İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı söz konusu değildir. İşte bu nedenle bu tür davaların sonucunda verilen kararlar kesin hüküm sayılmamakta kararın haksız veya hatalı görülmesi halinde ileri sürülen delillere göre yeniden düzeltme talebinde bulunulabilmesi, hükmün değiştirilebilmesi mümkün olmaktadır. Bu değerlendirmelere göre, tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davaları 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382. maddesinde belirtilen çekişmesiz yargı işlerinden sayılmıştır....
Turizm A.Ş. ile aralarındaki bayilik ilişkisinin sona erdiğini ileri sürerek, davalının fuzuli işgalinin sona erdirilmesini, tesislerin tüm yapı, eklenti, makine, pompa, alet ve techizatı ile birlikte kendilerine teslimini ve taraflar arasındaki çekişmenin giderilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuş, ... davacı yanında davaya katılarak davanın kabulünü talep etmiştir. Mahkemece, davanın taşınmaza yönelik olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, hükmü davacı ve davalı temyiz etmiştir. Dava, sözleşmeden kaynaklanan kişisel hakka dayalı elatmanın önlenmesi, menkullerin teslimi ve çekişmenin giderilmesi istemine ilişkindir. HUMK'nun 13. maddesi uyarınca, gayrimenkul üzerindeki bir ayni hakka ilişkin davalar gayrimenkulün bulunduğu yer mahkemesinde açılır. Bu yetki kuralı mutlak olup mahkemece re'sen gözetilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çekişmenin önlenmesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı çekişmenin önlenmesi davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına ve TBK.nun 343. maddesi uyarınca kira sözleşmelerinde kira bedelinin belirlenmesi dışında kiracı aleyhine değişiklik yapılamayacağının anlaşılmasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 11.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.12.2005 gününde verilen dilekçe ile çekişmenin giderilmesi veya tapu iptali tescil istenmesi üzerine bozma kararına uyularak yapılan duruşma sonunda; çekişmenin giderilmesi isteminin kabulüne dair verilen 16.04.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yerel mahkemece, Dairemiz bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 17.09.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Taşınmazın tapulama tespiti 14 Ekim 1964 tarihinde yapılmış, mahkeme hüküm ile 6.9.1990 tarihinde paylı mülkiyet rejimine tabi olarak davalıların murisleri adına tapuya kayıt ve tescil edilmiştir. Davada 21.9.1964 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayanıldığından ve taşınmazın tapulama tespiti 14.08.1964 tarihinde yapıldığından davacılar kadastrodan önceki bir satış vaadi sözleşmesine dayanmamaktadır. İstek kadastrodan önceki bir nedene dayandırılmadığından da olayda 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesinin uygulanması söz konusu edilemez. Mahkemece çekişmenin esası incelenerek bir hüküm kurulması yerine hak düşürücü sürenin varlığından bahisle dava reddolunduğundan karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 06.07.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Hukuk Genel Kurulunun 29/09/2004 tarih ve 2004/13-417 Esas-2004/442 Karar sayılı ilâmında da açıklandığı üzere; muarazanın men'i (çekişmenin önlenmesi) davaları, usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğindedir. Bu tür davalarda hem muarazanın (çekişmenin) varlığının tespiti ve hem de onun önlenmesi (men'i) talep edilir. Bu durumda; taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi feshedilmediğine ve davacının sözleşme ilişkisine yönelik davalının muaraza yarattığı ileri sürülerek, muarazanın önlenmesi, sözleşmede yer alan haksız şartların tespiti ile iptali ve ileriye yönelik talep de bulunduğuna göre, davanın Tüketici Hakem Heyetine başvurulmadan doğrudan Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. Bu nedenle dava şartı da oluşmuştur. Mahkemece; davacının talebine bağlı kalınarak dava aydınlatılmalı ve davanın esası hakkında inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Hukuk Genel Kurulunun 29/09/2004 tarih ve 2004/13-417 Esas-2004/442 Karar sayılı ilâmında da açıklandığı üzere; muarazanın men'i (çekişmenin önlenmesi) davaları, usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğindedir. Bu tür davalarda hem muarazanın (çekişmenin) varlığının tespiti ve hem de onun önlenmesi (men'i) talep edilir. Bu durumda; taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi feshedilmediğine ve davacının sözleşme ilişkisine yönelik davalının muaraza yarattığı ileri sürülerek, muarazanın önlenmesi, sözleşmede yer alan haksız şartların tespiti ile iptali ve ileriye yönelik talep de bulunduğuna göre, davanın Tüketici Hakem Heyetine başvurulmadan doğrudan Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. Bu nedenle dava şartı da oluşmuştur. Mahkemece; davacının talebine bağlı kalınarak dava aydınlatılmalı ve davanın esası hakkında inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tespit-Çekişmenin giderilmesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tespit ve çekişmenin giderlimesi davasına dair karar, davacı ve .... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, davacının kiraya veren sıfatının tespiti ve çekişmenin giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili ve ihbar olunan vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; Mülkiyeti ....' ye ait taşınmazın, malik ile dava dışı .... arasında düzenlenen 15/07/2008 başlangıç tarihli, on altı yıl süreli kira sözleşmesi ile ....'ye, kiracı şirket tarafından da 24/07/2008 tarihli, on beş yıl süreli alt kira sözleşmesi ile de davalı ... 'ye kiralandığını, ....'...
Somut olayda; davacı tüketici, yüklenicinin temlikine dayalı olarak ... iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat isteğinde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi, aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan bir zorunluluktur. Mahkemece kamu düzeninden olan görev hususu re’sen gözetilerek yukarıda yazılı olduğu şekilde işlem yapılması gerekirken çekişmenin esasının incelenip hükme bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle; BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davacı dava dilekçesinde; abone sözleşmesinde yer alan kayıp-kaçak, sayaç okuma vb bedelinin haksız şart olduğunun tespiti ile iptalini, ileriye dönük olarak bu bedellerin alınmamasını istemiş, ödenen bedeller için de fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500.00.- TL'nin faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacının bu talepleri bütün olarak değerlendirildiğinde; taraflar arasında kurulan abonelik sözleşmesi ilişkisinde kayıp-kaçak ve diğer bedelleri davacının ödeme yükümlülüğü bulunup bulunmadığı konusunda yaratılmış bir muaraza (çekişme) olduğu, davada da muarazanın(çekişmenin) giderilmesinin talep edildiği açıktır. Hukuk Genel Kurulunun 29.09.2004 tarih, 2004/13-417 E.-2004/442 K.sayılı ilamında da açıklandığı üzere; muarazanın men'i(çekişmenin önlenmesi) davaları, usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğindedir....