Psikolog ve pedagog tarafından düzenlenen uzman raporu çocuğun özel durumu nedeni ile kurumda kalmaya devam etmesi ve anne-baba ile kurum gözetiminde yatısız olarak kişisel ilişki düzenlenmesi uygun olacağını tespit etmiş olması dikkate alınarak ilk derece mahkemesince çocukla baba arasında düzenlenen kişisel ilişkinin çocuğun yararına olduğu sonucuna varılmıştır....
Tarafların istinaf kanun yoluna başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince davalı-davacı annenin kabul ettiği şekilde kişisel ilişki kurulmadığı gerekçesiyle, davalı-davacı annenin istinaf taleplerinin reddi ve davacı-davalı babanın istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile karar kaldırılarak her ayın cuma günü saat 18:00’den pazar 18:00’e kadar kişisel ilişki ile devamında tarafların anlaştığı şekilde kişisel ilişki kurulmuştur. Bölge adliye mahkemesince tarafların kabulünde olduğu şekilde kişisel ilişki kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, alınan uzman raporunda küçüğün, her iki haftada bir cuma günü okul çıkışı ile pazar günü saat 18:00 arası baba yanında olması yönünde görüş bildirilmiş ise de; annenin, her ayın iki hafta sonunda kurulacak olan kişisel ilişkiye ilişkin kabulü cuma gününden itibaren başlamasına yönelik olmayıp, cumartesi günü sabah saat 09:00’dan itibaren başlamasına yöneliktir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından incelemenin duruşmalı yapılması istemiyle taraflarca temyiz edilmiş ise de; Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369. maddesinde çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmesine ilişkin verilen kararların Yargıtayda duruşmalı olarak inceleneceğine dair bir düzenleme bulunmadığı gibi işin niteliği gereği temyiz incelemesinin öncelikli olarak yapılması zorunlu olduğundan, davalının duruşma isteğinin reddine karar verilip, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı anne tarafından duruşmalı temyiz edilmiş ise de; HMK'da çocukla kişisel ilişki kurulması davalarının duruşmalı inceleneceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından, ayrıca acele işlerden olduğundan duruşma talebinin reddine karar verilip, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge...
DAVA TÜRÜ : Torunla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez. Ancak; anneanne, dede, büyükanne ve büyük babalarla torun arasındaki kişisel ilişki, torunun bunlarla "aile bağlarını" güçlendirmek ve geliştirmek, onların da torun sevgilerini tatmaya elverişli olacak yeterlilikte olmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, çocukla düzenlenen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi isteğine ilişkindir. Çocukla kişisel ilişki kurulması veya kaldırılmasına ilişkin davalar basit yargılama usulüne (HMK m. 316) tabi işlerden olmadığı gibi çekişmesiz yargı ( HMK m. 382) işlerinden de değildir. Mahkemece dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden, duruşma açılmadan karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayeti anneye bırakılan ortak çocuk Sıla 2013 doğumlu olup çocukla baba arasında her resmi bayramda kişisel ilişki tesisi çocuğun üstün yararına ve kişisel ilişkiden beklenen amaca ugun görülmemiştir. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....
in velâyetinin anneye verilerek baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, davalı annenin yurt dışında yaşayan bir Türk vatandaşıyla evlendiğini ve çocuğu da alarak yurt dışında yaşamayı planladığını, babanın çocuğunun yabancı bir kişi ile yaşamasını istemediğini, çocuğun bütün çevresi ve akrabalarının ...'da olduğunu, ...'in İngilizce bilmediğini ve başka bir ülkede sorunlar yaşayacağını, millî değerleri almasının yurt dışında eğitim görmesi ile mümkün olamayacağını ve çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasının imkânsızlaşacağını, davacının iddia edildiği gibi madde kullanımı olmadığını belirterek; velâyetin anneden alınarak babaya verilmesini, mümkün olmadığı takdirde ortak velâyete hükmedilmesini, velâyet değişikliği uygun görülmezse boşanma kararıyla belirlenen kişisel ilişki sürelerinin artırılmasını talep etmiştir. II....
Mahkemece; "Dava; çocukla kişisel ilişkinin kaldırılması talebine, birleşen dava; velayet ve iştirak nafakasının kaldırılması mümkün olmadığı takdirde kişisel ilişki kurulması talebine ilişkindir....
Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md.4/2). Kişisel ilişki kurulması ile ilgili kararlar taraflar arasında kesin hüküm oluşturmayıp, değişen şartlara göre her zaman yeniden düzenlenebilir....