Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 4. CEZA DAIRESI (KYB)

4. Ceza Dairesi         2021/6114 E.  ,  2021/18542 K.HÜKMÜN AÇIKLAMASININ GERI BIRAKILMASINA YÖNELIK ITIRAZ ÜZERINE MERCINCE ESASA ILIŞKIN MAHKEMENIN TAKDIR HAKKINA DA MÜDEHALE ETMEK SURETIYLE KARAR VERMESINDE HUKUKA AYKIRILIK BULUNMAMAKTADIR. TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 62TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 52TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 125
"İçtihat Metni"Hakaret suçundan sanık H. İ. U.'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1, 125/4, 29, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 5.450,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Eğirdir Asliye Ceza Mahkemesinin 07/11/2019 tarihli ve 2018/479 esas, 2019/496 sayılı kararına karşı yapılan itirazın, sanığın müştekiye yönelik hakaret ettiğine ilişkin somut delil bulunmadığından bahisle kabulü ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına ilişkin mercii Isparta 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/12/2019 tarihli ve 2019/1027 değişik iş sayılı kararını müteakip, yeniden yapılan yargılama sonunda adı geçen suçtan sanığın 5237 sayılı Kanun'un 125/1, 125/4, 29, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 4.800,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanun'un 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Eğirdir Asliye Ceza Mahkemesinin 07/07/2020 tarihli ve 2020/91 esas, 2020/295 sayılı kararına yönelik itirazın, evvelce merciince verilen kaldırma kararı doğrultusunda işlem yapılması gerektiği gerekçesiyle kabulü ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına ilişkin mercii Isparta 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/10/2020 tarihli ve 2020/678 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi. İstem yazısında; "Dosya kapsamına göre, "...tipi bozuk, vandal ve mafya bozuntusu,...zır cahil...onursuzlar...kişiliksiz şahsiyetin....it ittir, iti savunan da alkışlayan da ittir..." şeklinde müştekiye yönelik olduğu iddia edilen hakaret içeren paylaşımları sosyal medya üzerinden paylaşması üzerine, sanık hakkında evvelce aralarında husumet bulunan müştekiye karşı üzerine atılı suçu işlediğinden bahisle kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda Eğirdir Asliye Ceza Mahkemesinin 07/11/2019 tarihli kararı ile toplanan delillere göre sanığın mahkumiyetine, adli sicil kaydının olmaması ve kabul beyanı da gözetilerek hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, söz konusu karara itiraz üzerine, mercii Isparta 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/12/2019 tarihli kararı ile, sanığın müştekiye yönelik hakaret ettiğine ilişkin somut delil bulunmadığından bahisle itirazın kabulü ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına karar verildiği, bu kez mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonunda evvelce toplanan deliller ek yeni toplanan deliller birlikte değerlendirilerek, sanığın mahkumiyetine, hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 0/07/2020 tarihli karar verildiği, anılan karara itiraz üzerine de bu sefer, daha önce verilen Isparta 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/12/2019 tarihli karar doğrultusunda işlem yapılması gerektiği gerekçesiyle itirazın kabulü ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına ilişkin mercii Isparta 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/10/2020 tarihli kararının verildiği anlaşılmakta ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22/01/2013 tarih ve 2013/15 sayılı kararında, itiraz merciinin hem maddi olay hem de hukuki yönden inceleme yapabileceği, bu doğrultuda itiraz merciinin sübuta ilişkin değerlendirmede bulunabileceği gibi, sanığa yüklenen suçun oluşmaması sebebiyle hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğinden bahisle itirazın kabulü yönünde karar verilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına karar verilebileceğinin dile getirilmesi karşısında, bu halde esas yönünden yapılacak değerlendirmede merciince ancak suçun hiçbir şekilde oluşmaması başka bir anlatımla eylemin suç olmadığının kabulü hallerinde beraat kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle kaldırma kararına hükmedileceği, aksi halde suç olduğu ortada olan bir fiil hakkında, söz konusu eylemin sanık tarafından işlendiği hususunda mahkemesince delillerin toplanıp takdir edilerek verilen diğer yönlerden de usul ve yasaya uygun olan mahkumiyet hükmü ile birlikte hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın, mahkemenin takdir hakkına müdahale edecek şekilde eylemin sanık tarafından işlendiğine ilişkin dosya kapsamında somut delil bulunmadığı gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilemeyeceği, değinilen şekilde değerlendirmenin ancak hükmün açıklanması halinde istinaf ve temyiz merciileri tarafından yapılması gerektiği gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir. " denilmektedir. Hukuksal Değerlendirme: 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanabilmesi için, anılan maddenin 6. fıkrasında belirtilen objektif ve subjektif koşulların bulunması ve öncelikle sanığın isnad edilen suçu işlediğinin yapılan yargılama sonucu belirlenmesi gerekmektedir. CMK’nın 231. maddesinin 12. fıkrasına göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı itiraz yoluna başvurulabilecektir. Olağan kanun yollarından olan itiraz, 5271 sayılı CMK’nun 267 ila 271. maddeleri, arasında düzenlenmiş olup "İtiraz olunabilecek kararlar" başlıklı 267. maddesinde; "Hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hâllerde, mahkeme kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir" şeklindeki düzenlemeye göre, kural olarak sadece hakim kararlarına karşı gidilebilecek olan itiraz yoluna, kanunlarda açıkça gösterilmiş olunması kaydıyla mahkeme kararlarına karşı da başvurulması mümkündür. CMK’nın 270 ve 271. maddelerine göre, itiraz incelemesi kural olarak duruşmasız ve dosya üzerinden yapılacak, merci gerekli görürse Cumhuriyet savcısı, müdafii veya vekili de dinleyebilecektir. Bunun yanında merci, yazı ile cevap verebilmesi için itiraz istemini Cumhuriyet savcısı ve karşı tarafa bildirebilecek, kendisi de inceleme ve araştırma yapabileceği gibi gerekli gördüğünde bunların yapılması konusunda emir de verebilecektir. CMK’nın itirazla ilgili yukarıda yer verilen maddelerinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik itirazın yalnızca şekil yönünden inceleneceği, esasın inceleme dışı bırakılacağına dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu da 22/01/2013 tarih ve 2012/10-534 esas, 2013/15 sayılı kararında; “İtiraz mercii, O Yer Cumhuriyet Savcısının suç vasfına yönelik aleyhe başvurusu üzerine incelemesini sadece şekli olarak değil, hem maddi olay hem de hukuki yönden yapmalı, gerekli gördüğünde cevap vermesi için itirazı sanık müdafiine tebliğ etmeli ve Cumhuriyet savcısı ile sanık müdafiini dinlemeli, yine ihtiyaç duyduğu konular varsa gerekli araştırma ve incelemeyi yapmalı ya da bunların yapılmasını sağlamalı ve bunun sonucunda da TCK'nun 191/2. maddesi gereğince verilen tedavi ve denetimli serbestlik kararının isabetli olup olmadığına karar vermelidir.” şeklindeki gerekçesiyle itirazın hem maddi hem hukuki yönden ele alınması ve her yönden hukuka uygunluğunun denetlenmesi gerektiğine karar vermiştir. İnceleme konusu somut olayda, yukarıda ayrıntısı ile yapılan açıklama ışığında; itirazı inceleyen mercii tarafından hem usul hem de esas yönünden inceleme yapılıp itirazı yerinde görüldükten sonra hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kaldırılarak gereği için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından kanun yararına bozma talebi yerinde görülmemiştir. Sonuç ve Karar: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK'nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 09/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu