Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 10. CEZA DAIRESI (KYB)

10. Ceza Dairesi         2020/20613 E.  ,  2021/700 K.6545SAYILIK KANUN İLE 5320 SAYILI KANUN'A EKLENEN GEÇİCİ 7/2. MAD. GEREĞİNCE VERİLEN ZORUNLU HAGB KARARININ DENETİM SÜRESİ İÇERİSİNDE İŞLENEN 2. UYUŞTURUCU MADDE BULUNDURMA SUÇUNA İLİŞKİN AÇILAN KAMU DAVASINDA DAVANIN DÜŞMESİNE VE İLK EYLEME DAİR VERİLEN HAGB KARAR DOSYASINA BİLDİRİMDE BULUNMAYA KARAR VERİLMELİDİR. TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 62
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık U. Y.z hakkındaki Kemalpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 08/06/2018 tarihli ve 2017/146 esas, 2018/497 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 28/10/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:A-)Konuyla İlgili Bilgiler:1-Şüpheli U.Y. hakkında, 21/02/2016 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Kemalpaşa Cumhuriyet Başsavcılığının 15/03/2016 tarihli ve 2016/1075 soruşturma, 2016/4 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2.maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun'un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına, karar verildiği, kararın şüphelinin doğrudan MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 04/04/2016 tarihinde tebliğ edildiği, infazı için İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,2- İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün çağrı yazısının tebliğ edildiği, şüphelinin askerlik görevini yaptığının belirlenmesi üzerine muhtemel terhis tarihi olan 02/11/2016 tarihine kadar denetime ara verilmesine karar verildiği, 03/11/2016 tarihli ve 2016/2416 DS sayılı çağrı yazısının 19/11/2016 tarihinde tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle dosyanın kapatılmasına karar verilerek 25/01/2017 tarihinde Kemalpaşa Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,3- Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak, Kemalpaşa Cumhuriyet Başsavcılığının 18/04/2017 tarihli, 2016/1075 soruşturma, 2017/424 esas ve 2017/420 sayılı iddianamesi ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Kemalpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,4- Kemalpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 08/06/2018 tarihli ve 2017/146 esas, 2018/497 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddesi uyarınca 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, ve daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı veren İstanbul Anadolu 7. Çocuk Mahkemesi'nin 2014/162 esas sayılı dosyasına ihbarda bulunulmasına, karar verildiği, kararın 04/09/2018 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,5- Dosya içerisinde bulunan İstanbul Anadolu 7. Çocuk Mahkemesinin 04/09/2014 tarihli ve 2014/162 esas,2014/540 sayılı kararı incelendiğinde; sanığın 18/11/2013 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan 6545 sayılı Kanun’un 85. maddesi
ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 3 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 30/09/2014 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,Anlaşılmıştır.B-)Kanun Yararına Bozma İstemi: Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık Umut Yavuz'un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Kemalpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/06/2018 tarihli ve 2017/146 esas, 2018/497 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.Dosya kapsamına göre, inceleme konusu dosyada şüphelinin 21/02/2016 tarihinde işlemiş olduğu uyuşturucu madde bulundurmak suçu nedeniyle, Kemalpaşa Cumhuriyet Başsavcılığınca 15/03/2016 tarihinde şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği, şüphelinin kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar ettiğinden bahisle kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan açılan kamu davası üzerine, Kemalpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/06/2018 tarihli kararıyla mahkûmiyetine karar verilmiş ise de; sanığın evvelce 18/11/2013 tarihinde işlemiş olduğu uyuşturucu madde bulundurmak suçundan İstanbul Anadolu 7. Çocuk Mahkemesinin 04/09/2014 tarihli kararıyla mahkûmiyetine, 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 85. maddesi ile eklenen geçici 7/2. maddesi yollaması ile 5237 sayılı Kanun’un 191. maddesi kapsamında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 3 yıl süre ile denetime tâbi tutulmasına karar verildiği ve bu kararın da 30/09/2014 tarihinde kesinleştiği, denetim süresi dolmadan 21/02/2016 tarihinde inceleme konusu suçun işlendiği, bu itibarla esasen inceleme konusu suçun evvelce işlenen suçun ihlali niteliğinde olup ayrı bir soruşturma ve kovuşturmaya konusu yapılamayacağının gözden kaçırıldığı,28/06/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanun ile 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici madde 7/2'nin "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir." hükmünü âmir olduğu üzere, bu Kanun yürürlüğe girmeden önce işlenen suçlarda, kovuşturma aşamasına geçilmiş ise artık kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilemeyeceği için zorunlu olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği, bahsedilen zorunlu hükmün açıklanmasının geri bırakılması 5237 sayılı Kanun'un 191. madde hükümleri çerçevesinde verildiği için denetim süresinin hukuki statüsü, aynı maddede düzenlenen kamu davasının açılmasının ertelenmesi gibi olacağı ve denetim süresinde işlenen suçların ayrı bir soruşturma ve kovuşturmaya konu edilemeyeceği nitekim benzer bir konuya ilişkin Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 07/10/2019 tarihli ve 2019/2219 esas, 2019/6135 karar sayılı ilâmında da "6545 sayılı Kanunla değişik 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi gereğince TCK’nın 191. maddesi kapsamında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği.. Bu kararın 25/03/2015 tarihinde kesinleşmesinden sonra 5 yıllık denetim süresi içinde işlendiği iddia edilen.... ikinci suçtan dolayı kendisine dava açılmış olan Elazığ 3. Asliye Ceza Mahkemesince, ilk suça ilişkin olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı veren Bursa 2. Çocuk Mahkemesine birleştirme talepli ihbarda bulunularak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ilk suça ilişkin davanın derdest hale gelmesi sağlandıktan sonra, ikinci suça ilişkin davanın ilk suça ilişkin dava ile birleştirilmesine karar verilmelidir..... ikinci suç bakımından mahkûmiyete yeterli delil bulunduğu ve bu suçun ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde işlendiği tespit edilirse, ilk suça ilişkin hükmün açıklanmasına karar ./.. verilmelidir. Bu durumda ikinci suç bakımından 6545 sayılı Kanunla değişik TCK’nın 191/5. maddesi uyarınca ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapma yasağı bulunduğundan bu suç sadece ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali sayılacaktır." şeklinde belirtildiği,Bu itibarla somut olayda İstanbul Anadolu 7. Çocuk Mahkemesinin 04/09/2014 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararının, 6545 sayılı Kanunla değişik 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi gereğince 5237 sayılı Kanun'un 191. maddesi kapsamında verilmiş zorunlu hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı olduğu cihetle, bu kararın 30/09/2014 tarihinde kesinleşmesinden sonra 3 yıllık denetim süresi içinde işlendiği iddia edilen ikinci suçtan dolayı kendisine dava açılmış olan Kemalpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesince, ilk suça ilişkin olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı veren İstanbul Anadolu 7. Çocuk Mahkemesine birleştirme talepli ihbarda bulunularak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ilk suça ilişkin davanın derdest hale gelmesi sağlandıktan sonra, Kemalpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davanın, İstanbul Anadolu 7. Çocuk Mahkemesinde görülen dava ile birleştirilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Kemalpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/06/2018 tarihli ve 2017/146 esas, 2018/497 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.C-) Konunun Değerlendirilmesi:28/06/2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” ve anılan Kanun'un 191. maddesinin 9. fıkrasında ise "Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır" şeklindeki ve 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” şeklindeki düzenlemeler karşısında;İncelenen dosyada; şüphelinin 21/02/2016 tarihinde işlemiş olduğu kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle, Kemalpaşa Cumhuriyet Başsavcılığınca 15/03/2016 tarihinde şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği,şüphelinin kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar ettiği iddiasıyla hakkında kamu davası açıldığı anlaşılmıştır. Yapılan yargılama sonucunda, Kemalpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/06/2018 tarihli kararıyla sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş ise de;Sanığın daha önceden 18/11/2013 tarihinde işlemiş olduğu kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan İstanbul Anadolu 7. Çocuk Mahkemesinin 04/09/2014 tarihli kararıyla 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 85. maddesi ile eklenen geçici 7/2. maddesi yollaması ile 5237 sayılı Kanun’un 191. maddesi kapsamında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 3 yıl süre ile denetime tâbi tutulmasına karar verildiği ve bu kararın da 30/09/2014 tarihinde kesinleştiği, denetim süresi dolmadan 21/02/2016 tarihinde inceleme konusu suçun işlendiği, bu itibarla esasen inceleme konusu suçun daha önce işlenen suç nedeniyle verilen hükmün açıklanmasının geri ./.. bırakılması kararının ihlali niteliğinde olduğu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/5. maddesi gereğince ayrı bir soruşturma ve kovuşturmaya konusu yapılamayacağı,28/06/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanun ile 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici madde 7/2.maddesinin "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir." hükmünü âmir olduğu üzere, bu Kanun yürürlüğe girmeden önce işlenen suçlarda, kovuşturma aşamasına geçilmiş ise artık kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilemeyeceği için zorunlu olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği, bahsedilen zorunlu hükmün açıklanmasının geri bırakılması 5237 sayılı Kanun'un 191. madde hükümleri çerçevesinde verildiği için denetim süresinin hukuki statüsü, aynı maddede düzenlenen kamu davasının açılmasının ertelenmesi gibi olacağı ve denetim süresinde işlenen suçların ayrı bir soruşturma ve kovuşturmaya konu edilemeyeceği, ikinci suçun ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali sayılacağı anlaşıldığından; Sonuç olarak; İstanbul Anadolu 7. Çocuk Mahkemesi'nin 04/09/2014 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararının, 6545 sayılı Kanunla değişik 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi gereğince 5237 sayılı Kanun'un 191. maddesi kapsamında verilmiş zorunlu hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı olması nedeniyle, bu kararın 30/09/2014 tarihinde kesinleşmesinden sonra 3 yıllık denetim süresi içinde işlendiği iddia edilen ikinci suçtan dolayı kendisine dava açılmış olan Kemalpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesince, kanunî zorunluluk üzerine verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlendiği anlaşılan 21/02/2016 tarihli eylem nedeniyle, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, ikinci suçtan açılan davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine ve İstanbul Anadolu 7. Çocuk Mahkemesi'ne bildirimde bulunulmasına” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın mahkumiyetine karar verilmesi, kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.D-)Karar:Açıklanan nedenlerle, mahkemesince açılan kamu davası hakkında, kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine ve İstanbul Anadolu 7. Çocuk Mahkemesine bildirimde bulunulmasına” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın mahkumiyetine karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden Kemalpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 08/06/2018 tarihli ve 2017/146 esas, 2018/497 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,20/01/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

UYAP Entegrasyonu