Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 20. HUKUK DAIRESI


20. Hukuk Dairesi 2007/5602 E., 2007/8618 K.

20. Hukuk Dairesi 2007/5602 E., 2007/8618 K.
EKSİK İNCELEMEKADASTRO TESPİTİNE İTİRAZORMAN KADASROSUORMAN SINIRLANDIRILMASIYETERSİZ BİLİRKİŞİ RAPORU

5304 S. KADASTRO KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKIND... [ Madde 14 ]
3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 20 ]
3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 32 ]
3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 4 ]
"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Kadastro sırasında, K. Köyü 156 ada 96 parsel sayılı 3266.54 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, fındık bahçesi niteliğiyle öncesinde dava dışı 145 ada 2 ila 23, 156 ada 44 ilâ 90, 128 ila 133, 158 ada 1 ila 12 sayılı parsellerin bir bütün olarak, Mayıs 1289 Y.Tarih ve 93 numaralı sicilden gelen, K.Sani 1323 tarih ve 18 sıra numaralı tapu kaydı ve bu kaydın diğer tedavülleri kapsamında kaldıklarından söz edilerek davalı adına tesbit edilmiştir. Orman Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın REDDİNE, çekişmeli parselin tesbit gibi davalı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.

Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli taşınmaz bu işlemde orman kadastro sınırları dışında bırakılmıştır.

Karara dayanak alınan ve Uzman Bilirkişi Mahmut tarafından düzenlenen raporda, çekişmeli parselin, memleket haritasında beyaz ile renklendirilip meyve ağacı sembolü ile gösterildiği, orman özelliği gösteren alanlar içinde değil ağaç topluluğu veya sıra halinde gözüken yere isabet ettiği, fındık ağaçları ile kaplı eylemli durumuna göre orman sayılmayan yerlerden olduğu bildirilmişse de, rapora eklenen renkli memleket haritası suretinde çekişmeli taşınmaz denetime olanak tanımayacak şekilde nokta olarak, beyaz ile renklendirilen yapraklı ağaç sembollü alanlarda işaretlenmiş, bilirkişi tarafından bu hususta çelişkiyi giderici nitelikte yeterli açıklama yapılmamıştır. Zemindeki fındık ağaçlarının yaşları gözetildiğinde, memleket haritasının düzenlendiği tarihte üzerinde değerlendirme konusu yapılacak fındık ağacı varlığından söz edilemeyeceği gibi, taşınmazlarda bulunan ve kendiliğinden yetiştiği söylenen kızıl ağaç ve diğer orman ağaçlarının yaşları, çevre parsellerin yapısı ve eğim dikkate alındığında bilirkişinin eylemli durum ile memleket haritası üzerindeki nitelendirme hususunda yaptığı açıklama da yetersizdir.

Diğer taraftan; çekişmeli taşınmazlar ile birlikte dava dışı daha bir çok parselin kadastro tesbitine esas alınan ve in sınırı itibariyle değişebilir nitelikte sınır içeren 2 dönüm yüzölçümündeki tapu kaydının, yüzölçümünden çok fazlaya revizyon gördüğü halde, çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadığı yöntemince araştırılmamıştır.

Orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukuki durumunun 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasa hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 Sayılı Yasa ile sadece devlet ormanları belirlenmiştir. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 Sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 Sayılı Yasa ile iadeye tabi tutulmuştur. İadenin koşulları yasada gösterilmiştir.

Devletleştirilen ve iadeye tabi olmayan ormanlara ait tapu kayıtları hukuki değerlerini yitirir. 6831 Sayılı Yasanın 3373 Sayılı Yasa ile değişik 1/F maddesi, öncesi orman olmayan taşınmazlar bakımından söz konusu olabilir.

O halde; mahkemece, çekişmeli parselin de kadastro tesbitine esas alınan tapu kayıtlarının revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları), komşu parsel ve dayanakları, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, aynı tapu kaydının revizyon gördüğü parsellere ilişkin derdest davalar birleştirilmeli, yada birleştirme olanağı yok ise dosyalardan birisi kılavuz dosya seçilerek, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin eski tarihli memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğraflarında ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu, 6831 sayılı yasanın 1/F maddesinin orman içindeki veya ormana sınır yerler söz konusu olduğunda, tapu kaydı kapsamındaki yerler için uygulama olanağı bulabileceği, bunun için çekişmeli parselin tapu kaydı kapsamında kaldığının tereddüte yer bırakmayacak biçimde saptanması gerektiği düşünülmeli; esasen 3402 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve bir sayfalık çalışma tutanağı ile ekindeki uygulanabilir nitelikte olmayan haritadan ibaret çalışma, orman kadastro faaliyeti olarak kabul edilemeyeceği gibi, bir an için orman kadastrosu kabul edilse dahi işlem kesinleşmediğinden; yukarıda değinilen memleket haritası, amenajman ve hava fotoğrafları fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; dayanak tapu kaydı değişebilir sınırları içerdiğinden, yöntemince zemine uygulanıp, 3402 Sayılı Yasanın 20/C ve 32/3 maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı ve çekişmeli parsellerin bu tapu kaydının yüzölçümü ile geçerli kapsamı içinde kalıp kalmadığı tereddüte yer bırakmayacak biçimde saptanmalı, asıl taşınmazın kapsamı, orman veya ormandan açma değilse, miktar fazlasının sınırda bulunan eylemli ormandan açma yapılarak kazanılıp kazanılmadığı, taşınmazın orman içi açıklığı olup olmadığı üzerinde durulmalı; tüm deliller birlikte değerlendirip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 21/06/2007 günü oybirliği ile karar verildi.

UYAP Entegrasyonu