Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı baba tarafından duruşmalı temyiz edilmiş ise de; HMK'da çocuğun annesinin soyadını kullanmaya izin verilmesine yönelik kararların Yargıtay'da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, çocuğun anne soyadını kullanmaya izin davası olup ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacının istinaf yoluna başvurması üzerine, bölge adliye mahkemesince, ortak çocuğun velâyet hakkı sahibi annenin soyadını kullanmakta üstün yararı olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, 30/12/2012 doğumlu ortak çocuk ...’nin “...” olan soyadının "..." olarak değiştirilmesine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı annenin halen velâyet hak ve sorumluluğuna sahip olması, çocuğun annesi ile birlikte yaşaması, velâyet sahibi olan kişinin velâyet hakkı kapsamında çocuğun soyadını belirleme hakkının bulunması, aynı hukuksal konumda olan erkeğe velâyet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının velâyet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil edecek olması, çocuğun davacı annenin soyadını almasının çocuğun üstün yararına aykırılık teşkil etmemesi, çocuğun annesinin soyadını almasında hukuki yarar ve menfaatinin bulunması nedenleriyle, küçük ...'nin "..." olan soyisminin nüfusta "..." olarak değiştirilmesine karar verilmiştir IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı babanın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
soyadlarının farklı olmasından rahatsız olduğunu ve anne ile aynı soyadını taşımak istediğini iddia ederek, ortak çocuğun soyadının davacı annenin soyadı olan "Karakol" olarak değiştirilmesini talep ve dava etmiş, ilk derece mahkemesi 18.07.2017 tarihli kararla; "4721 sayılı TMK.nun 321. maddesine göre ana ve baba evli ise çocuğun ailenin soyadını taşıyacağı, "aile" deyiminden babanın anlaşılacağı, çocuğa soyadı verilmesi için o çocuğun doğum tarihinde anası ile babasının evli olup olmadığına bakmanın gerekeceği, soyadının değiştirilmesi istenen 17.03.2011 doğumlu Asır Efe İncel'in doğum tarihi itibariyle ana ve babasının evli olduğu, evlilik birliği içinde doğan çocuğun TMK.nun 321.maddesine göre babanın soyadını aldığı, çocuğun soyadı bu suretle belirlendikten sonra onun soyadını velayet hakkına dayanarak değiştirmenin Türk Medeni Kanununun 321. maddesindeki düzenleme karşısında mümkün olmadığı, çocuğun soyadının ancak ergin olduktan sonra Türk Medeni Kanununun 27. maddesindeki koşulların...
Mahkemece, çocuğun boşanma davası devam ederken dünyaya geldiği, babası ile fiili hiçbir bağlantısının kalmadığı, çocuğun Türkiye'de nüfusa kayıtlı olup Türk Vatandaşı olarak yaşadığı, annenin soyadını almasının çocuğun menfaatine sayılması gerektiği; 2525 sayılı Soyadı Kanunun 4. maddesinin 2. fıkrası 1. cümlesinin Anayasa Mahkemesinin 08/12/2011 tarih 2010/119 Esas 2011/165 Karar sayılı kararı ile iptal edildiği; buna göre Türk Hukukunda boşanma halinde çocuğun babasının seçtiği soyadını alacağı yönündeki düzenlemenin ortadan kalktığı, TMK'nın 321-336/2. maddesi hükümlerinin de engel düzenleme içermediği; MÖHUK hükümlerinin anne soyadını almayı engelleyici nitelikte olmadığı, farklı ülke vatandaşı olan anne ve babadan doğan çocuğun, boşanma halinde velayet hakkı kendisine verilen annesi ile birlikte annesinin ülkesinde yaşamasından dolayı soyadı değişikliğinde hukuki menfaatinin bulunduğu, çocuğun reşit olmamasına rağmen 15 yaşını doldurması sebebi ile beyanının değerlendirilmesi gerektiği...
Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunludur.Velayet hakkı tevdi edilen annenin çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebinin velayet hakkı kapsamındaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olduğu, velayet hakkı kapsamında çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığı, aynı hukuksal konumda olan erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil edeceği, evlilik birliği içinde doğan çocuğun taşıdığı ailenin soyadını, evlilik birliğinin sona ermesi ile kendisine velayet hakkı tevdi edilen annenin kendi soyadı ile değiştirmesini engelleyici yasal bir düzenlemenin bulunmadığı, somut olayda söz konusu değişikliğin çocuğun üstün yararına da aykırı bulunmadığı ve çocuğun soyadı değişmekle kişisel durumunun değişmeyecektir. (TMK m. 27) ."...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı T4 istinaf dilekçesinde özetle; Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nün 19/03/2012 tarihli 35943 sayılı yazısı ile evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuğun soyadını annenin belirlemesine ilişkin yeni bir düzenleme yapılmadıkça velâyet anada olsa bile çocuğun babasının soyadını taşımaya devam edeceğinin belirtildiği, TMK'nın 321 maddesi uyarınca evlilik içinde doğan çocuğun ailenin yani babanın soyadını taşıyacağı, boşanma veya ölüm üzerine velâyetin annede olmasının soyadında herhangi bir değişikliğe sebep olmayacağı, Türk babadan veya Türk anadan doğan çocukların doğumlarından başlayarak Türk vatandaşlığı kazanacakları, bu çocukların babanın soyadını alacakları ve babanın hanesine yazılacakları, bu itibarla çocuğun ergin olana kadar babasının soyadını taşıması gerektiğini beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Yukarıdaki açıklamalar ışığında, bir çocuğa soyadı verilmesi için o çocuğun doğum tarihinde annesi ile babasının evli olup olmadığına bakmak gerekir; anne ve baba evli ise çocuk babanın, diğer bir anlatımla ailenin soyadını alacaktır. Çocuğun soyadı bu surette belirlendikten sonra, onun soyadını velayet hakkına dayanarak değiştirmek Türk Medeni Kanununun 321. maddesindeki düzenleme karşısında mümkün değildir. Ancak çocuk, ergin olduktan sonra Türk Medeni Kanununun 27. maddesindeki koşulların varlığı halinde soyadını her zaman değiştirmek hakkına sahiptir. Velayet hakkı anne ve baba için normal şartlarda çocuğun ergin olmasına yani onsekiz yaşını tamamlamasına kadar devam eden geçici bir haktır. Boşanma nedeniyle velayet hakkının anneye verilmiş olması, çocuğun soyadının değiştirilmesi için haklı bir neden sayılmadığı gibi, hukuki mevzuat da buna onay vermemektedir....
Doğum gününde anne ve baba evli ise çocuk babanın, diğer bir anlatımla ailenin soyadını alacaktır. Çocuğun soyadı bu surette belirlendikten sonra, onun soyadını velayet hakkına vs. nedenlere dayanarak değiştirmek Türk Medeni Kanununun 321. maddesindeki düzenleme karşısında mümkün değildir. Ancak çocuk, ergin olduktan sonra Türk Medeni Kanununun 27. maddesindeki koşulların varlığı halinde soyadını her zaman değiştirmek hakkına sahiptir. Velayet hakkı anne ve baba için normal şartlarda çocuğun ergin olmasına yani onsekiz yaşını tamamlamasına kadar devam eden geçici bir haktır. Boşanma nedeniyle velayet hakkının sırf anneye verilmiş olması çocuğun soyadının değiştirilmesi için haklı bir neden sayılmadığı gibi hukuki mevzuat da buna cevaz vermemektedir....
Somut olayda; Velayet hakkına sahip anne, anneyle çocuğun soyadının farklı olması nedeniyle resmi işlemlerde sıkıntı yaşadığını belirterek çocuğun soyadının annenin soyadı olan Eğirgen soyadıyla değiştirmek istediğini beyan etmiştir. Çocuğun soyadının annenin soyadıyla değiştirmesi nedeniyle çocuğun üstün yararı bakımından ruhsal gelişiminin olumsuz etkileneceği ileri sürülmediği,çocuğun duruşmadaki beyanları,toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olabileceği anlaşılmaktadır....
Davacı ilk derece mahkemesi, "4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 321. maddesine göre ana ve baba evli ise çocuğun ailenin soyadını taşıyacağı, "Aile" deyiminden babanın anlaşılacağı, soyadının değiştirilmesi istenen ortak çocuğun doğum tarihi itibariyle ana ve babasının evli olduğu, evlilik birliği içinde doğan çocuğun Türk Medeni Kanunu'nun 321. maddesine göre babanın soyadını aldığı, çocuğun soyadının anne ve babası ile soybağı ilişkisini gösterdiğini, çocuğun soybağının kurulmasıyla kazandığı soyadını velayet hakkına dayanarak değiştirmenin Türk Medeni Kanunu'nun 321. maddesindeki düzenleme karşısında mümkün olmadığı, çocuğun soyadının ancak ergin olduktan sonra Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesindeki koşulların varlığı halinde kendisi tarafından veya babanın Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesindeki koşulları kanıtlayarak kendi soyadını değiştirmesi halinde mümkün olduğu, velayet hakkının anneye soyadı değişikliği için dava hakkı vermediği" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir...