bilen olmadığını, müşterek çocuğun isminin Erva olarak değiştirilmesi çocuğun menfaatine olduğu gibi soyadının da kendi soyadı olana Kula olarak değiştirilmesinde çocuğun menfaatinin bulunduğunu, davalının çocukla görüşmesinin çok kısıtlı olduğunu, çocuğun da babası ile görüşmek istemediğini, ancak mahkeme kararı doğrultusunda görüşme yapıldığını, çocuğun kendisi ile yaşamasına rağmen babasının soy ismini kullandığını, müşterek çocuğun şu anda okula gittiğini, bütün işlemlerinde bütün zamanlarında kendisinin bulunduğunu, ayrıca soyadlarının farklı olmasının günlük işlemlerde sorun yarattığını, tüm bu nedenlerle 12/06/2013 doğumlu kızı Kezban Erva'nın isminin bilinen ve tanınan şekli ile ERVA olarak soyadının da KULA olarak tashihine karar verilmesini, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Çocuğun üstün yararı gereği, velayetin anneye verilmesi halinde, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir. Somut olayda, davacı, dava konusu müşterek çocuğun okula başladığını, soyadı farklılığının okulda çocuğu açısından alay konusu olduğunu, çocuğun bu durumun sebebini ağlayarak sorduğunu ve psikolojisinin olumsuz etkilendiğini ileri sürmüş, idrak çağında bulunan ortak çocuk Sena ise okulda arkadaşlarının soyadı farklılığının sebebini sorduklarını, bu durumdan sıkıntı duyduğunu, babasının kendisine maddi destekte bulunmadığını, ihtiyaçlarını annesinin ve dedesinin karşıladığını bu nedenle annesinin soyadını kullanmak istediğini belirtmiştir....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, velayet hakkına sahip olunan çocuğun soyadının TMK.'nun 27. maddesi uyarınca haklı sebep ile değiştirilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın aile hukukundan kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararaı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, uyuşmazlığın nüfus davası niteliğinde olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca, haklı bir sebebe dayanmak kaydıyla, adın değiştirilmesi hâkimden istenebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocuğun Velayet Sahibi Annenin Soyadını Kullanmaya İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne dava dilekçesi ile velayeti altındaki çocuğun babasının kayıp olduğunu alınan duyumlara göre suç işlediğini iddia ederek davalının bu olumsuz davranışları nedeniyle velayeti kendisine verilen çocuğun soyadının değiştirilmesini talep etmiştir. Dava, evlilik içinde doğan çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesine ilişkin olup, velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olarak talep edilmemiş, haklı nedene dayanarak çocuğun soyadının değiştirilmesi istenilmiştir....
nın ad ve soyadının ... olarak değiştirilmesine karar verildiği, kararın davalı ... tarafından sadece soyadının değiştirilmesine yönelik bölümü nedeni ile temyiz edildiği ve Dairenin 2013/9821-11757 sayılı ilamı ile "çocuğun soyadının değiştirilmesi isteminin reddine karar verilmesi gerektiği" nedeni ile bozulduğu bu durumda adın değiştirilmesi ile ilgili kararın kesinleştiği hususu dikkate alınarak tavzih isteminin bu gerekçe ile reddine karar verilmesi yerine yazılı gerekçe ile reddi doğru değil ise de, sonucu itibarı ile doğru olan ret kararının yukarıdaki gerekçeyle gerekçesi değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, 27.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İnceleme konusu Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar, Aile Mahkemesince verilen velayet hakkına dayalı müşterek çocuğun soyadının değiştirilmesi istemine ilişkin olup, yukarıda sözü edilen Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu İş Bölümü kararına göre belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay (2.) Hukuk Dairesinin görevi içine girmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesi gereğince dosyanın görevli Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Düzenlenmesi-Çocuğun Soyadının Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından çocukların soyadının değiştirilmesi davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 267.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 23.02.2021 (Salı)...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Açılan davanın kabulüne karar verilerek çocuk Kaan'ın Ökçün olan soyadının Özüpak olarak değiştirilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünü istinaf etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Usul ve yasaya uygun olan mahkeme kararına karşı davalının istinaf talebinin reddini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava; evlilik birliği içinde doğan çocuğun doğumla kazandığı aile soyadının annenin bekarlık soyadı ile değiştirilmesi istemine ilişkindir. Dava dilekçesine ekli vekaletnamenin genel nitelikli vekaletname olduğu, vekil eden davacının "çocuğun soyadının değiştirilmesi hususunda özel yetki" içermediği anlaşılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Açılan davanın kabulüne karar verilerek çocuk Kaan'ın Ökçün olan soyadının Özüpak olarak değiştirilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünü istinaf etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Usul ve yasaya uygun olan mahkeme kararına karşı davalının istinaf talebinin reddini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava; evlilik birliği içinde doğan çocuğun doğumla kazandığı aile soyadının annenin bekarlık soyadı ile değiştirilmesi istemine ilişkindir. Dava dilekçesine ekli vekaletnamenin genel nitelikli vekaletname olduğu, vekil eden davacının "çocuğun soyadının değiştirilmesi hususunda özel yetki" içermediği anlaşılmaktadır....
nın dünyaya gelmesiyle birlikte onunla da soyadının farklı olduğunu gördüğünü, aile içinde dışlandığını düşündüğünü, gerek okulda gerekse de sosyal ortamlarda kendini tanıtırken soyadını söylemeye çekinmeye başladığını, davacının bu soyadı farkını ...'e anlatmakta zorluk çektiğini, çocuğun soyadının ... soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun yararına olacağına, müşterek çocuğun babası ile görüşmek istemediğini, babasının soyadını kullanmak istemediğini, annesi ve kardeşiyle aynı soyadına sahip olmak istediğini, müşterek çocuğun her türlü işi resmi işleri ve okuuğunu belgelemek için nüfus kayıt örneğini göstermek durumunda kaldığı zamanlar olduğunu iddia ederek davasının kabulü ile müşterek çocuğun Demirtaş olan soyadının ikinci evliliği sonucu aldığı ... soyadı olarak değiştirilmesi talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalının cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür. III....