Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava münhasıran velayet hakkına sahip davacı annenin çocuğun soyadının haklı nedenle değiştirilmesine yöneliktir. Çocuğun hangi soyadını alacağı konusunda, yukarıda gösterildiği gibi Türk Medeni Kanunu'nun 321. maddesinde, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununda, Soyadı Nizamnamesinde ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte düzenlemeler mevcuttur. Bu düzenlemelere göre çocuk; evlilik içinde doğmuş ise; ailenin, başka bir ifade ile babanın: evlilik dışında doğmuş, babayla bir soybağı kurulmamış ise anasının: soybağı ana ve babanın sonradan evlenmesiyle veya tanıma (TMK. m.295) yahut da mahkeme kararıyla (TMK. m. 301) kurulmuş ise babasının soyadını almaktadır. Bu düzenlemelerden çıkan sonuç şudur; çocuğun soyadı, ana ve babasıyla soybağı ilişkisini göstermektedir....

Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davacı tarafından açılan çocuğun velayet sahibi annenin soyadını kullanmasına izin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı asıl tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı asıl tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/11/2016 NUMARASI : 2016/132 ESAS - 2016/6 KARAR DAVA KONUSU : Evlenen Kadının Önceki Soyadını Kullanmasına İzin KARAR : Osmaniye 2. Aile Mahkemesinin 10.11.2016 tarih, 2016/132 Esas ve 2016/6 Karar sayılı kararı aleyhine, davalı T2 tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması nedeniyle dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderilmiş olmakla, başvurunun süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dava dosyası incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı dava dilekçesinde özetle; Dahili davalı T3 ile 17.10.2015 tarihinde evlendiğini, evlendikten sonra kızlık soyadı ile birlikte eşinin soyadı olan Kürtül soy ismini de beraber kullanmaya başladığını, ancak günlük yaşantısında her iki soy ismin beraber kullanılması nedeni ile çeşitli zorluklar yaşadığını belirterek kızlık soyadını kullanması yönünde karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

    Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği dışında doğan, velayeti annede olan çocuğun, babanın tanımasıyla kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır. Çocuğun soyadı TMK'nun soybağının hükümleri başlıklı beşinci ayırımda yer alan 321 ve devamı maddelerinde, velayet hakkı ve kapsamı ise, 6. ayırımda yer alan 335 ve devamı maddelerinde düzenlendiğinden, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi, yoksa Aile Mahkemesi mi olduğu hususunun öncelikle çözümlenmesi gerekir. Göreve ilişkin sorunun çözümü; çocuğa soyadını kazandıran pozitif hukuk normlarıyla ve çocuğun tanımayla kazandığı soyadını belirleme hakkının velayet hakkının kapsamında bulunup bulunmadığıyla yakından ilgilidir. Ancak, iş bu noktaya geldiğinde soyadını yakından ilgilendiren, şahsi durum sicillerinin niteliği ve bu sicillerde yapılacak düzeltmelerle ilgili hükümlere kısaca değinmekte yarar görülmüştür....

      Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği dışında doğan, velayeti annede olan çocuğun, babanın tanımasıyla kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır. Çocuğun soyadı TMK'nun soybağının hükümleri başlıklı beşinci ayırımda yer alan 321 ve devamı maddelerinde, velayet hakkı ve kapsamı ise, 6. ayırımda yer alan 335 ve devamı maddelerinde düzenlendiğinden, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi, yoksa Aile Mahkemesi mi olduğu hususunun öncelikle çözümlenmesi gerekir. Göreve ilişkin sorunun çözümü; çocuğa soyadını kazandıran pozitif hukuk normlarıyla ve çocuğun tanımayla kazandığı soyadını belirleme hakkının velayet hakkının kapsamında bulunup bulunmadığıyla yakından ilgilidir. Ancak, iş bu noktaya geldiğinde soyadını yakından ilgilendiren, şahsi durum sicillerinin niteliği ve bu sicillerde yapılacak düzeltmelerle ilgili hükümlere kısaca değinmekte yarar görülmüştür....

        Bir an için mevzuatın böyle bir duruma izin verdiğini düşünmüş olsak dahi bilhassa kız çocuklarının velayetinin anneye verilmesi halinde annenin kendi soyadını çocuğa verdikten sonra evlenmesi veya haysiyetsiz bir hayat sürmesi ya da sonradan gelişen sebeplerden dolayı çocuğun yararı açısından velayetin babaya yeniden verilmesi hallerinde bu kez baba, velayet hakkına dayanarak tekrar çocuğun soyadını değiştirmek isteyecektir. Madem ki velayet kimde ise çocuk onun soyadını taşıyacaktır o halde baba bu haktan mahrum edilemez. Böyle bir uygulamanın nüfus kütüklerindeki kaydın güvenilirliği ve istikrarı zedeleyeceği gibi asıl bu gibi uygulamalar çocuğun ruh hali üzerinde çok derin ve etkili travmalar yaratacaktır....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; davalılardan Sezcan ile 11.4.2012 tarihinde kesinleşen kararla boşandıklarını, ortak çocuk 2007 doğum tarihli Çağlar’ın velayetinin kendisine verildiğini, kendisi ile oğlunun soyadının değişik olması nedeniyle sosyal ortamlarda ve resmi ortamlarda zorluklar yaşadığını iddia ederek, ortak çocuğun "Yıldız" olan soyadının kendi kızlık soyadı olan "Kılıç" olarak değiştirilmesini istemiştir....

            Bir an için mevzuatın böyle bir duruma izin verdiği kabul edilse dahi sonradan gelişen sebeplerden dolayı çocuğun yararı açısından velayetin babaya yeniden verilmesi hallerinde bu kez baba, velayet hakkına dayanarak tekrar çocuğun soyadını değiştirmek isteyecektir. Madem ki velayet kimde ise çocuk onun soyadını taşıyacaktır o halde baba bu haktan mahrum edilemez. Böyle bir uygulamanın nüfus kütüklerindeki kaydın güvenilirliği ve istikrarı zedeleyeceği gibi asıl bu gibi uygulamalar çocuğun ruh hali üzerinde çok derin ve etkili travma yaratacaktır. Yargı mercileri bu durumu gözeterek anne ile babanın ya da ailelerin çocuk üzerinden inatlaşarak onun yararlarını hiçe sayıp, hukuken oluşmuş statüleri gerçek dışı ve yapay sebeplerle değiştirmeye çalışmalarına izin vermemeleri, söz konusu istemlerine alet olmamaları gerekir. Somut olaya gelince; soyadının değiştirilmesi istenen İlayda ve ...'nın doğum tarihlerinde anne ve babası resmen evlidir....

              Katında davalının ise çatı katında annesinin yanında kaldığını, davalının boşandığı eşine gidip gelmelerinin halen devam ettiğini, tüm bu nedenlerle tarafların boşanmalarına, reşit olmayan müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili için dava tarihinden itibaren 1.000- TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk için aylık 1.000- TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakaların her yıl TÜFE-ÜFE oranında arttırılmasına, müvekkili için 50.000,00- TL maddi 150.000,00- TL manevi tazminata dava tarihinden işleyecek kanuni faizi ile birlikte tahsiline müvekkilinin davalı kocanın soyadını kullanmasına izin verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

              AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/05/2022 NUMARASI : 2022/113 E 2022/388 K DAVA KONUSU : Evlenen Kadının Önceki Soyadını Kullanmasına İzin Verilmesi KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, Dahili davalı Levent tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP:Davacı dava dilekçesinde özetle;dahili davalı Levent ile 2014 yılında evlendiğini ve kocasının soyadını kullanmaya başladığını, evlendiği tarihte bekarlık soyadını kullanabilme hakkından haberdar olmadığını, kadının erkeğin soyadını kullanmaya başlamasının cinsiyet arasında farklılık oranı oluşturduğunu, kızlık soyadını kullanmak istediğini belirterek "Ergin" olan evlilik soyadının iptaline, " Can" olan kızlık soyadını kullanmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu