Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 20. HUKUK DAIRESI


20. Hukuk Dairesi 2006/15194 E., 2006/14516 K.

20. Hukuk Dairesi 2006/15194 E., 2006/14516 K.
EKSİK İNCELEME VE RAPORTAPU İPTALİ VE TESCİL

6831 S. ORMAN KANUNU [ Madde 2 ]
3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 20 ]
3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 21 ]
"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Davacı Hazine 12.08.1996 tarihinde, tapuda davalı adına kayıtlı Mergenli Köyü 49 sayılı parselin kesinleşmiş devlet ormanı sınırları içindeyken, kesinleşen 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığı, davalı adına olan tapu kaydının iptali ve Hazine adına tapuya kayıt ve tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli parselin tapu kaydının iptaline ve Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir.

Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptal ve tescil niteliğindedir.

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu Mergenli Köyünde 1942 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre orman kadastrosu yapılıp kesinleşmiş, Mergenli Köyünden ayrılan Gökbel Köyünde 1979 yılında 1744 Sayılı Yasa il değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması yapılmış, 1986 yılında 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması yapılmış, dava tarihinden önce kesinleşmiştir.

Mergenli Köyünde 1954 yılında yapılan genel arazi kadastrosunda, 49 parsel sayılı 6000 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliğiyle Kasım 1929 tarih ve 109 sıra numaralı sicilden gelen Nisan 1940 tarih ve 14 sıra numaralı tapu kaydıyla Ü.K., S.M. ve B.K. adına tesbit edilmiş, kadastro tesbiti itirazsız kesinleşerek 12.03.1956 tarihinde tapuya kayıt edilmiş, intikal ve satışlar sonunda 16.11.1966 tarihihnde tamamı H.Y. adına tescil edilmiş, 11.07.1996 tarihinde 1731 yevmiyeyle beyanlar hanesine "6831 Sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan sahada kalmaktadır." şerhi yazılmıştır.

Mahkemece, kesinleşmiş orman kadastrosu, 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. maddesi ve 3302 Sayılı Yasayla değişik 2/B madde uygulamalarına ilişkin haritaların uygulanmasına dayalı olarak yapılan 21.06.1997 tarihli keşif sonucu, Orman Yüksek Mühendisi Bilirkişi Ergin Eke ve Fen elemanı bilirkişi Ö.K. tarafından düzenlenen raporlarla, çekişmeli parselin 1942 orman kadastrosunda orman olarak sınırlandırıldığı, 1979 yılında yapılan 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması ile Hazine adına orman sanırları dışına çıkarıldığının belirlendiği, 1744 Sayılı Yasanın 2. madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılma tarihinden sonra 10 yıllık sürede dava açılmadığı bu nedenle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarma işleminin kesinleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de,

Çekişmeli taşınmazın, 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan orman kadastrosundan önce var olan, ve kadastro tesbitine esas alınan Kasım 1929 tarih ve 109 numaralı sicilden gelen Nisan 1940 tarih 14 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında olup olmadığı yöntemince saptanmamıştır.

1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. maddesinin (a) ve (b) bendinde sayılan yerlerden "Evvelce sınırlaması yapılmış ve fakat yukarıdaki fıkra hükümlerine uymadığı Orman Bakanlığınca veya vaki müracaatlar üzerine anlaşılan sınırlamaların düzeltilmesi bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç on yıl içinde orman kadastro komisyonlarınca yapılır. Bu düzeltme sonucu orman sınırları dışına çıkarılacak yer, sınırlaması itirazsız kesinleşmiş tapulu arazi ise mülkiyeti tekrar tapu sahiplerine intikal eder".

O halde; öncelikle çekişmeli 49 sayılı kadastro parseli ile dava dışı 48 sayılı kadastro parselinin tesbitine esas alınan Nisan 1940 tarih 14 sıra numaralı tapunun geldiği Kasım 1929 tarih ve 109 sıra numaralı tapu kaydı ve bu kaydın geldiği diğer tapu kayıtları, ilk tesisinden itibaren, tüm miktar ve sınır değişikliklerini içerecek biçimde varsa haritaları ve krokileri ile evrakı müsbiteleri, bu tapu kayıtların uygulandığı parsellerin kadastro tesbit tutanakları ve revizyon parsellerini dıştan çevreleyen komşu kadastro parsellerinin kadastro tesbit tutanakları ve var ise tesbitlerine esas alınan tapu ve vergi kayıtları ilgili yönetimden getirtilmeli, yine çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı saptanarak, orman niteliğiyle Hazine adına oluşan tapu kayıtları getirtilmeli, bu tapu kayıtları arasında, aynı bütünden gelme, tevhit ve ifraz gibi bir ilgi bulunup bulunmadığı saptanmalı, dosya keşfe hazırlanmalı, önceki bilirkişiler dışında bir orman mühendisi ve bir harita mühendisi bilirkişi ile geniş alanların ölçüm işinde yardımcı olmak üzere yeterince fen ehli bilirkişi vasıtasıyla yeniden yapılacak keşifte, çekişmeli parselin kadastro tesbitine esas alınan tapu kaydı tesis ve tüm tedavülleri, harita ve evrakı müsbiteleri ile birlikte, yeterince yaşlı yerel bilirkişiler vasıtasıyla sabit sınırlarından başlanarak 3402 Sayılı Yasanın 20 ve 21. madde hükümlerine göre uygulanmalı, yerel bilirkişi sözleri komşu parsel kayıtları ile denetlenmeli, dayanak tapu kaydının kapsadığı alan belirlenmeli, 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunda orman olarak sınırlandırılan alanlar için yapılan ifraz ile orman niteliğiyle Hazine adına tapu kayıtları oluşturulduğu dikkate alınarak, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içindeki taşınmazın ne şekilde, çekişmeli parselin kadastro tesbitinde esas alınan tapu kaydı kapsamında kalabileceği tereddüte yer bırakmayacak biçimde saptanmalı, orman sınır hattı ile irtibatlı, tapu uygulamasını gösteren en az 15-20 adet orman sınır noktasına içeren, ayrı renklerle işaretli infaza olanak verir kroki düzenlettirilmeli, 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. maddesi gereğince orman rejimi dışına çıkarılan ve tapu kaydının yüzölçümü ile kapsadığı bölüme ilişkin davanın reddine, tapunun yüzölçümü ile kapsamı dışında kalan bölümlere ilişkin davanın ise kabulüne karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeden eksik inceleme ve yerinde olmayan gerekçeler ile yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı gerçek kişinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıran gerçek kişiye iadesine, 09.11.2006 günü oybirliği ile karar verildi.

UYAP Entegrasyonu