WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiracılığın tespiti-Çekişmenin giderilmesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kiracılığın tespiti ve çekişmenin giderilmesi davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiracılığın tespiti ve çekişmenin giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının 01/07/2011 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi ile 4550 m2'lik açık alanı davalı okul aile birliğinden yıllık 68.045 TL bedelle kiraladığını, sözleşmenin feshini gerektiren nedenler yoksa en fazla üç yıl süreyle uzatılma şartına bağlı 30/06/2014 tarihinde sona ereceğinin kararlaştırıldığını, ... Kaymakamlığı ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİ VE İSTİRDAT Taraflar arasındaki davadan dolayı ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 26.12.2013 gün ve 2013/170 Esas 2013/781 Karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 8.4.2015 gün ve 5229-5013 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Karar düzeltme dilekçesinde yazılı nedenler HUMK'un 440.maddesinde gösterilen dört halden hiçbirine uymamaktadır. Bu nedenle, 6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollamasıyla karar düzeltme isteğinin REDDİNE,davacıdan usulün 442/3. maddesi ve 4421 sayılı Yasa gereğince takdiren 261.00.-TL para cezası ile 60.80.-TL red harcının alınarak Hazineye gelir kaydına,10.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Davacılar, dava dilekçesinde, davalı Kuruma 2.416871,13 TL borçlu olmadıklarının tespitine ve davalının işlemlerinin iptaline karar verilmesini talep etmişler; Mahkemece, davanın kabulüne karar verildiği halde davacıların menfi tespit talebi hakkında hüküm kurulmamış, cezai işlemin iptaline ve çekişmenin önlenmesine karar verilmiştir. Taleple bağlılık ilkesi gözetilerek davacıların menfi tespit talebi doğrultusunda hüküm kurulması ve davacılar yararına hükmedilecek vekalet ücretinin de buna göre değerlendirilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

        Nitekim Özel Daire de, bozma gerekçesinde, görülmekte olan davayı bir muarazanın men’i (çekişmenin giderilmesi) davası olarak nitelendirmiştir. O hâlde, eldeki davanın belirsiz alacak davası değil, çekişmenin giderilmesi davası mahiyeti taşıdığı hususu her türlü tartışmadan uzaktır. 31. Muarazanın men’i davaları, usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğindedir. Zira, bu tür davalarda, hem bir muarazanın (çekişmenin) varlığının tespiti ve hem de onun men’i talep edilir. 32. Bu durumda, taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi feshedilmemiş olmakla mevcudiyetini koruduğundan ve davalı tarafından yaratıldığı iddia edilen muarazanın men’i, sözleşmede yer alan haksız şartların tespiti ile ileriye yönelik iptali istemi bulunduğundan, artık davanın müddeabihinin tüketici hakem heyetinin sınırı dâhilinde kaldığından bahsedilemeyecek olup; davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. Keza, Özel Daire bozma kararında da bu hususa değinilmiştir. 33....

          Nitekim Özel Daire de, bozma gerekçesinde, görülmekte olan davayı bir muarazanın men’i (çekişmenin giderilmesi) davası olarak nitelendirmiştir. O hâlde, eldeki davanın belirsiz alacak davası değil, çekişmenin giderilmesi davası mahiyeti taşıdığı hususu her türlü tartışmadan uzaktır. 31. Muarazanın men’i davaları, usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğindedir. Zira, bu tür davalarda, hem bir muarazanın (çekişmenin) varlığının tespiti ve hem de onun men’i talep edilir. 32. Bu durumda, taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi feshedilmemiş olmakla mevcudiyetini koruduğundan ve davalı tarafından yaratıldığı iddia edilen muarazanın men’i, sözleşmede yer alan haksız şartların tespiti ile ileriye yönelik iptali istemi bulunduğundan, artık davanın müddeabihinin tüketici hakem heyetinin sınırı dâhilinde kaldığından bahsedilemeyecek olup; davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. Keza, Özel Daire bozma kararında da bu hususa değinilmiştir. 33....

            Bu durumda dava 4077 sayılı yasanın 22/5 maddesinde düzenlenen hakem heyeti kararına itiraz olmayıp genel hükümlere göre açılmış Tüketici Hakem Heyeti Kararının iptali ve yaratılan muarazanın giderilmesi isteğine ilişkindir. Öyle ise mahkemece, davanın muarazanın giderilmesi olarak kabulü ile taraflar arasındaki çekişmeyi giderecek bir karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde Tüketici Hakem Heyeti kararının iptaline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 17.15 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 17.2.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar- davalılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.09.2006 gününde verilen dilekçe ile yaylaya elatmanın önlenmesi ve aidiyetinin tespiti, birleştirilen davada da yaylanın aidiyetinin tespiti ve elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne dair verilen 18.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı- davacı ... ile davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Köyü Tüzel Kişiliği ve ... Köyü Tüzel Kişiliği, 128 ada 1 ve 103 ada 1 parsel sayılı taşınmazların köylerine ait kadim yayla olduğu halde davalı ..., ... ve ......

                Kooperatifine ait 2282 parsel üzerinde yer alan C Blok 2 nolu bağımsız bölümü bedelin tamamını ödemek suretiyle ve davalıyı da ortak yaparak satın aldığını, bilahare 09.11.2004 tarihinde yurt dışında yoğun tedavi gördüğü sırada kooperatifteki hakkını davalıya sattığı bilgisini içeren harici belge düzenlendiğini, geçerli olmayan bu belgenin kooperatif tarafından işleme konulmadığını, bunun üzerine davalı tarafından kooperatif aleyhine çekişmenin giderilmesi ve hisse devrinin tespiti isteğiyle açılan davanın kabulle sonuçlandığını, ancak temyiz yoluna başvurduklarını ve hükmün bozulduğunu, aşamada davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, fakat ihtiyati tedbir ve anılan kararlara rağmen kooperatifçe taşınmazın davalı üzerine kaydettirildiğini, işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gibi, ½ kooperatif pay devrinin de sahte ve gerçek dışı işlemlerle gerçekleştirildiğini, miras bırakanın 2004 yılında bilincinin de yerinde olmadığını ileri sürerek, tapu iptali...

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin olarak yapılan incelemede; Dava, davalı banka tarafından tüketici kredisi, kredi kartı ve Kredili Mevduat Hesabı alacağının takibi için başlatılan ilamsız takipte işletilen faizler yönünden borçlu olmadığının tespiti ve çekişmenin giderilmesi talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı bankanın takip tarihi itibariyle toplam 87.840,50 TL alacağı bulunduğu, dava tarihi itibariyle ise toplam 121.653,93 TL alacağının bulunduğu, davalı banka tarafından talep edilen akdi ve temerrüt faizlerinin yasal sınırlar içerisinde kaldığı gerekçesiyle davanın reddine, karar verilmiştir....

                  Ancak dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkin olmayıp, mülkiyet hakkına dayalı çekişmenin giderilmesi isteğine ilişkindir. Davacının da bu davayı açmakta hukuki yararı vardır. Hâl böyle olunca; işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Tarafların temyiz itirazları açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu