Loading Logo

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 1. CEZA DAIRESI (KYB)

1. Ceza Dairesi         2019/3093 E.  ,  2021/3963 K.HÜKÜMLÜNÜNÜN FİRAR EYLEMİNİN ÖĞRENİLDİĞİ TARİH OLAN 15/05/2015 TARİHİNDEN İTİBAREN EN GEÇ 2 GÜN İÇİNDE SORUŞTURMAYA BAŞLANMASI GEREKİRKEN BAŞLANMADIĞI, 27/05/2015 DE MUHAKKAK GÖREVLENDİRMEK SURETİYLE SORUŞTURMAYA BAŞLANDIĞI YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞININ DİSİPLİN SORUŞTURMASINA BAŞLAMA KONUSUNDA GEÇİKME YAŞANMASINA RAĞMEN , KANUNDA BELİRTİLEN DİĞER SÜRELERE RİAYET EDİLMESİ NEDENİYLE VERİLEN CEZANIN GEÇERLİ OLDUĞUNU SÖYLESEDE USUL VE YASAYA UYGUN DEĞİL. CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN (5275) Madde 47
"İçtihat Metni"Hükümlü A. Ç. hakkında Buca Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunduğu sırada 15.05.2015 tarihinde firar ettiği gerekçesiyle İzmir Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığınca verilen 27.05.2015 tarihli ve 753 sayılı 15 gün süreyle hücreye koyma cezasına ilişkin karara karşı hükümlünün itirazı üzerine İzmir 1. İnfaz Hâkimliğince 15.07.2015 tarih ve 3212-3802 sayı ile itirazın reddine ve disiplin cezasının infazına başlanmasının onaylanmasına karar verilmiştir. Hükümlünün bu karara da itiraz etmesi üzerine itirazı inceleyen İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince 08.08.2015 tarih ve 905 değişik iş sayı ile itirazın reddine kesin olarak karar verilmiştir.İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin itirazın reddi kararına karşı Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 15.03.2016 tarihli yazısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22.03.2016 tarihli ihbarnamesi ile kanun yararına bozma olağanüstü kanun yoluna başvurulması üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesince 21.06.2016 tarih ve 2431-3185 sayı ile “....... 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun “Disiplin Soruşturması” başlıklı 47. maddesinin 2. fıkrasının “Hükümlülerin diğer disiplin cezalarını gerektiren eylemlerinin öğrenilmesinden itibaren derhal ve en geç iki gün içinde kurumun en üst amirince atanan bir görevli tarafından soruşturmaya başlanır” düzenlemesini içerdiği, aynı maddenin 3. fıkrasında, “Soruşturma en geç yedi gün içerisinde tamamlanır ve düzenlenen rapor ve ekleri disiplin kuruluna sunulur. Soruşturma süresi eylemin ve soruşturmanın niteliğine göre infaz hâkiminin yazılı onayı ile yedi güne kadar uzatılabilir” yine aynı maddenin 5. fıkrasında da “Disiplin cezaları disiplin kurulunca evrak üzerinden görüşülerek en geç üç gün içinde karara bağlanır” düzenlemelerinin yer aldığı; hükümlü hakkında 5275 sayılı Kanunun 47/2. maddesi uyarınca firar eyleminin öğrenildiği tarih olan 15.05.2015 tarihinden itibaren en geç 2 gün içerisinde kurum en üst amiri tarafından atanan bir görevli tarafından soruşturmaya başlanması gerekirken, kanunda belirtilen hak düşürücü süreye uyulmadan 27.05.2015 tarihinde muhakkik görevlendirilmesi suretiyle soruşturmaya başlanılmış olması nedeniye disiplin cezasının usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "disiplin soruşturmasına başlama konusunda gecikme yaşanmasına rağmen kanunda belirtilen diğer sürelere riayet edilmesi nedeniyle verilen cezanın geçerli olduğu ancak bu durumun disiplin ../..S/2Esas No : 2019/3093 Karar No : 2021/3963Tebliğname No : KYB - 2016/348052
soruşturmasına geç başlanması nedeniyle verilen disiplin cezasının geç infaz edilmesine neden olacağı ve hükümlüden kaynaklanmayan bu gecikme nedeniyle oluşabilecek mağduriyetlerin de mahkemesince disiplin cezasının infaz edilme tarihinin öne çekilmesi suretiyle giderilebileceği" yönündeki herhangi bir yasal dayanağı olmayan kanun yararına bozma isteyen düşüncesi yerinde görülmediğinden, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince itirazın bu yönüyle kabulüne karar verilmesi gerektiğinden bahisle yapmış olduğu kanun yararına bozma isteminin bu nedenle REDDİNE,” karar verilmiştir.Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünce 19.08.2016 tarihli yazı ile Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 21.06.2016 tarih ve 2431-3185 sayılı kanun yararına bozma talebinin reddi kararına karşı 5271 sayılı CMK’nin 308. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna başvurulması amacıyla talepte bulunulması üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 28.09.2016 tarihli ve “Kanun yararına bozma” konulu yazı, talep eki dosya ile birlikte dairemize gönderildiği; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 308. maddesinin, 6352 sayılı Yasanın 99. maddesi ile eklenen 3. fıkrası uyarınca yapılan incelemede;Dairemizce verilen 21.06.2016 tarih ve 2431-3185 sayılı kanun yararına bozma isteminin reddine ilişkin karar usul ve yasaya uygun olup, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz gerekçeleri yerinde görülmediğinden İTİRAZIN REDDİNE, dosyanın itiraz konusunda karar verilmek üzere Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verildiği,Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30.04.2019 tarihli ve 2017/1-40 esas, 2019/354 karar sayılı kararı ile; “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün Yargıtay 1. Ceza Dairesinin kanun yararına bozma talebinin reddine dair 21.06.2016 tarih ve 2431-3185 sayılı kararına karşı CMK'nin 308. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna başvurulması talebinin sehven kanun yararına bozma talebi olarak değerlendirilip İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin itirazın reddi kararına karşı mükerrer olarak CMK'nin 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu, ortada Ceza Genel Kurulunca incelenmesi gereken bir itiraz olmadığından, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz mahiyetinde olmayan talebi hakkında bir karar verilmesi için Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderilmesine” karar verildiği anlaşılmakla;Dairemizin 21.06.2016 tarihli ve 2016/2431 esas, 2016/3185 karar sayılı ilamı ile İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 08.08.2015 tarihli ve 2015/905 değişik iş sayılı kararına yönelik yapılan “Kanun Yararına Bozma” isteminin reddine karar verildiğinden aynı karara karşı aynı gerekçelerle yapılan kanun yararına bozma istemi konusunda yeniden bir karar verilmesine yer olmadığına, dosyanın mahalline ../..
S/3Esas No : 2019/3093 Karar No : 2021/3963Tebliğname No : KYB - 2016/348052
gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12/03/2021 gününde oy birliği ile karar verildi.

UYAP Entegrasyonu