Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY CEZA GENEL KURULU


Ceza Genel Kurulu 2007/YYB-252 E., 2007/241 K.

Ceza Genel Kurulu 2007/YYB-252 E., 2007/241 K.
GÖREV UYUŞMAZLIĞIKAÇAKÇILIK

4926 S. KAÇAKÇILIKLA MÜCADELE KANUNU(MÜLGA) [ Madde 13 ]
4926 S. KAÇAKÇILIKLA MÜCADELE KANUNU(MÜLGA) [ Madde 26 ]
5326 S. KABAHATLER KANUNU [ Madde 24 ]
"İçtihat Metni"

Kaçakçılık suçundan açılan kamu davası sonunda Mersin 1.Asliye Ceza Mahkemesi; sanığa yüklenen eylemin 4926 sayılı Yasanın 13. maddesi kapsamında kaldığı gerekçesiyle 4926 sayılı Yasanın 13/1-2 ve 26. maddeleri uyarınca mahkemenin görevsizliğine, dosyanın Mersin Gümrük Komisyonuna gönderilmesine karar vermiştir.

Mersin Gümrük Müdürlüğü Yolcu Komisyonu da; sanıkta yakalanan eşyaların Türkiye'ye ithalinde, ithalat rejimi gereğince belirlenen kurumların iznine tabi olması nedeniyle, eylemin 4926 sayılı Yasanın 13. maddesinin 3. fıkrasına temas ettiği ve aynı Yasanın 26. maddesine göre de Asliye Ceza Mahkemesinin görevine girdiğini belirterek karşı görevsizlik kararı vermiştir.

Yargıtay C.Başsavcılığının 14.03.2006 gün ve 37978 sayılı tebliğnamesi ile dosyanın gönderilmesi üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulunca 28.03.2006 gün ve 89-89 sayılı ile, Mersin 1.Asliye Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararının henüz kesinleşmemesi nedeniyle incelenmeksizin mahalline iadesine karar verilmiştir.

Mersin 1.Asliye Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararının 27.3.2007 tarihinde sanığa usulüne uygun olarak tebliği ile kararın kesinleşmesi üzerine dosya Yargıtay C.Başsavcılığının "görev uyuşmazlığının Asliye Ceza Mahkemesi görevsizlik kararının kaldırılması suretiyle çözülmesi gerektiği" görüşünü içeren 146488 sayılı tebliğnamesi ekinde Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmekle okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

TÜRK MİLLETİ ADINA

CEZA GENEL KURULU KARARI

Çözümü gereken uyuşmazlık, somut olayda sanığa yüklenen eylemle ilgili yaptırım uygulama hususunda Mersin 1.Asliye Ceza Mahkemesinin mi yoksa Mersin Gümrük Yolcu Komisyonunun mu görevli olduğuna ilişkindir.

Adli yargıya dâhil ceza mahkemeleri arasında çıkabilecek görev ve yetki uyuşmazlıklarının çözümü 1412 sayılı Ceza Yargılamaları Usulü Yasasında ve sonradan yürürlüğe giren 5271 sayılı Ceza Yargılaması Yasasında düzenlenmiş, buna karşılık adli yargıya dâhil mahkemeler ile adli yargı dışında kalan diğer yargı mercileri veya yaptırım uygulama yetkisi verilmiş makamlar arasında çıkabilecek görev ve yetki uyuşmazlıklarını çözecek yargı mercileri ise Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile diğer bazı yasalarda belirlenmiştir.

Bu bağlamda;

1- Anayasanın 158. maddesinin 1. fıkrasında; "Uyuşmazlık Mahkemesinin adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkili" olduğu belirtilmiş, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 1. maddesinde; "Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu Kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir.

Özel kanun uyarınca hakeme başvurulmasının zorunlu olduğu hallerde, eğer hakemlik görevi hâkim tarafından yerine getirilmiş ise bu merci, davanın konusuna göre, yukarıdaki fıkrada yazılı adli veya idari yargı mercilerinden sayılır" hükümlerine yer verilmiştir.

2- Bir kısım görev ve yetki uyuşmazlıklarının çözümlenmesi görevini Ceza Genel Kuruluna veren 04.06.1930 tarih ve 1684 sayılı Yasanın 1. maddesinde ise; "Umumi Mahkemeler, karar hâkimleri ve müstantiklerle idare heyetleri ve sair kaza salâhiyetini haiz makamlar arasında vazife ve salâhiyet sebebiyle hâdis olacak ihtilâfların halli, Temyiz Mahkemesi Ceza Heyeti Umumiyesine aittir." hükmüne yer verilmiştir.

Görüleceği üzere Uyuşmazlık Mahkemesi, adli, idari ve askeri yargı mercileri arasında, Yargıtay Ceza Genel Kurulu ise adli yargı mercii olan genel mahkemeler ile "kaza salâhiyetini haiz sair makamlar" arasında doğacak görev uyuşmazlıklarının çözümü ile görevlidir. Bir merciin yargı organı olarak vasıflandırılabilmesi için kazaî bir usul uygulanmasından başka üyelerinin de bağımsız olması, hâkim niteliğini haiz ve hâkim statüsünde bulunması şarttır. 1684 sayılı Yasanın 1. maddesinde sözü edilen; "kaza salâhiyetini haiz sair makamlar" ise, çeşitli yaptırımları uygulayabilmeleri bakımından kendilerine kısmen kaza yetkisi verilmiş bulunduğu halde, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 9. maddesinde kastedilen anlamda yargı mercii olarak kurulmayan ve görevlileri hâkim sıfatını taşımayan makamlardır. Nitekim Devlet sistemimiz içinde yer alan, il ve ilçe idare kurulları, en büyük mülkî amirlikler, belediye makamları, gümrük komisyonları, orman işletme şeflikleri (Kunter-Yenisey, Ceza Muhakemesi Hukuku, I. Kitap, 12. Bası, 2003, s. 871 vd., Prof. Dr.Tahir Taner, Ceza Muhakemeleri Usulü Dersleri, 1944, s. 27 vd.) gibi makamlar, yargı mercii olmadıkları halde, yaptırım uygulama bakımından kendilerine kısmen kaza yetkisi verilmiş makamlardır. Bu bakımdan, adli yargı mercii olan genel mahkemeler ile kaza yetkisini haiz bu makamlar arasında çıkabilecek görev ve yetki uyuşmazlıklarını merci belirleme suretiyle çözme görevi, 1684 sayılı Yasanın 1. maddesi uyarınca Ceza Genel Kuruluna aittir.

Bu açıklamalar doğrultusunda değerlendirme yapıldığında;

Somut olayda, Mersin 1. Asliye Ceza Mahkemesi eylemin idari yaptırım gerektiren 4926 sayılı Yasanın 13/1-2. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, Mersin Gümrük Yolcu Komisyonu ise eylemin aynı Yasanın 13/3. madde ve fıkrası kapsamında kaldığını ve Asliye Ceza Mahkemesinin görevine giren suçu oluşturduğunu belirterek karşılıklı görevsizlik kararı vermiş iseler de, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan 5326 sayılı Kabahatler Yasası'nın, "Kovuşturma konusu fiilin kabahat oluşturduğunun anlaşılması halinde mahkeme tarafından idarî yaptırım kararı verileceğini" emreden 24. maddesi hükmü uyarınca atılı eylem ister adlî yaptırımı gerektiren suç, isterse idarî yaptırımı gerektiren kabahat oluştursun, her iki halde de kovuşturma konusu fiili değerlendirme ve takdir yetkisi görevli Asliye Ceza Mahkemesine ait bulunduğundan, uyuşmazlığın Mersin 1. Asliye Ceza Mahkemesi görevsizlik kararının kaldırılması suretiyle giderilmesi gerekmektedir.

SONUÇ: Açıklanan nedenlerle;

1-Mersin 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.11.2003 gün ve 106-828 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,

2-Dosyanın anılan mahkemeye gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 20.11.2007 tarihinde tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak oybirliği ile karar verildi.

UYAP Entegrasyonu