Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, psikolog marifetiyle ikna edildiğini, davacının çocuğun yatılı olarak verilmesinden annesinin yaşam şekli nedeniyle çok büyük huzursuzluk duyduğunu, çocuğun annesinden döndüğünde sabahleyin evde yabancı bir erkek gördüğünü ve korktuğunu anlattığını bu nedenlerle müşterek çocuğun davalı anne ile yatılı olan kişisel ilişkisinin yatısız olarak düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunludur.Velayet hakkı tevdi edilen annenin çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebinin velayet hakkı kapsamındaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olduğu, velayet hakkı kapsamında çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığı, aynı hukuksal konumda olan erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil edeceği, evlilik birliği içinde doğan çocuğun taşıdığı ailenin soyadını, evlilik birliğinin sona ermesi ile kendisine velayet hakkı tevdi edilen annenin kendi soyadı ile değiştirmesini engelleyici yasal bir düzenlemenin bulunmadığı, somut olayda söz konusu değişikliğin çocuğun üstün yararına da aykırı bulunmadığı ve çocuğun soyadı değişmekle kişisel durumunun değişmeyecektir. (TMK m. 27) ."...

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müşterek çocuk Selçuk'un evlilik dışı dünyaya geldiğini, babası tarafından tanındığını, çocuğun eğitim hayatının başladığını ve anne ile çocuğun farklı soyisimleri kullanmasının zorluklara sebebiyet verdiğini, ayrıca çocuğun da bu durumdan psikolojik olarak etkilendiğini, çocuğun soyadının annesinin soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına uygun olacağını beyanla, evlilik dışı doğan çocuğun "Gazibeyoğlu" olan soyadının, annesinin soyadı olan "Pehlivan" olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Kuşkusuz velâyet kendisinde bulunan anne veya babanın, çocukla ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasızdır. Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt bir kılavuzdur. Çocuğun üstün yararı çocuğun haklarını garanti altına alan bir işlev de üstlenmektedir. Esasında çocuğun üstün yararına gereken önemin verilmesi, yalnızca çocuğun ya da ana babanın değil, toplumun da menfaatinedir. Çünkü çocuğun sosyal, kültürel, fiziksel ve psikolojik yönden olumlu gelişimi, ilerde toplumda zararlı davranışlarının ortaya çıkmasını da engelleyecektir. Çocuğun üstün yararı gereği, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velâyetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır....

Bu ilkenin en genel anlamdaki tanımı, çocuğun yararlarının her zaman ve her koşulda öncelikle korunması olup, çocuk hukukunda karşılaşılan tüm sorunlarda, görevli ve yetkililere yol gösteren, çocuk yararına çözümün tercih edilmesini emreden, zayıfı, güçlüye karşı koruyan en üst ilkedir (AKYÜZ,Emine Çocuk Hukuku Çocuk Haklarının Korunması, 2012 s. 10). Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt, bir kılavuzdur. Çocuğun üstün yararı çocuğun haklarını garanti altına alan bir işlev de üstlenmektedir (YÜCEL,Özge Ufuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt 1 Sayı 2, Aralık 2013, s. 117-137). Esasın da çocuğun üstün yararına gereken önemin verilmesi, yalnızca çocuğun ya da ana babanın değil, toplumun da menfaatinedir....

    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine,06/10/2020 tarihli uzman tarafından düzenlenen sosyal inceleme raporuna, müşterek çocuğun aşamalardaki beyanına, müşterek çocuğun ifadesini annesinin baskısı ile verdiğine ilişkin dosyada delil bulunmamasına, çocuğun velayetinin annesine verilmesinin üstün yararına aykırı olacağına dair bir delil ve tespit de bulunmamasına, müşterek çocuğun velayetinin babasına verilmesine karşılık dava tarihinden önce uzun bir zamandan beri annesinin yanında yaşayıp, orada eğitimine devam ettiğine, dolayısıyla yaşadığı ortamdan ayrılmasının çocuğun menfaatine uygun olmayacağına, davalı babanın yeniden evlenip evlendiği yeni eşinin 13 yaşında olan çocuğunun da davalı ile birlikte yaşamasına göre, mahkemenin velayetin değiştirilmesine yönelik kararının dosya kapsamına göre doğru olduğu, müşterek çocuğun dava tarihinden öncesinden beri annesinin yanında yaşaması ve...

    Bu ilkenin en genel anlamdaki tanımı, çocuğun yararlarının her zaman ve her koşulda öncelikle korunması olup, çocuk hukukunda karşılaşılan tüm sorunlarda, görevli ve yetkililere yol gösteren, çocuk yararına çözümün tercih edilmesini emreden, zayıfı, güçlüye karşı koruyan en üst ilkedir (...,... Çocuk Hukuku Çocuk Haklarının Korunması, 2012 s. 10). Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt, bir kılavuzdur. Çocuğun üstün yararı çocuğun haklarını garanti altına alan bir işlev de üstlenmektedir (...,Özge ... Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt 1 Sayı 2, Aralık 2013, s. 117-137). Esasın da çocuğun üstün yararına gereken önemin verilmesi, yalnızca çocuğun ya da ana babanın değil, toplumun da menfaatinedir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 05/12/2016 kesinleşme tarihli 2016/31- 37 E.K sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verildiği, velayeti anneye verilen çocuğun bu tarihten beri anne ile yaşamaya devam ettiği, eldeki davanın ise 09/06/2020 tarihinde açıldığı, pandemi döneminde annenin sağlık çalışanı olması nedeniyle 2010 doğumlu ortak çocuğun baba yanına Elazığ'a geldiği ve bir süredir baba ile kaldığı anlaşılmış ise de; 22/07/2020 tarihli uzman raporu ile annenin çocuğun bakımını üstlenmesine engel bir durumunun bulunmadığı ve velayetin annede bırakılmasının uygun olduğunun belirtildiği, dosya kapsamında çocuğun anne yanında kalmasının bedeni, fikri, ahlaki gelişimine engel olacağı yönünde bir iddia ve delil de bulunmadığı, çocuğun üstün yararı gereğince velayetin annede kalması gerektiği, ilk derece mahkemesince davanın reddine ilişkin kararın isabetli olduğu anlaşılmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı (dört kez), kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (iki kez), (sanık ...); fuhuş (sanık ... için iki kez); çocuğun nitelikli cinsel istismarı (bir kez), kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (iki kez), (sanık ...); kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (sanık ...); fuhuş (iki kez), kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (bir kez), (sanık ...)...

        Çocuğun üstün yararı gereği, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir....

          UYAP Entegrasyonu