"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE YIKIM Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı ve davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Davacı, kayden malik olduğu 607 parsel sayılı taşınmaza davalının samanlık ve su arkı yapmak suretiyle müdahale ettiğini, samanlığın yağmur ve kar sularının arazine aktığını, davalıyı bir çok kez uyardığı halde sonuç alamadığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesini istemiştir. Davalı, çekişmeli yeri haricen satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Asıl dava çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım karşılıklı dava temliken tescil istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki asıl uyuşmazlık temliken tescil isteğinden kaynaklanmaktadır. Temyiz edenin sıfatı ve davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 5.5.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,YIKIM -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine birleşen dava ise temliken tescil isteklerine ilişkin olup, hüküm Yüksek 14.Hukuk Dairesinin bozma ilamı sonrası tesis edilmiştir.Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 24.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.08.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.12.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çaplı taşınmaza elatmanın yıkım suretiyle giderilmesi istemine ilişkindir. Davalı, savunmada bulunmamıştır. Mahkemece, dava kabul edilmiş, bilirkişilerin 02.12.2009 tarihli raporu ekindeki krokisinde (A) harfi ile gösterilen taşınmazın yıkımı suretiyle müdahalenin men’ine karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. 2425 parsel sayılı taşınmaz tapu kaydında “üzerindeki bina ...’a ait olup bu parsel de onun zilyedindedir” belirtmesi bulunmaktadır....
Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nun "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir. Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, zarar henüz doğmadığı halde, zararın doğacağı muhakkak ve pek muhtemel ise veya beklenen taşkın kullanma ile ileride telafisi mümkün olmayacak zarar meydana gelecekse, davalının alacağı önlemlerle zararı önleme ihtimali yoksa, zarar verme tehlikesi taşıyan eylem ve işlemler hakkında davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz....
-KARAR- Dava ve birleşen dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup, hükmüne uyulan bozma ilamında değinildiği üzere davalı ... hakkındaki davanın husumetten reddine, davalı şirket hakkındaki davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar kesinleşmiş bulunduğundan bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulmuş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ancak, davacı tarafından davalı ... aleyhine açılan asıl dosyadaki elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istekli dava reddedildiğine göre, yargılama sırasında ilk kararla birlikte hüküm altına alınan ve davacı tarafından yatırılan 70.773.00.-TL'lık harcın davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken bu hususun hükümde yer almaması doğru değilse de anılan husus yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından hüküm kısmına "fazla yatan 70.773.00....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ, DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,YIKIM. Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden paydaşı bulunduğu 975 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlara davalının ev yapmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuş, 16.7.2007 tarihli ıslah dilekçesi ile 975 ada 2 parsel yönünden de elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur. Davalı, çekişmeli yere ilişkin tapu iptal ve tescil davası açtığını bekletici mesele yapılması gerektiğini bildirip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 2,3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlara davalının elatmasının önlenmesine, yıkım isteğinin reddine karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nın "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir. Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... ... ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacılar, maliki oldukları 600 parsel sayılı taşınmaza, davalının paydaşı olduğu 599 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binanın tecavüzlü olduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, taşınmazın dava dışı kişilerin işgali altında olduğunu, herhangi bir tasarrufu bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Yöresel bir örf ve adetin mevcudiyetinden söz edilebilmesi için, o yörenin doğal ve ekonomik koşullarına, toplumun kültür seviyesine, telakkilerine, gelenek ve göreneklerine göre oluşan ve uzun süredir devam eden, pek çok kimse tarafından kabul edilen bir durumun söz konusu olması gerekir. Münferit ve devamlı olmayan olaylar örf ve adetin mevcudiyetini göstermez. Hakim örf ve adetin tespitinde, yerel bilirkişi ve tanıkların bilgilerinden, gerektiğinde uzman bilirkişi görüş ve raporundan yararlanacak, hak ve nesafet kuralını göz önünde tutacaktır. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir....