WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Boşanma kararında yer alan kişisel ilişkiye dair düzenleme kişisel ilişkiden beklenen amaca uygun olmadığı gibi, çocuğun ulaştığı yaş itibarıyla da menfaatine uygun değildir. Bu bakımdan velayeti davacı-davalı anneye verilen çocukla davalı-davacı baba arasında ayın belirli haftalarında yatılı da kalacak şekilde uygun kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir (HUMK.md.438/7). SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple, gerekçeli kararın hüküm bölümünün 4. bendindeki, müşterek çocukla baba arasındaki kişisel ilişkiye yönelik “her ayın 1. ve 3. Pazar günleri, dini bayramların 2. günü saat 09.00 ile 17.00 arası” sözcüklerinin hükümden çıkarılmasına, yerine “ her ayın 1. ve 3....

    Mahkemece, bu husus gözetilmeden anne ile küçük arasında üçüncü bir kişi nezaretinde kişisel ilişki kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3 Davacı anne tarafından açılan müşterek çocuklarla kişisel ilişki düzenlenmesine dair davanın kabulüne karar verildiği halde, bu davada kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.)...

      Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md.4/2). Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Dosyanın incelenmesinde; mahkemece davalı erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, bu sebeple tam kusurlu olduğu gerekçesiyle boşanmalarına karar verildiği, 2011 doğumlu Esila Aysu’nun velayetinin babaya tevdii ile anne ve çocuk arasında 1- 31 Temmuz tarihleri arasında kişisel ilişki tesis edildiği, hükmün sadece kişisel ilişki yönünden istinaf edildiği anlaşılmaktadır....

      Küçük 2011 doğumlu ... ’in velayeti davacı anneye bırakılmış, baba ile aralarında da boşanma ilamında gösterilen şekilde kişisel ilişki kurulmuştur. Kendisine kişisel ilişki hakkı tanınan ebeveynin, bu hakkı amacına aykırı kullanması, yasal yükümlülüklerine aykırı davranması veya çocuk ile ciddi biçimde ilgilenmemesi ya da diğer önemli sebepler varsa yahut da kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye giriyorsa, bu hak kendilerinden alınabilir veya kaldırılabilir (TMK.md.324)....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülen anlaşmalı boşanma davasında velayeti anlaşma uyarınca anneye bırakılan müşterek çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişki konusunda herhangi bir düzenleme yapılmayarak konu hâkimin takdirine bırakılmıştır. Mahkemece kişisel ilişki düzenlenmiş, davacı kadın tarafından kişisel ilişki yönünden uzman raporu alınmaması nedeniyle hüküm temyiz edilmiştir....

          Davacı anne tarafından ceza dosyasından başka çocukla babası arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektiren somut bir olgunun ispat edilemediği anlaşılmıştır. Tarafların ortak çocukları 19.01.2011 doğumlu Nisa inceleme tarihi itibariyle idrak çağındadır. Kişisel ilişki konusunda idrak çağında bulunan küçüğün görüşünün sorularak ve davalı baba ile de görüşülerek, değişen durum ve koşullara göre ortak çocuk ile uygun bir kişisel ilişki kurulması konusunda uzman bilirkişiye inceleme yaptırılması (4787 sayılı Kanun m.5), dosyaya konu ceza dosyasının da getirtilerek tüm deliller birlikte değerlendirilerek ve davacı annenin kişisel ilişkinin kaldırılması yanında kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını da talep ettiği dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....

            DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kişisel ilişki düzenlenirken gözönünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "Üstün yararı" dır. Çocuğun üstün yararı belirlenirken bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Kişisel ilişki tesis edilirken ana ve babanın eylemleri, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları, çocuğun üstün yararını etkilediği ölçüde gözönünde tutulur. Mahkemece kişisel ilişki konusunda uzman bilirkişiden sosyal inceleme raporu alınarak ve dosyada bulunan tüm deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

              Çocukla davacı arasında ikinci derecede altsoy-üstsoy kan hısımlığı mevcuttur. Ayda dört gün, dini bayramların ikinci ve üçüncü günleri ve yaz tatillerinde onbeş gün süreyle kişisel ilişki fazladır. Daha uygun sürelerle kişisel ilişki kurulması, bundan beklenen amacı tesis eder ve çocuğun menfaatine uygun düşer. Bu sebeple hükmün bozulması gerektiğini düşünüyorum....

                DAVA Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı karşı davacı baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin uzun olduğunu, fiziksel ve psikolojik olarak çocuğu yorduğunu, eğitim hayatını etkilediğini belirterek çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin azaltılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı karşı davacı vekili karşı dava dilekçesinde özetle; davacı karşı davalı annenin çocuğu çok yoğun kurs programı koyduğunu, kişisel ilişki günlerinde dahi çocukla vakit geçiremediğini, babanın yılbaşı, babalar günü, tatillerde çocukla vakit geçirmek istediğini belirterek kişisel ilişki süresinin uzatılmasına karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların Karşıyaka 4 Aile Mahkemesinin 2013/886 Esas, 2013/905 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, boşanma ile birlikte ortak çocuk 04.11.2011 doğumlu ...'...

                  Mahkemece anne ile çocuk arasında, boşanma davasında kararlaştırılan ve devam eden kişisel ilişkinin tarihlerini değiştirmeksizin 2015 yılı yaz ayında müşterek çocuğun İzmir'deki akrabalarının nezaretinde akrabalarının evinde üvey baba ile yalnız kalmaksızın annesi ile kişisel ilişki kurmasına, ilerleyen yıllar için kişisel ilişkinin sınırlandırılmasına yönelik davanın reddine karar verilmiştir. Boşanma ilamında yer alan kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzurunun tehlikeye girdiğine veya annenin bu hakkını çocuğun bakım ve eğitimi ve yetiştirilmesine ilişkin yükümlülüklerine aykırı olarak kullandığına dair dosyada bir delil bulunmadığı gibi, mevcut kişisel ilişkinin değiştirilmesinin çocuğun menfaatini gerekli kıldığına ilişkin de bir delil bulunmamaktadır. Bu durumda davanın tümünün reddi gerekirken; yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

                    UYAP Entegrasyonu