Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 11. CEZA DAIRESI (KYB)

11. Ceza Dairesi         2021/37449 E.  ,  2021/11064 K.ŞÜPHELININ SAVUNMASININ ALINMAMASI IDDIANAMENIN IADESI SEBEPLERI.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 01.06.2021 tarih ve 2021/8842 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 06.07.2021 tarih ve KYB-2021/82934 sayılı ihbarname ile; Bilişim sistemleri, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan şüpheli E.K. hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Siirt Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 17/02/2020 tarihli ve 2019/2330 soruşturma, 2021/312 esas, 2021/50 sayılı iddianamenin iadesine dair Siirt 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.03.2021 tarihli ve 2021/26 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Siirt 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.03.2021 tarihli ve 2021/101 değişik iş sayılı kararının "Benzer bir olaya ilişkin olarak Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 31.10.2016 tarihli ve 2016/15416 esas, 2016/16813 karar sayılı ilâmında, "... 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 170/2. maddesine göre soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı bir iddianame düzenleyerek kamu davası açar. Aynı yasa maddesinin 3. fıkrasında ise iddianamede gösterilmesi ve bulunması gereken unsurlar sayılmıştır. Şüphelinin ifadesinin veya savunmasının alınmasında belirtilen madde açısından bir zorunluluk bulunmamaktadır. Bu itibarla, Ceza Muhakemesi Hukukunun temel amacı olan maddi gerçeğe ulaşılmasıdır. İddianamede belirtilen suç vasfı değerlendirildiğinde, suçun takibinin şikayete bağlı olmadığı ve uzlaşma ile önödeme hükümlerinin uygulanma imkanının bulunmadığı, dosya kapsamında müşteki beyanlarını doğrular nitelikte iki tanığın ifadesine yer verildiği, bu kanıtların kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturduğu tartışmasızdır. Şüphelinin ifadesi veya savunması dosya içerisindeki bu deliller karşısında suçun sübutuna mutlak etki eden bir kanıt niteliği de taşımamaktadır. Dolayısıyla şüphelinin ifadesinin alınmasında bu fıkra açısından da bir zorunluluk bulunmamaktadır. Sonuç olarak, şüphelinin ifadesinin alınmaması sebebiyle iddianamenin iadesine karar verildiği, bu hususun ikmali amacıyla yapıldığı anlaşılan iddianamenin iadesi ve bu karara yapılan itiraz üzerine verilen kabul kararı yerinde görülmekle, kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir..." şeklinde açıklandığı üzere, Siirt 1. Ağır Ceza Mahkemesince, şüpheli E. K.'in ifadesinin alınmadığından bahisle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanun’un 174/1. maddesinde iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukuki nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği gözetilerek, şüphelinin tüm aramalara rağmen bulunamadığı, 23/07/2019 tarihinde şüpheli hakkında yakalama emri düzenlenmesine karar verildiği ve iddianamenin iade sebepleri arasında şüphelinin savunmasının alınmamış olmasının sayılmadığı cihetle, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dosya incelendi, gereği görüşüldü:Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmekle, Siirt 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.03.2021 tarihli ve 2021/101 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine, 29.11.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu