İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine dair verilen kararın hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu, velayetin değiştirilmesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması aksi halde azaltılması talebine ilişkindir. Mahkemece, velayet değişikliği talebinin kabulüne, yoksulluk nafakası yönünden açılan davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı tarafından yoksulluk nafakası hakkında verilen karara ilişkin istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Söz konusu madde, velayetin değiştirilmesi sebeplerini hüküm altına almıştır. Buna göre; çocukla kişisel ilişki kurulmasının engellenmesi, çocuğun fiilen velayet hakkı olmayan annede ya da babada bırakılması veyahut çocuğun üçüncü kişinin yanında bırakılması, çocuğun menfaatinin gerektirdiği nedenler (örneğin sağlık, eğitim, ahlâk, güvenlik), velayeti kendisinde bulunan annenin ya da babanın yeniden evlenmesi, velayet hakkı kendisine verilen tarafın bir başka yere gitmesi, ölüm veya velayet görevinin kullanılmasının engellenmesi velayetin değiştirilmesi sebepleri olarak sayılabilir.Kuşkusuz bu gibi hallerde de asıl olan çocuğun üstün yararıdır....
Davaya konu çocuk Nurullah Balmum 28.10.2010 doğumlu olup anne ve babası boşanmış, boşanma kararı ile velayet davalı babaya bırakılmış, velayetin kullanılması kendisine bırakılmayan anne ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir. Kanuna göre olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde diğer kişilere özellikle hısımlarına çocukla kişisel ilişki kurulması hakkı tanınabilir (TMK m. 325/1). Tanık anlatımları, sosyal inceleme raporu ve idrak çağındaki çocuğun beyanı birlikte değerlendirildiğinde anneannenin torununu görebildiği, davalı babanın kişisel ilişkiye engel olabilecek olumsuz bir durum içinde bulunmadığı, davacının torunuyla görüşmesine annenin engel çıkarmadığı anlaşılmaktadır. Davacı, anneye tanınan kişisel ilişki süresi içinde torununu görme ve aile bağlarını koruma ve geliştirme imkanına sahiptir. Ortada davacıya kişisel ilişki hakkı tanınmasını gerekli ve haklı kılan olağanüstü bir durum bulunmamaktadır....
bilmediğini , Temmuz ayı boyunca Aksaray'da davacının kızını görmek istediğini, ancak davalının çocuğu göstermediğini, hakaret ettiğini, davalının velayet hakkını kötüye kullandığını, tüm bu nedenlerle velayetin anneden alınarak babaya verilmesini talep etmiş, cevaba cevap dilekçesi ile de çocukla kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
kalması suretiyle kişisel ilişki kurulmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Dava, velayetin değiştirilmesi bu talebin reddi halinde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın reddine, boşanma davasında kurulan şahsi ilişkinin yeterli olduğu gerekçesiyle davacı ile müşterek çocuk arasında şahsi ilişki tesisine ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Velayet ve kişisel ilişki düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md. 1; TMK m. 339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu md. 4/b)'dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, tazminat taleplerinin reddi, nafakaların miktarı ve ortak çocukla davalı-karşı davacı baba arasında kurulan kişisel ilişki yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, yoksulluk nafakası, velayet, kişisel ilişki ve iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 ve 6. maddeleri idrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşlerine gereken önemin verilmesini öngörmektedir. Çocukların üstün yararı gerektirdiği takdirde, görüşlerinin aksine karar verilmesi mümkündür.Velayet kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davacının velayetin değiştirilmesi talebinin reddine, davacının iştirak nafakasının tahsiline ilişkin talebinin reddine, davacının anne ile çocuk arsında şahsi ilişki kurulması hakkı talebi hakkında daha önceden boşanma davasında şahsi ilişki kurulduğu görülmekle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davanın reddi yönünden, yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, velayetin değiştirilmesi (TMK.md.183,349,351/1) istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince verilen red kararına karşı davacı taraf süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
kişisel ilişki kurulması talebinin KABULÜNE, Velayeti davalıda bulunan müşterek küçük çocuk HİRANUR YAVUZ ile babası davacı T1 arasında her ayın 2. ve 4....