Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çocuğun üstün yararı gereği, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir. Somut olayda; Mahkemece tüm delillerin toplandığı, çocuğun soyadının anne soyadı ile değiştirilmesinde üstün yararı bulunduğu hususu ispatlandığından davanın kabulüne ilişkin verilen kararda herhangi bir isabetsizlik yoktur. Sonuç olarak;İlk Derece Mahkemesinin kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davalı tarafın istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

in "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde, evlilik dışı doğup, annesinin bekarlık hanesine, annesinin soyadı ile yazılan ...'in soyadının, babasının soyadı olan "..." olarak değiştirilmesi istenilmiştir. Mahkemece, davacının nüfus kaydının düşünceler kısmında ...'in, ...'ın çocuğu olduğunun belirtildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyada mevcut nüfus kaydı içeriğinden; soyadının değiştirilmesi istenilen ...'in, annesi ...'...

    sorgulamasından dolayı çocuğun soyadının anne soyadı olan " Yaşar " olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Bu durumda somut olayda olduğu gibi ananın velisi bulunduğu küçüğün soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 19.4.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Kimlik nolu Ramazan Yağız Çakır'ın, "Çakır" soyadının, "BAL" soyismi ile değiştirilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili, Asliye Ceza Mahkemesi dosyasının celp edilmemesi nedeniyle, eksik inceleme ile verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde, istinaf talebinin reddi ile kararın onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece Mahkemesince Asliye Ceza Mahkemesi dosyası celp edilmeden karar verilmiş ise de, dosyanın celp edilmemesi esasa etkili olmadığından davalının eksik inceleme yönündeki istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesi halinde çocuğun üstün yararı bakımından ruhsal gelişiminin olumsuz etkileneceği ispat edilemediği gibi, çocuğun soyadının annenin soyadı olarak değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olabileceği anlaşılmaktadır....

        nun soyadının öz babasının soyadı olan "Uras" olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ... tarafından evlat edinilen küçük ...'in "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 314. maddesi hükmüne göre, evlatlık küçük ise evlat edinenin soyadını alır. Baba soyadını veya çocuk ergin olduktan sonra kendi soyadını usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değiştirmedikçe çocuğunda soyadı değişmez. Bu itibarla mahkemece, velayet hakkına sahip anne tarafından açılan küçüğün soyadının değiştirilmesi davasının reddi yerine kabulüne karar verilmesi usül ve yasaya aykırı bulunmuştur....

          Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez. Bu durumda somut olayda olduğu gibi ananın velisi bulunduğu küçük ...'ın soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez. Bu durumda somut olayda olduğu gibi ananın velisi bulunduğu küçük ...'in soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 06.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez. Bu durumda somut olayda olduğu gibi ananın velisi bulunduğu küçük ...'nın soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                nın velayetinin kendisine verildiğini, çocuğun babasının kızı ile ilgilenmediğini, babasının soyadı olan ... soyadını taşımak istemediğini belirterek kızının ... olan soyadının ... olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 4721 Sayılı Medeni Kanunun 321. (önceki 743 Sayılı Yasanın 259.) maddesi hükmüne göre doğru nesepli çocuk babanın (ailenin) soyadını taşır. Boşanma veya ölüm üzerine velayetin annede olması soyadında herhangi bir değişikliğe neden olamaz. Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez. Bu durumda somut olayda olduğu gibi ananın velisi bulunduğu küçük ...'nın soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu