WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı annenin, vasisi olan annesinin desteği ile çocuğun bakımını sağladığı, anaannenin çocuğun bakımını sağlama ve sürdürme konusunda istekli olduğu, hatta velayetin anneye verilebileceği yönünde rapor düzenlendiği ve “çoğun içinde az da vardır” kuralı da gözönüne alınarak, çocukla anne arasında yatılı olarak kişisel ilişki kurulmasına engel bir durum olmadığı anlaşılmakla, çocukla anne arasında kişisel ilişki kurulmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : 1- Sair hususlar kesinleşmiş olmakla yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, 2- Tarafların müşterek çocuğu 13/07/2021 doğumlu Elif Tuğba'nın velayetinin babaya verilmesine, 3- Velayeti babaya verilen ortak çocuk ile anne arasında her ayın 1. ve 3. hafta sonu Cumartesi sabah saat 10:00'dan Pazar günü akşam saat:17:00'a kadar, dini bayramların 2. günü saat 10.00'dan 3.günü akşam saat 17.00'ye kadar, her yıl sömestr tatilinin 1....

(TMK.md.183) Velayet davalı-davacı babaya verilmediği halde Türk Medeni Kanununun 348.maddesi uyarınca verilmeyen velayetin kaldırılması usul ve yasaya aykırıdır. Ancak bu husus yeniden yargılama gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

    da talep ettiği ve babanın davranışları da dikkate alınarak çocukla baba arasında daha önce kurulan yatılı kişisel ilişkinin çocuğun menfaatine uygun olmadığı, onun duygusal gelişimini olumsuz etkileyeceği anlaşıldığından yatılı kişisel ilişkinin kaldırılması suretiyle yeniden yatısız olacak şekilde kişisel ilişki düzenlemesi yapılması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin tazminatlara, yoksulluk nafakasına ve kişisel ilişkiye yönelik esastan ret kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat, yoksulluk nafakası ve kişisel ilişki yönünden bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre onanmasına karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜR :Velayetin Değiştirilmesi - İştirak ve Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davacı tarafından açılan "velayetin kaldırılması" davası ile aynı davacı tarafından açılan "iştirak ve yoksulluk nafakasının kaldırılması" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm, taraflarca temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından (6100 s. HMK m.114/1-d) olup, bu husus kamu düzeniyle ilgilidir. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmakla yükümlüdür. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (6100 s. HMK m.115/1) Davada, davalı (kadın)'ın ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulanmıştır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava velayetin değiştirilmesi, olmadığı takdirde şahsi ilişkinin artırılarak yeniden düzenlenmesi isteminden ibarettir. İlk derece mahkemesince velayetin değiştirilmesi talebi reddedilmiş, şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası kabul edilerek şahsi ilişki yeniden düzenlenmiştir. Velayetin değiştirilmesi talebinin reddi kararı istinaf olmaksızın kesinleşmiştir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden tarafların Aksaray 2. Aile Mahkemesinin 2017/800 E. 2017/1029 K....

        Somut olayda, davacının dava dilekçesinde sadece velayetin değiştirilmesi talebinde bulunduğu, çocuk ile arasında kişisel ilişki kurulması yönünden herhangi bir talebi olmadığı halde yerel mahkemece talebin aşılmak suretiyle yazılı şekilde çocukla baba arasında şahsi ilişki kurulmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davacı baba ile çocuk arasında şahsi ilişki tesisine ilişkin kararın tüm sonuçları ile kaldırılmasına oy birliği ile karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; Mersin 5. Aile Mahkemesinin 04/03/2021 tarih, 2020/758 Esas, 2021/170 Karar sayılı kararının " Velayeti kanunen davalı annede olan tarafların müşterek çocuğu 11/09/2017 doğumlu Mohammad Ali TKO ile davacı baba arasında her ayın 2. Ve 4....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi-Yoksulluk NafakasınınKaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * velayetin kamu düzenine ilişkin bulunmasın ve velayetin kaldırılmasına ilişkin (TMK.348.md.) koşullarının da gerçekleştiğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.11.2007...

          Aile Mahkemesinin 14/02/2020 tarih, 2018/572 Esas, 2020/50 Karar sayılı ilamı ile özetle; yasal şartlar oluşmadığı, tarafların sosyal-ekonomik durumları gerekçe gösterilerek davacı- davalı T1 tarafından açılan velayetin değiştirilmesi davasının reddine, davacı- davalı T1 tarafından açılan iştirak nafakasının düşürülmesi davasının reddine, davalı- davacı T3 tarafından açılan İştirak Nafakasının Arttırılmasına yönelik karşı davanın reddine karar verildiği, kararının yöntemince taraflara tebliğ edildiği,davacı-davalı vekilinin süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özet ile; 2014 yılından beri müvekkilinin çocuğu ile kişisel ilişki kurmasının engellendiğini, tanıklarının bu iddialarını desteklediklerini, yerel mahkemeye ünvanları bildirilecek otobüs ve uçak firmalarına yazı yazılarak, müvekkilinin Mersin iline gelip gelmediğinin tespit edilmesinin talep edildiği halde bu talebin değerlendirilmediğini, müvekkilinin çocuğunu görmek amacıyla defalarca Mersin'e geldiğini, davalı-davacının...

          gerekçesi ile; "Davacının velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakasının kaldırılması veya azaltılması talebinin REDDİNE,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı erkek vekili, davanın kabulü gerektiğini ileri sürmek suretiyle hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması/azaltılması istemine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı erkeğin tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          (Muhalif) İştirak nafakasının arttırılması ile ilgili yerel mahkeme kararının onanması konusunda değerli çoğunlukla aramızda bir görüş ayrılığı bulunmamaktadır. Mahkeme, daha önce evli olan tarafların boşanmaları sonucu, velayeti anneye bırakılan ortak çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin, çocuğun psikolojik durumunu olumsuz etkilediği gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu sonuç, bir ebeveyn için; ağır bir karardır. Velayetin kullanılması ile ilgili olarak Türk Medeni Kanununda "koruma önlemleri" getirilmiştir (TMK md. 346-347). Açıklanan Yasa maddelerindeki koruma önlemleri sınırlı sayıda açıklanmamıştır. Hakimin, başvuru halinde çocuğun menfaatine en uygun düşecek önlemi araştırması ve uygulaması gerekir. Velayet hakkının veya kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması en son uygulanacak önlemlerdendir. Bunlardan önce, ara önlemler alınmasına yasal bir engel yoktur....

            UYAP Entegrasyonu