Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 3. CEZA DAIRESI (KYB)

3. Ceza Dairesi         2020/19456 E.  ,  2020/11209 K.6545 SAYILI KANUN SONRASI ADLI SIVIL KAYDINDAKI HAGB ILAMININ YENIDEN HAGB KARARI VERILMESINE ENGEL TEŞKIL ETTIĞI , 2. SUÇUN ILH HAGB KARARININ DNETIM SÜRESI IÇERISINDE IŞLENIP IŞLENMEDIĞININ ÖNEMININ BULUNMADIĞINA YÖNELIK KYB TALEBININ, ILK HAGB KARARININ KESINLEŞMESI SONRASINDA , DENETIM SÜRESI IÇERISINDE YENIDEN SUÇ IŞLENMESI HALINDE HAGB KARARI VERILEMEYECEĞINDEN BAHISLE RET KARARI .TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 86
"İçtihat Metni"Basit yaralama suçundan sanık H. G.'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-e, 29, 62/1 ve 52/2-3. maddeleri gereğince 2.320,00 Türk Lirası adlî para cezası ile, sanık R. G.'in ise aynı Kanun'un 86/2, 29, 62/1 ve 52/2-3. maddeleri gereğince 1.500,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmalarına dair Milas 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.10.2019 tarihli ve 2018/301 Esas, 2019/309 Karar sayılı kararlarına karşı Adalet Bakanlığının 25.03.2020 tarihli ve 2019/21748 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13.05.2020 tarihli ve 2020/42348 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi. Mezkur ihbarnamede; Dosya kapsamına göre, 1) Sanık H. G. yönünden yapılan incelenmede; Sanık hakkında basit yaralama suçundan 5237 sayılı Kanun'un 86/2, 86/3-e ve 29. maddeleri uyarınca hükmedilen 135 gün adlî para cezasından, anılan Kanun’un 62. maddesi gereğince (1/6) oranında indirim yapıldığında 112 gün adlî para cezası yerine, 116 gün adlî para cezasına karar verilerek, anılan Kanun'un 52/2. maddesi uyarınca yapılan paraya çevirme işlemi neticesinde de 2.240,00 Türk lirası yerine 2.320,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesinde, 2) Sanık R. G. yönünden yapılan incelenmede; a) Sanığın eşine yönelik yaralama eyleminden belirlenen cezasından 5237 sayılı Kanun'un 86/3-a uyarınca artırım yapılmamasında, b) Sanığın adlî sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Milas 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/433 Esas, 2017/115 sayılı kararının, dosya konusu suç tarihinden (27.05.2017) sonra 12.09.2017 tarihinde karara çıktığı ve 13.10.2017 tarihinde kesinleştiği halde, daha önce verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunduğu gerekçesiyle sanık hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakamesi Kanunu'nun 231/8. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararların bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
 
Esas No : 2020/19456 Karar No : 2020/11209Tebliğname No : 2020/42348 - Kanun Yararına Bozma
Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Sanık R. G. hakkında talepnamenin (2) numaralı maddesinin (b) bendindeki talep yönünden yapılan incelemede; 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesinde düzenlenen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanabilmesi için öncelikle, - Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünde, hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasından ibaret olması, - Suçun CMK’nın 231. maddesinin 14. fıkrasında yazılı suçlardan olmaması, - Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, - Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına itirazının bulunmaması, Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesine ilişkin koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Ayrıca, bahsi geçen maddenin 8. fıkrasında; "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. (Ek cümle: 18/06/2014-6545 S.K./72. md) Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” hükmü yer almaktadır. CMK’nin 231/8. maddesine ilişkin 6545 sayılı Kanun’un 72. maddesinin gerekçesinde de bu durum; “Maddeyle, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231 nci maddesinin sekizinci fıkrasında değişiklik yapmak suretiyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi halinde sanığın tabi tutulacağı denetim süresi içinde sanık hakkında bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği düzenlenmektedir. Söz konusu maddenin uygulanmasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanıklar hakkında işledikleri diğer suçlardan dolayı da birçok kez hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği görülmektedir. Yapılması öngörülen değişiklikle, bu uygulamaya son verilmesi ve denetim süresi içinde sanık hakkında bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilememesi amaçlanmaktadır. Kişinin işlediği ikinci suçun denetim süresi içinde işlenip işlenmediğinin önemi bulunmamaktadır. Daha önceden işlenen suçlar bakımından da bu yasak uygulanacaktır.” şeklinde ifade edilmiştir. Buna göre 6545 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten sonra işlenen suçlar için, hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunan sanıklarla ilgili bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemeyecektir. İnceleme konusu somut olayda; sanık R.G.’in kasten basit yaralama suçundan adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Esas No : 2020/19456 Karar No : 2020/11209Tebliğname No : 2020/42348 - Kanun Yararına Bozma
 
Sanığın adli sicil kaydında yer alan eşini kasten basit yaralama suçundan verilen Milas 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.09.2017 tarihli, 2016/433 Esas ve 2017/115 Karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 13.10.2017 tarihinde kesinleşmesi üzerine bu suç yönünden sanık hakkında denetim süresi başlamıştır. Böylece CMK’nin 231/8. maddesindeki; “Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez” şeklindeki düzenleme gereğince inceleme konusu kasten basit yaralama suçu yönünden sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyecektir. Sanığın kasten basit yaralama suçunu adli sicil kaydındaki diğer eşini kasten basit yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşme tarihinden önceki bir tarihte gerçekleştirmiş olmasının önemi bulunmamaktadır. Zira sanığın bu suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi 13.10.2017 tarihinde başlamış ve kasten basit yaralama suçundan mahkemece 08.10.2019 tarihinde karar verilmiştir. 13.10.2017 tarihinden sonra sanık hakkında kasıtlı bir suçtan yeni bir hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi mümkün bulunmamaktadır. Böylece, sanık hakkında mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan bu nedenlerle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görülmeyerek kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, 2) Sanık H. G. hakkında talepnamenin (1) numaralı maddesindeki talep yönünden yapılan incelemede; Sanık H. hakkında basit yaralama suçundan 5237 sayılı TCK’nin 86/2, 86/3-e ve 29. maddelerine göre belirlenen 135 gün adlî para cezasından, TCK’nin 62. maddesine göre (1/6) oranında indirim yapılırken hesaplama hatası yapılarak 112 gün adlî para cezası yerine, 116 gün adlî para cezasına ve sonuç adli para cezasının 2.240,00 Türk Lirası yerine 2.320,00 Türk Lirası şeklinde fazla belirlenmesi isabetsizdir. Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen (1) numaralı düşünce yerinde görüldüğünden; sanık H. G. hakkındaki Milas 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.10.2019 tarihli ve 2018/301 Esas, 2019/309 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesinin (d) bendi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, sanık Hanife Gürceğiz’in 5237 sayılı TCK’nin 86/2. maddesi gereğince 120 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı TCK’nin 86/3-a, e maddesi gereğince cezasında (1/2) oranında artırım yapılarak 180 gün
 
Esas No : 2020/19456 Karar No : 2020/11209Tebliğname No : 2020/42348 - Kanun Yararına Bozma
 
adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı TCK’nin 29. maddesi gereğince cezasında (1/4) oranında indirim yapılarak 135 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı TCK’nin 62. maddesi gereğince cezasında (1/6) oranında indirim yapılarak 112 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı TCK’nin 52/2. maddesi gereğince sanık hakkında belirlenen adli para cezası günlüğü 20 Türk Lirasından çevrilerek 2.240,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, infazın bu şekilde yapılmasına, diğer kısımların aynen bırakılmasına, 3) Sanık R. G. hakkında talepnamenin (2) numaralı maddesinin (a) bendindeki talep yönünden yapılan incelemede; Sanık R.’ın kasten basit yaralama eylemini eşine karşı gerçekleştirdiği halde 5237 sayılı TCK’in 86/2. maddesine göre belirlenen cezasından TCK’nin 86/3-a maddesine göre artırım yapılmaması isabetsizdir. Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen (2) numaralı maddesinin (a) bendindeki düşünce yerinde görüldüğünden; sanık R. G. hakkındaki Milas 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.10.2019 tarihli ve 2018/301 Esas, 2019/309 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesinin (c) bendi gereğince aleyhe sonuç doğurmamak ve yeniden yargılama yapılmamak üzere kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu