, dava sonuna kadar tedbiren müşterek çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin ivedi olarak kaldırılmasını, talep etmiştir. 2.Davacı karşı davalı vekili cevaba cevap karşı davaya cevap dilekçesinde, cevap dilekçesindeki hususları kabul etmediklerini, karşı davada kişisel ilişkinin arttırılmasının çocuğun aleyhine olacağını, yaşadığı kaygıları nedeniyle manevi yıkımına sebebiyet vereceğini, davalının yaşam tarzı ile müvekkilinin problemi bulunmadığını, dini eğitimin önemine inandığını, çocuğun babası tarafında kapasitesinin üstünde dini eğitime zorlanması ve zaman zamanda kendisi olamadığı dönemde çocuğun medreseye bırakılması çocuğun kişiliğinde onarılmaz yaralara neden olduğunu, davalı babanın müşterek çocuk ...'...

        nın velâyetinin anneye verilerek baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, kişisel ilişkinin gündüzlü ve kısa süreli kurulan kişisel ilişkinin yetersiz kaldığını, müvekkilinden uzun süre ayrı kalmak çocuğun psikolojisini etkilediğini, davalının kişisel ilişki tesisinde zorluk çıkardığıını, telefonları açmadığını, davalının, müşterek çocukla müvekkilini telefonla görüştürmemesi ve kişisel ilişki günlerinde göstermemesi nedeniyle davalı aleyhine icra takibi başlattığını bunun üzerine davalının müvekkili aleyhine uzaklaştırma kararı aldırdığını iddia ederek müşterek çocuk ile arasında kurulan kişisel ilişkinin arttırılmasını talep etmiştir. II....

          GEREKÇE: Davanın konusu, kişisel ilişkinin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; Dairemizin 2019/1670 E.- 2020/902 K. Sayılı ilamı ile belirlenen eksikliklerin yerel mahkemece tamamlanarak yeniden karar verildiği anlaşılmıştır. Kişisel ilişki kurma hakkı, anne/baba ile çocuğa belirli gün ya da saatlerde görüşme, birbirlerinden haberdar olma, birbirlerinin yaşamında olma, karşılıklı etkilenme yetkisi veren bir hak olup,bu hak, anne/baba için olduğu kadar çocuk için de bir haktır. (2003 tarihli Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4/1)....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı anne tarafından ortak çocuklar ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması taleplerinin reddedilmesi yönünden, davalı tarafından ise tüm yönlerden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının tüm temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı anne tarafından, koşulların değişmesi nedeniyle baba ile ortak çocuklar arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması, olmadığı takdirde ise kurulan kişisel ilişkinin kısıtlanması talebi ile açılan davada ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, " davalının çocuklarına düşkün olduğu...

            Kişisel ilişki kamu düzenine ilişkin olup düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğinden koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir.Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı, anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir....

            UYAP Entegrasyonu