AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/09/2022 NUMARASI : 2021/301 ESAS-2022/603 KARAR DAVA KONUSU : Velayetin Kaldırılması KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müşterek çocuk Günay Lara ile davalı arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasına, mahkemece aksi kanaat oluşacak olursa kişisel ilişkinin sınırlandırılmasına karar verilmesini istemiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...çocukla anne arasında kişisel ilişkinin kaldırılmasını veya azaltılmasını gerektirir bir nedenin bulunmadığı kanaatine varılmıştır..."...
Bunun da velayeti, hükümle anneye bırakılmış, hükmün üçüncü bendinde, velayet kendisine verilmeyen babanın çocukla kişisel ilişkisi düzenlenmiştir. Hal böyleyken, hüküm sonucunun beşinci maddesinde “velayeti babaya bırakılan çocukla anne arasında kişisel ilişki tesisine” şeklinde karar oluşturulduğu da görülmektedir. Tarafların ikinci bir çocukları olmadığına, var olan tek çocuğun velayeti de anneye bırakıldığına ve hükmün üçüncü bendinde babanın bu çocukla kişisel ilişkisi düzenlendiğine göre, hüküm sonucunun beşinci maddesinde yer alan “ velayeti babaya bırakılan çocukla davalı anne arasında kişisel ilişki kurulmasına” dair düzenleme bir bozma sebebi oluşturmaz. Hükümde bozulması gereken bir yön bulunmamaktadır. Düzelterek onama için, bir bozma sebebinin var olması ve hükmün bozulmasının gerekmesi, ancak bozma sebebi oluşturan bu husus hakkında yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması gerekir....
Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Velayeti davacı anneye bırakılan müşterek çocuk..... 20.07.2010 doğumlu olup okul çağındadır. Çocuk ile baba arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulması doğru olmakla birlikte, tarafların farklı ilçelerde yaşadıkları da dikkate alındığında müşterek çocuğun Pazartesi günü sabah saat 09:00 da anneye teslim edilmesi çocuğun okul durumunu etkileyecektir....
Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak, amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Bu da çocuğun menfaatine aykırı düşmedikçe ve geçerli bir sebep olmadıkça çocukla diğer taraf arasında yatılı olarak kişisel ilişki kurulmasını gerektirir. Bu bakımdan velayeti babada bulunan çocuklarla anne arasında kişisel ilişki tesis edilirken, çocukların anne yanında, ayın belirli hafta sonları, yatılı da kalacak şekilde bir düzenleme yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. 3-Davalı-karşı davacı kadının maddi tazminat talebi ziynet alacağına ilişkin olup Türk Medeni Kanununun 174/1. kapsamında değildir. Bu talep nispi harca tabi olup başvuru harcı bu talebi de kapsar....
Aile Mahkemesi’nin 07.04.2016 tarihli anne ile kişisel ilişkinin kaldırılmasına dair kararın ibrazı sonucunda icra müdürlüğünce infazın yapılmadığı ve anne tarafından bu işlemin iptali için icra mahkemesine başvurulduğu, ilk derece mahkemesince kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verildiğinden alacaklı anne tarafından takip başlatılmasının kötü niyetli olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği, davacının ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurduğu, bölge adliye mahkemesince çocukla şahsi ilişkinin kaldırılmasına ilişkin hukuki tasarruf konu olarak “Aile Hukuku” kitabında yer alsa da, tarafların şahsi ya da ailevi yapılarına ilişkin hukuki durumlarında bir değişiklik yaratmayıp sonuçları itibariyle çocukla anne-baba arasındaki ilişkiyi düzenlemekle, boşanma ilamının fer’i niteliğinde olmayıp infazı için kesinleşmesine gerek olmadığından takip konusu ilamın çocukla şahsi ilişkiyi düzenleyen kısmı Kayseri Aile Mahkemesi kararı ile ortadan kaldırıldığından...
İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak iki haftada bir pazar günü saat 10:00- 13:00 arasında çocukla baba arasında kişisel ilişki tesis edilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İlk derece mahkemesince; asıl davanın kabulü ile davacı-karşı davalı baba ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, karşı davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk için aylık 550,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Davacı-karşı davalı erkek vekili; kadının kabul edilen iştirak nafakası davasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı-karşı davacı kadın vekili; erkeğin kabul edilen çocukla kişisel ilişki düzenlenmesi davasına, müşterek çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; çocukla kişisel ilişki düzenlenmesi, karşı dava ise; iştirak nafakası istemine ilişkindir. Taraf vekillerinin; müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasına yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Başvuru çocukla kişisel ilişki tesisine muhalefet talebine ilişkindir....
Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve karşı dava olarak açılan velâyetin değiştirilmesi davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince velâyetin değiştirilmesi davasının kabulüne ve çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının reddine karar verilmiştir. Kararın davacı-davalı anne vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının kabulüne ve velâyetin değiştirilmesi davasının reddine karar verilmiştir....
çocukla davacı baba arasında her ayın 1. ve 3....