Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 12. CEZA DAIRESI (KYB)

12. Ceza Dairesi         2020/10523 E.  ,  2021/1352 K.TAKSIRLE YARALAMA VE TRAFIK GÜV. AYNI ANDA YARGILAMADA UZLAŞMA USULÜ.TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 52TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 50TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 179
"İçtihat Metni"TÜRK MİLLETİ ADINAY A R G I T A Y İ L A M I
Esas No : 2020/10523 Karar No : 2021/1352Tebliğname No : KYB - 2020/90676
İNCELENEN KARARIN;Mahkemesi : Konya 9. Asliye Ceza MahkemesiKarar Tarihi : 05/04/2018Numarası : 2017/410 esas, 2018/378 sayılı kararı
Alkol veya uyuşturucu maddenin etkisi altındayken araç kullanma ve taksirle yaralama suçlarından sanık Z. C.nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179/3, 89/4, 62/1, 50 ve 52. maddeleri gereğince 1.500,00 Türk Lirası ve 3.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Konya 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/04/2018 tarihli ve 2017/410 esas, 2018/378 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.Dosya kapsamına göre, sanığın olay günü saat 19:40 sıralarında sevk ve idaresindeki araçla meskun mahaldeki dört yönlü kontrolsüz kavşakta seyri sırasında kavşağa sağındaki kaldırım üzerinden giriş yapan motosiklete çarpması sonucu iki kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği, kolluk tarafından aynı gün yapıldığı anlaşılan fakat evraklara göre kazadan bir gün önce tarihli saat 23:35 teki alkolmetre ölçümünde 1,11 promil alkollü çıktığı ancak yine aynı saat 20:41 de hastanedeki alkolmetre ile yapılan ölçümde ise alkolsüz olduğunun tespit edildiği, her iki ölçüm arasında farklılar bulunduğu ve çelişkinin de giderilemediğinin anlaşılması karşısında, sanık lehine olan ölçüm sonucu esas alınarak sanığın alkolsüz olduğunun kabulü gerektiği cihetle, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin yerleşik uygulamasına göre; tehlikeli eylemin zarara yol açması halinde Kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu- tehlike suçu ölçütünün esas alınması suretiyle, taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde, taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, ancak kovuşturma şartı olan şikâyetin gerçekleşmemesi ya da şikâyetten vazgeçme nedeni ile taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı ahvalde ise, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılması gerekmekte ise de somut olayda, sanığın alkollü olduğuna dair yeterli delil bulunmadığından atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun unsurları itibariyle oluşmaması sebebiyle mahkûmiyet kararı verilemeyeceğinin gözetilmemesinde ve sanığın sabit kabul edilen 5237 sayılı Kanunun 89/4. maddesinde düzenlenmiş olan taksirle yaralama eyleminin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 253. maddesinin 02/12/2016 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile değişiklik öncesi haliyle de, anılan maddenin 253/1-a maddesi gereğince uzlaşmaya tâbi olması karşısında, sanık ve katılanlara soruşturma aşamasında usulüne uygun uzlaşma teklifinin yapılmadan kamu davasının açıldığı anlaşılmakla, dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilip, uzlaştırma işlemleri yapıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 07/10/2020 gün ve 94660652-105-42-20543-2019-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27.10.2020 tarih ve 2020/90676 sayılı ihbarnamesiyle mevcut evrak tevdi kılınmakla;Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın olay günü saat 19:40 sıralarında sevk ve idaresindeki araçla meskun mahaldeki dört yönlü kontrolsüz kavşakta seyri sırasında kavşağa sağındaki kaldırım üzerinden giriş yapan motorsiklete çarpması sonucu iki kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği, kolluk tarafından aynı gün yapıldığı anlaşılan fakat evraklara göre kazadan bir gün önce tarihli saat 23:35 teki alkolmetre ölçümünde 1,11 promil alkollü olduğunun; ancak yine kaza tarihinde saat 20:41 de hastanedeki alkolmetre ile yapılan ölçümde ise alkolsüz olduğunun tespit edildiği, her iki ölçüm arasında farklılar bulunduğu ve çelişkinin de giderilemediğinin tespit edildiği anlaşılarak yapılan incelemede,1-Dairemizin yerleşik uygulamasına göre; tehlikeli eylemin zarara yol açması halinde Kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu- tehlike suçu ölçütünün esas alınması suretiyle, taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde, taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, ancak kovuşturma şartı olan şikâyetin gerçekleşmemesi ya da şikâyetten vazgeçme nedeni ile taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı ahvalde ise, sanığın Türk Ceza Kanununun 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılmasının gerekmekte ise de somut olayda sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasıyla yetinilmesi gerekirken atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunda da mahkumiyetine karar verilmesi isabetsiz görüldüğünden;Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Konya 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/04/2018 tarihli ve 2017/410 esas, 2018/378 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309/4-d maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, bozma nedenine göre uygulama yapılarak, hükmün (1) ile numaralandırılan 6 paragrafının hükümden çıkarılarak yerine “Sanığın üzerine atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına” ibaresinin eklenerek, diğer hususların aynen bırakılmasına, infazın buna göre yapılmasına,2-TCK'nın 89/5. maddesine göre, bilinçli taksirle yaralama suçunun soruşturulması ile kovuşturulmasının, aynı Kanunun 89/1. maddesindeki yaralanma hali hariç olmak üzere, şikayete tabi olmadığı, ancak TCK 89. maddedeki bütün hallerin şikayete tabi olsun veya olmasın CMK'nın 253/1. maddesi gereğince uzlaşmaya tabi olduğu, uzlaşma kapsamında olan suç hakkında soruşturma aşamasında taraflara uzlaşma teklif edilmediği, uzlaştırma işlemleri gerçekleştirilmeden dava açıldığı, kovuşturma aşamasında da, aynı Kanunun 254. maddesi uyarınca bu eksikliğinin giderilmediği anlaşılmakla, mahkemece CMK'nın uzlaşma başlıklı 253 ve 254. madde hükümleri uygulanmak suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, söz konusu işlemler tamamlanmadan yargılamaya devamla yazılı şekilde taksirle yaralama suçundan hüküm kurulması isabetsiz görüldüğünden, Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Konya 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/04/2018 tarihli ve 2017/410 esas, 2018/378 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu