DAVA Davacı baba dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilerek baba ile kişisel ilişki kurulduğunu, annenin çocuğu mahkemenin belirlediği gün ve saatler dışında babayla görüştürmek istemediğini, telefonla görüştürmemesi nedeniyle telefonla görüşme hakkı talep ettiğini, yaz tatilindeki görüşme hakkını yıllık iznini alabileceği tarihlerde kullanma talebinin anne tarafından reddedildiğini, hafta sonları kurulan kişisel ilişkinin cumadan başlamasını istediğini, her yıl resmi tatil ve bayram tatillerinin resmileşen tatil gün sayısının yarısı ve yarıyıl tatillerinin ikinci yarısı kişisel ilişki talep ettiklerini belirterek çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep etmiştir. II....
keyfî engellenmesini de içeren, toplumsal, kamusal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranışı" 2/1-c maddesi hükmü "Hâkim: Aile mahkemesi hâkimini", 5/3 maddesi hükmü "Bu Kanunda belirtilen tedbirlerle birlikte hâkim, 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar vermeye yetkilidir." şeklindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kurum tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İstek,.... Aile Mahkemesinin 2014/431-427 sayılı kararı ile haklarında 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu çerçevesinde haklarında tedbir kararı verilen küçüklerin velileri ... ile Türk Medeni Kanununun 324-326. maddesi gereğince kişisel ilişkinin kısıtlanması ya da kaldırılmasına ilişkindir. Ancak, mahkeme küçükler için yeniden bakım tedbiri ve anneyle kişisel ilişki kurulmasına karar vermiştir. Toplanan delillerin talep doğrultusunda değerlendirilerek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir (HMK.m.26)....
DAVA Davacı-davalı baba vekili dava dilekçesinde özetle; ortak çocuğun velâyetinin babada olduğunu ve mahkeme kararıyla çocukla anne arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, annenin pavyonda çalıştığını, sabit ikametgâhının olmadığını, çocuğun akrabalarla ilişki kurmasını engellediğini, kişisel ilişkinin corona virüsü nedeniyle çocuk için tehdit oluşturduğunu iddia ederek; virüs tehlikesi geçene kadar telefonla kişisel ilişki kurulmasını, akabinde de haftasonları, dini bayramlarda, yarıyıl ve yaz tatilinde yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasını talep etmiştir. II....
Mahkemece bu yasal zorunluluk yerine getirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, boşanma hükmünün münhasıran bu sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı-davacı babanın ortak çocukla tedbiren kişisel ilişki kurulmasına ilişkin birleşen davası, mahkemece; "birlikte görülen boşanma davasında baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki tesis edildiği" gerekçesiyle reddedilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, ortak çocukla tedbiren kişisel ilişki kurulması davasının (TMK m. 197/4) açıldığı 23.05.2014 tarihinde tarafların fiilen ayrı yaşadıkları, ortak çocuğun fiilen anne ile birlikte kaldığı, baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasını engelleyecek bir halin de (TMK m.324/2) mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Her dava açıldığı tarihteki şartlara tabidir ve davaların birlikte görülmesi halinde her dava bağımsız niteliğini korur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır....
keyfî engellenmesini de içeren, toplumsal, kamusal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranışı" 2/1-c Maddesi hükmü "Hâkim: Aile mahkemesi hâkimini", 5/3 maddesi hükmü "Bu Kanunda belirtilen tedbirlerle birlikte hâkim, 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar vermeye yetkilidir." şeklindedir....
Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde; ortak çocuk sekiz aylık olunca davalının, icra marifetiyle, 3 kez yaklaşık 30-60 dakika sürelerle kişisel ilişki gerçekleştirdiğini, davalının bahsettiğimiz bu kişisel ilişki talebinin de müvekkille evliliği yeniden tesis etmeye dönük gaye taşıdığı, asıl amacının çocukla görüşmek olmadığını, davalının çocukla en son kişisel ilişki kurduğu tarihten itibaren yaklaşık 3 yıl boyunca arayıp sormadığını, müvekkilin ortak çocukla görüşmesi için bir çok kez davalıyı aramasının neticeyi değiştirmediğini, davalının ortak çocuğu uzun yıllar arayıp sormadığından dolayı, ortak çocuğun davalı babayı tanımadığını, iddialarını ispatladığını, raporlara itibar edilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek reddedilen davası yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1....
görüş günlerinde kişisel ilişki tesisine karar verildiği görülmüş ise de; kişisel ilişki düzenlenirken infazda zorluk ve tereddüt oluşturmayacak şekilde kişisel ilişki tesis edilmesi gerekmektedir....
çocukla görüşmek suretiyle inceleme ve rapor istenip; tarafların barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumlarına göre çocuğun sağlıklı gelişimi için kişisel ilişki kurmaya engel bir durumun bulunup bulunmadığının araştırılması, mahkemece çocuğun bizzat dinlenerek görüşü alınıp ve diğer deliller de gözönüne alınmak suretiyle çocuğun menfaatine uygun bir karar verilmesi gerekir. O halde, yukarıda belirtilen kıstaslar dikkate alınarak rapor alınması, diğer deliller de değerlendirilip, gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırmayla karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 10.01.2017 (Salı)...