Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi ve Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, kadının kabul edilen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 218.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.01.06.2020...

    , velayet hakkının açıkça anne tarafından kötüye kullanıldığını, çocukla müvekkili arasındaki kişisel ilişkinin kısıtlandığını, müvekkilinin, anne tarafından çocuğa kötü gösterilmeye çalışıldığını, kin ve nefret duygularının oluşmasının sağlandığını, çocuğa annenin değil anneannenin baktığını, anneannenin de sağlık sorunlarının bulunduğunu, davalı annenin düzensiz bir hayat ve birliktelik yaşadığını, çocuğun iyi bakılmadığı için iki ayda bir hastalandığını, davalının yeni eşinin çocuğa yönelik psikolojik şiddet uyguladığını ileri sürerek velayetin değiştirilmesine ve çocuk lehine hükmolunan 500 TL iştirak nafakasının kaldırılmasına, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde çocukla müvekkili arasındaki şahsi ilişki günlerinin yeniden düzenlenmesi (artırılması) talep etmiştir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların velayetin değiştirilmesi taleplerinin reddi kararına yönelik temyiz dilekçelerinin incelenmesinde; Velayetin değiştirilmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 362/2-b-13). Bölge adliye mahıkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz (HMK m. 362/1-ç)....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması - Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Ortak çocuk ... 2006 doğumlu olup idrak çağındadır. Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6. maddeleri, iç hukuk tarafından çocuğun idrak gücüne sahip olduğunun kabul edildiği durumlarda, çocuğa adli merci önündeki kendilerini ilgilendiren davalarda kendi görüşünü ifade etmesine müsaade edilmesini ve yüksek çıkarına açıkça ters düşmediği takdirde ifade ettiği görüşe gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir....

          Velayet ve kişisel ilişki düzenlemesi kamu düzenine ilişkin olup bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunlu olup, yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. Buna göre velayet ve kişisel ilişkinin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğuracağı onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin ve kişisel ilişkinin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Velayet ve kişisel ilişkiye ilişkin kararlar kesin hüküm oluşturmaz. Şartların değişmesi halinde her zaman velayetin değiştirilmesi yeniden dava edilebilir....

          Çocuk ... 28.11.2009 doğumlu olup, ana ve babası boşanmış; boşanma kararı ile velayet davalı anneye bırakılmış, velayetin kullanılması kendisine bırakılmayan baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, karar 26.04.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Kanuna göre olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde diğer kişilere özellikle hısımlarına çocukla kişisel ilişki kurulması hakkı tanınabilir (TMK m. 325/1). Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere boşanma kararı ile kendisine kişisel ilişki hakkı tanınmış olan baba İstanbul'da, davalı anne ile çocuk ... ili ... ilçesinde, kişisel ilişki kurulmasını talep eden babaannenin ise...'da bulunduğu yapılan yargılama ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Davacının torunuyla görüşmesine, babanın engel çıkardığı ileri sürülmemiştir. Davacı, babaya tanınan kişisel ilişki süresi içinde torununu görme ve aile bağlarını koruma ve geliştirme imkanına sahiptir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi - Nafaka ve Velayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından her iki dava yönünden; davalı tarafından ise nafakaların miktarı, nafakanın başlangıç tarihi ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı baba tarafından velayetin değiştirilmesi ve kişisel ilişki kurulması yönünden terditli dava açıldığı, davacı-davalının kişisel ilişki kurulması yönünden talebi kabul edildiğinden, davalı-davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin usul ve yasaya uygun olduğu, müşterek çocuk için takdir edilen tedbir nafakasının başlangıç tarihinin davalı-davacı ... tarafından açılan nafaka davasının açılma tarihi olan 20.08.2009 tarihi olduğunun anlaşılmasına göre...

              Aile Mahkemesinin 2020/956 Esas, 2020/759 Karar sayılı dosyasında, davacı Suat tarafından , davalı Kezban aleyhine 07.09.2020 tarihinde velayetin değiştirilmesi davasının tensiben 14.09.2020 tarihli karar ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Birleşen dosya davacısı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, boşanma kararı ile müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verildiğini, davalı annenin yeniden evlendiğini, davalının nedensiz ve haksız bahaneleriyle çocukla babanın görüşmesinin engellendiğini, davacının çocukla son görüşmesinde çocuk üzerindeki izlerden şiddet gördüğünü tahmin ettiğini, çocukla kişisel ilişkinin kurulmasının engellenmesi, çocuğun sağlık, ahlak ve güvenlik açısından davalı annenin de evlenmesi nedeniyle velayetinin de değiştirilerek babaya verilmesine, dosyanın taraflar arasında derdest Bakırköy 4....

              Davacı-karşı davalı ile müşterek çocuk arasında ilkin 22/04/2021 tarihli celse 5 nolu ara karar ile tedbiren kişisel ilişki düzenlenmiş, daha sonra ise 04/10/2021 tarihli ara karar ile kişisel ilişki yeniden düzenlenmiştir. Her şeyden önce dava neticesinde elde edilecek sonuç gibi ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden davacı-karşı davalının tedbir olarak velayet talebi yerinde değildir. Tedbiren kişisel ilişki düzenlemesi talebi yönünden ise; müşterek çocuk ile davacı-karşı davalı anne arasında yukarıda belirtildiği üzere kişisel ilişki düzenlemelerine ilişkin ihtiyati tedbir kararı bulunmaktadır. Bu düzenlemelerin değiştirilmesini gerektiren ivedi bir durum ileri sürülmediği gibi böyle bir durumda mevcut değildir. Davacı-karşı davalının ihtiyati tedbir isteminin reddi gerekmiştir....

              Aile Mahkemesinin 22/02/2022 tarih 2020/597 esas 2022/118 karar sayılı kararında özetle; müşterek çocuğun yaşı, anne bakım ve şefkatine olan ihtiyacı, davalı babanın müşterek çocukla birlikte sürekli yaşamadığı, işi nedeniyle şehir dışında çalıştığı, çocuğun bakımını başka birinin üstlendiği, anne baba bakımının da önceliği olduğu, dava açılmadan önce de müşterek çocuğun velayeti davalı babada olmasına rağmen davacı anneyle yaşadığı, dosyada alınan uzman raporlarında da velayetin davacı anneye verilmesi yönünde bildirilen kanaatlar gerekçe gösterilerek davanın kabulüne, ortak çocuk Ahmet Arif'in velayetinin değiştirilerek davacı anneye verilmesine, çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği, kararın yöntemince her iki tarafa tebliğ edildiği, davalı vekilinin süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istinaf kanun yoluyla...

              UYAP Entegrasyonu