DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davanın mehir senedinden kaynaklı alacak ve kişisel eşyanın iadesi talebine ilişkin olduğu, mehir senedi yönünden her iki davalıya, kişisel eşyanın iadesi yönünden ise sadece davalı Volkan'a davanın yönlendirildiği, davacının mehir senedinin ifa edilmediği iddiası ile açtığı işbu davanın dayanağı olan mehir senedi incelendiğinde herhangi bir ihtilaf halinde Konya Mahkemelerinin yetkili olacağının kabul edildiği, işbu davada yetkinin kesin ve kamu düzenine ilişkin olmaması sebebiyle tarafların yetki sözleşmesi yapabilecekleri, hal böyle olunca mehir senedinden kaynaklı talep yönünden yetkili mahkeme Konya Mahkemeleri ise de HMK'nın 110....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi mümkün olmazsa bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; Tarafların 12/04/2007 tarihinde boşanmalarına rağmen davalının yedinde bulunan çeyiz eşyalarını ve ziynet eşyalarını iade etmediğini iddia etmiş, davalı ise davacının 26/03/2006 tanzim tarihli feragatname başlıklı belge nedeniyle her hangi bir alacak talep edemeyeceğini savunmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının kendisine takılan ziynetlerle oğlunun geleceğine yatırım yapacağını açıkça dile getirdiğini, bu hususun gerekçeli kararda hiç yer verilmediğini, dosyanın karara çıkarılmasında gerekçe yapılan tanık beyanlarında çeyiz eşyalarının veya ziynet eşyalarının müvekkilde kaldığını gösterir ek beyanlarının olmadığını, bu anlamda ziynet eşyalarının ve çeyiz eşyalarının durumu net değil iken müvekkil aleyhine hüküm kurulması hukuki olmadığını, mahkemece delillerinin değerlendirilmediğini, eksik inceleme ile hatalı karar verildiğini, bu nedenle yerel mahkeme kararının müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir....
Dava; mehir senedinde yazılı olan ziynet ve çeyiz eşyalarının bedelinin tahsili istemine ilişkindir. İrade bozukluğu halleri ispatlanmış değildir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir.” Yine aynı Kanun'un 153/3. maddesinde ise “Evlilik devam ettiği sürece, eşlerin diğerinden olan alacakları için zamanaşımı sürelerinin işlemeyeceği” düzenlenmiştir. Dosya incelendiğinde, davacı ile davalılardan Mahmut'un 21/07/2008 tarihinde evlendikleri, evlendikten sonra 31/08/2008 tarihinde mehir senedi düzenledikleri, 07/05/2019 tarihinde boşandıkları anlaşılmaktadır. Davacı, mehir senedi ile ziynet ve çeyiz eşyalarının bedelini talep etmektedir. Bu tür hukuki ilişkiler çözüme kavuştururken yukarıda anılan maddeler göz önünde tutulmalı ve zamanaşımının başlangıcı boşanma kararının kesinleştiği tarihe göre belirlenmelidir....
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ailesi ile bayram ziyareti sırasında çıkan tartışma üzerine davalı Şevket'in müvekkilini orada bırakarak evi terk edip gittiğini, evin anahtarlarını alıp eve gelmemesi yönünden tehdit ettiğini, bileziklerin müvekkilinin üzerinde olduğunu, ancak küpe, yüzük, kol saati ve kolye takımının davalılarda kaldığını, çeyiz senedinde yer alan bilezikler dışındaki altın ve çeyiz eşyalarının teslim edilmemiş olan altın ( 1 adet yarım ve çeyrek altın) ve çeyiz eşyalarının aynen değilse yasal faizi ile bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Davacı kadının dava dilekçesi kapsamında mehir senedinde belirlenen ve tarafına teslim edilen ziynet eşyalarının zorla elinden alındığı iddia ettiği, dosya kapsamında dinlenilen tanık anlatımları ile iddiasını ispatlayamadığı, yemin delilini kullanmadığı, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verildiği, kararın isabetli olduğu anlaşılmakla davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
itibaren iki hafta içinde TEMYİZ KANUN YOLU açık, ziynet ve mehir alacağı yönünden HMK 362/1- a maddesi gereğince KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi....
ın evli olduğunu, davalının kusurlu davranışları nedeniyle müvekkilinin müşterek konutu terk etmek zorunda kaldığını, müvekkilinin evliliği nedeniyle bir mehir senedi düzenlendiğini, bu senedin davalı eş ve diğer davalı kayınpederi tarafından imzalandığını belirterek senette yazılı eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili, altınların sağlık nedeniyle harcandığını, ev eşyalarını teslime hazır olduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalı ... hakkında açılan davanın reddine, ziynet eşyaları yönünden davanın kabulüne, davalı ...'dan aynen veya bedelinin tahsiline karar verilmiştir. Hüküm, süresinde, davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmiştir....
Davalı,davacının evi terk etmesi nedeniyle davaya konu ettiği ziynetleri de beraberinde götürmesinin doğal olduğunu,ziynet eşyalarının davalıda bulunmadığını,çeyiz eşyalarının ise müşterek hanede olup bunların davacı tarafından alınabileceğini,çeyiz eşyalarına yönelik davalının herhangi bir talebinin bulunmadığını,yine çeyiz eşya bedellerini ödeme yükümlülüklerinin de bulunmadığını savunarak,davanın reddini istemiştir....
Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mehir senedinde yazılı olan ziynet eşyalarının düğünde davacıya takıldığını, ev eşyalarınında davacıya teslim edildiğini, düğünde takılan ziynet eşyalarının mehir senedinde yazılan ziynet eşyalarının aynısı olduğunu, bu nedenle davacının talebinin mükerrer olduğunu, ziynet eşyalarının halen davacıda bulunduğunu, mehir eşyalarının ise alınması için davacıya ihtar gönderildiğini ancak davacının eşyaları teslim almadığını belirterek ev eşyalarını teslime hazır olduklarından bahisle dava açılmasına sebebiyet verilmediğinden eşyalarla ilgili masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını ve ziynet eşyaları yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....