Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTANBUL 9. ASLIYE TICARET MAHKEMESI

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/984 Esas
KARAR NO:2021/646

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:04/10/2016
KARAR TARİHİ:14/10/2021

Mahkememize açılan davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin, ... markası altında ülke çapında faaliyet gösteren bir akaryakıt dağıtım şirketi olduğunu, müvekkili şirket ile davalı ... San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan 25/09/2014 tarihli "protokol" ve sonrasında imzalanan 21/11/2014 tarihli "bayilik sözleşmesi" ile davalıların maliki bulunduğu ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ... mevkii ... pafta, 1105 parsel, 12 Cilt, 1103 sayfada kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan akaryakıt servis istasyonunun 5 yıl süre ile ... markası altında faaliyet gösterme hakkı tanındığını, kurumsal kimlik giydirme ekipmanları ve bir takım demirbaşların ariyeten teslim edildiğini, davalı şirketin, söz konusu taşınmaz üzerinde kurulu akaryakıt istasyonunda protokol ve bayilik sözleşmesine istinaden ... bayisi olarak faaliyet göstermeye başladığını, taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesinin “İşletme Kuralları” başlıklı 6.maddesinin ( b) bendindeki düzenlemeye ve konuya ilişkin olarak müvekkili şirket tarafından yapılan tüm uyarılara rağmen davalı şirket tarafından, 31.12.2015 tarihinden itibaren istasyon faaliyetlerinin yavaşlatılarak durdurulduğu yine bu tarihten itibaren akaryakıt- alım satımı yapılmadığının belirlendiğini, aynı bayilik sözleşmesinin “Bayiliğin Şahsiliği ve Devir” başlıklı maddesi rağmen davalı tarafından, istasyonun işleticiliğinin başka bir firmaya devredildiğini, akabinde ... numaralı bayilik lisansının 15.06.2016 tarihinde sonlandırılarak başka bir dağıtıcı firma lisansı altında faaliyet gösterilmeye başlandığını, taraflar arasındaki bayilik ilişkisinin davalı şirket tarafından tek taraflı ve haksız olarak fesh edildiğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından davalı şirkete gönderilen ... 17.Noterliğinin 22.07.2016 tarihli 26077 yevmiye nolu ihtarname ile, taraflar arasındaki bayilik ilişkisinin davalı şirket tarafından haksız olarak fesh edildiği, bu itibarla taraflar arasında yapılan 25.09.2014 tarihli protokolün 6.maddesi hükümleri gereğince 100.000 TL + KDV cezai şart bedeli ve kendilerine ödenmiş 177.060 TL+KDV lik prim bedelinin, yine bayilik ilişkinin kabul ve taahhüt edilen süreden 1421 gün önce haksız ve mesnetsiz olarak sonlandırılmış olması sebebiyle şimdilik 6 aylık tutara karşılık gelen, 64.475,01 TL+KDV lik kar mahrumiyetinin, cari hesaptan kaynaklanan 30.139,95 TL cari hesap borcunun ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içinde ödenmesi, ayrıca sökümüne izin verilmeyen hava su saati ile kompresörün hasarsız ve kullanılabilir halde derhal iadesinin istendiğini, söz konusu ihtarnamenin, davalı tarafa 18.08.2016 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılamadığını, bunun üzerine davalı bayinin borçlarının teminatı olarak vermiş olduğu 60.000 TL tutarındaki Banka Teminat Mektubunun nakde çevrilerek, 30.039,65 TL cari hesap borcu tahsil edildiğini, kalan 29.960,35 TL nin ise kesilen 100.000 TL tutarındaki cezai şart faturasına mahsup edildiğini, buna göre ilişkinin davalı bayi tarafından haksız olarak sonlandırıldığı 31.12.2015 tarihine kadar, müvekkili şirket tarafından yapılan 177.060 TL +KDV prim ödemesinin davalılar tarafından tazmininin zorunlu olduğunu, yine aynı Protokolün 6.maddesinde düzenlendiği üzere “sözleşmenin bayinin kusurundan dolayı tek taraflı feshi halinde ...’ e 100.000 TL cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir. “ maddesine istinaden söz konusu bayilik ilişkisi davalı tarafından haksız ve tek taraflı olarak fesh edildiğinden söz konusu cezai şartın da davalılar tarafından tazmin edilmesi gerekmekte olduğunu, müvekkili şirket tarafından 100.000 TL bedelli cezai şart faturası düzenlendiğini, nakde çevrilen Teminat Mektubundan bir kısmının mahsup edildiğini, geriye 70.139,95 TL tutarında cezai şart borcu bakiyesi kaldığını, davalı bayinin bayilik sözleşmesi ve protokol gereğince 21.11.2019 tarihine kadar istasyonda ... bayisi olarak faaliyet göstermesi ve bayilik ilişkisini devam ettirmesi gerektiği halde sözleşmeye aykırı şekilde istasyonun işletilmesine son verilmesi, müvekkili şirketi ağır şekilde zarara uğratmış ve elde edeceği kardan yoksun bıraktığını, bayilik ilişkisinin beklenenden 1421 gün önce sonlandırılması nedeniyle davacı şirketin uğradığı kar kaybı KDV dahil 600.613,41 TL olduğunu, sözleşmenin süresinden önce haksız olarak fesh edilmiş olması sebebiyle müvekkili şirketin uğradığı işbu zararın davalılar tarafından tazmininin zorunlu olduğunu, söz konusu kar kaybına ilişkin şimdilik 6 aylık kar kaybı tutarına karşılık gelen 64.475,01 TL nin KDV si ile birlikte tahsilini talep ettiklerini, yine aynı protokolün 3. maddesinin B bendine göre; davacı şirket, davalı bayiye kompresör ve hava su saatini ariyet olarak teslim ettiğini, davalı şirket ise aynı protokolün 6.maddesinin açık hükmüne rağmen söz konusu ariyet malzemelerini iade etmediğini, buna göre sökülemeyen ariyet malzemelerinin ilk yatırım bedelleri olan 4.099,17 TL nin KDV si ile birlikte davalılardan tahsil edilmesini talep ettiklerini, davalılardan ... ile ...'nun, taraflar arasında imzalanan 21.11.2014 tarihli protokolün 8 maddesinde, “bayinin ...’e karşı olan tüm yükümlülüklerini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla garanti ve tekeffül ettiklerini, dolayısıyla söz konusu ilişkide “garantör” sıfatıyla taraf olduklarını belirterek; 177.060 TL anapara ve 31.870,80 TL KDV olmak üzere 208.930,80 TL prim ödemesinin, şimdilik 64.475,01 TL anapara ve 11.605,50 TL KDV olmak üzere 76.080,51 TL kar kaybı tutarının, 70.139,95 TL anapara ve 12.625,19 TL KDV olmak üzere 82.765,14 TL bakiye cezai şart tutarının, sökülemeyen ekipmanlara ilişkin ilk yatırım bedeli olan 4.099,17 TL anapara ve 737,85 TL KDV olmak üzere 4.837,02 TL’nin avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Dava, fesh edilen bayilik sözleşmesi nedeniyle kâr kaybı tazminatı, prim alacağı, cezai şart alacağı ve yatırım bedellerinin tahsiline ilişkindir.
Taraflar arasındaki protokol, bayilik sözleşmesi, ihtarname incelenmiş, bilirkişi raporları alınmıştır.
Bilirkişiler ... ve ...'in mahkememize sunduğu 21/02/2019 tarihli raporlarında; davacının Pirim Bedeli olarak verdiği meblağdan, 106.236 TL'yi geri isteme hakkının bulunduğunu, talep edilebilecek kar kaybının 3 aylık süre ile sınırlı kalacağı benimsenecek olursa, mezkur talep kalemi bakımından 11.477,20 TL olduğunu, cezai şartın ifaya eklenen ceza şart olarak akden kararlaştırıldığı benimsenirse ileri sürülebilecek hususun 70.139,95 TL olarak belirlendiğini, cezai şartın tenkisi ile ilgili olarak, rapor içinde belirtilen sebeple bir değerlendirme yapılamadığını, ariyet alınan malın iadesi ile ilgili olarak, ariyet alınan malın davacıya iadesi bakımından, davacının 4.099,17 TL'yi talep edebileceğini belirtmişlerdir.
Bilirkişiler ... ve ...'in mahkememize sunduğu 08/07/2019 tarihli ek raporlarında; Davacının cezai şart ve ariyet bedeli ile ilgili Kök Rapor'da yer bulan görüşe bir itirazının olmadığının görüldüğünü, görüşlerinin davacının KDV tutarı ölçüsünde istemde bulunamayacağı yönünde olduğunu ve buna ilişkin perspektifin de Kök Raporda izah edildiğini, Kök Raporda mali müşavir bilirkişinin yaptığı ve etraflı olarak gerekçelendirdiği 1421 güne ilişkin kar mahrumiyeti hesaplamasına davacı yan itiraz etmişse de, bu hesaplamanın aksini gösterecek maddi veri sunmadığını, bu itibarla Kök Raporda yer bulan görüş yönden de muhafaza edildiğini, Kar mahrumiyeti ile ilgili bilirkişi görüşünü de muhafaza ettiklerini belirtmişlerdir.
Bilirkişiler ..., ... ve ...'in mahkememize sunduğu 06/02/2020 tarihli raporlarında; davalının taraflar arasındaki sözleşmeyi haksız olarak fiili bir şekilde sona erdirdiği, bu nedenle sözleşmede kararlaştırılan cezai şart tazminatının ve ayrıca davacının ödenmeyen cari hesap alacağının ödenmesi gerektiği, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacının uğramış olduğu kar kaybının ve ariyet olarak vermiş olduğu malların bedelinin de tazmin edilmesi ayrıca da ödenen primlerin iade edilmesi gerektiğini, sektörel değerlendirme ile belirtilen 3 aylık makul süre için kar mahrumiyetine karar verildiği takdirde; davacı şirketin davalı şirketten talep edilebilir nitelikte toplam 3.735,99 TL + KDV tutarında kar mahrumiyeti alacağı olacağını, davacı yanın talebi gibi 6 aylık süre için kar mahrumiyetine karar verildiği takdirde; davacı şirketin davalı şirketten talep edilebilir nitelikte toplam 7.471,98 TL + KDV tutarında kar mahrumiyeti alacağı olacağını, davacı tarafından her ne kadar cari hesap alacağının 29.960,35 TL olduğu iddia edilmiş ise de, taraflar arasındaki cari hesap ekstresi incelendiğinde davacının talep edebileceği cari hesap alacağının 24.504,47 TL olduğunu, davacının talep edebileceği cezai şart tazminatı tutarının 100.000 TL olduğu, ancak bu tutarın bir kısmı teminat mektubundan karşılandığından davacının talep edebileceği cezai şart tazminatının 70.139,95 TL olarak tespit edildiği, davacının, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca talep edebileceği prim iadesinin KDV dahil 208.930,80 TL olduğunu, davacının iddiası doğrultusunda, Kompresör ve Hava Su Saatinin davalıya teslim edildiğine yönelik herhangi bir teslim tesellüm fişi ya da bu malzemelerin dava konusu istasyona ulaştığına yönelik bir sevk irsaliyesi, dosya kapsamında bulunmadığından, davacının Kompresör ve Hava Su Saatinin davalıya teslim edildiğini kanıtlaması halinde, öncelikle aynen iadesi, aynen iade edilemiyorsa rayiç bedelini davalıdan talep edilebileceğini belirtmişlerdir.
Bilirkişiler ..., ... ve ...'in mahkememize sunduğu 04/12/2020 tarihli ek raporlarında; kar mahrumiyetine esas alınması gereken makul sürenin 3 ay olduğunu, davacı şirketin tasarruf edebileceği giderlerin, genel yönetim giderleri ile pazarlama ve satış dağıtım giderlerine ilişkin olabileceği şeklinde yorumlanabileceğinden, davacının gelir tablosu üzerinden genel yönetim giderleri ve pazarlama, satış dağıtım giderleri çıktıktan sonra, faaliyet karlılığı oranı baz alınarak kar mahrumiyeti hesabının mali bilirkişi tarafından yapılması gerektiği, Mali bilirkişi tarafından üç aylık kar kaybının 3.735,99 TL olarak hesaplandığı, diğer hususlar ile ilgili kök raporumuzdaki görüşlerinin aynen korunduğunu belirtmişlerdir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket ile davalı şirket arasında 21/11/2014 tarihli ve 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi imzalandığı, ayrıca 25/09/2014 tarihli protokol imzalandığı, bu protokolü davalı ... ve ...'nun müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, istasyon işletmeciliğinin başka bir firmaya devretmesi ve akabinde bayilik lisansının sonlandırılarak başka bir dağıtıcı firma lisansı altında faaliyet gösterilmesi nedeni ile davacı tarafından gönderilen ... 17. Noterliğinin 22/07/2016 tarih ve ... yevmiye nolu ihtarnamesi ile bayilik sözleşmesinin haklı nedenle fesh edildiği, davacının prim bedellerinin iadesini, cezai şart, kar mahrumiyeti ve ariyet olarak verilen komprasör ve hava su saatinin bedelinin tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki protokolün 2/c maddesindeki "bayinin süresinden önce bayilik sözleşmesini fesh etmesi ya da bayinin kusuru nedeni ile bayilik sözleşmesinin feshi durumunda bayi kendisine fesih tarihine kadar ödenmiş bulunan primleri ve bu bayinin katılım yapmadığı promosyon maliyetlerinin bayiye düşen kısmını faizleri ile beraber derhal ve defaten iade edecek olup, aksi takdirde bayi ...'in bayinin teminatlarını nakde tahvile ve yasal yollara başvurmaya yetkili olduğunu kabul, beyan ve taahhüt eder" hükmü gereğince davacının prim iadesi talebinde bulunabileceği ve ticari defter ve belgeleri ile bilirkişi raporuna göre davacının 208.930,80 TL prim iadesi talebinin yerinde olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
Davacı cezai şart talebinde bulunmuştur. Taraflar arasındaki protokolün 6. maddesinde"... bayinin iş bu protokol veya bayilik sözleşmesindeki maddelerden herhangi birine uymaması veya yükümlülüklerinden herhangi birini yerine getirmemesi durumunda, ... protokolü tek taraflı olarak fesih hakkına sahiptir, böyle bir durumda bayi ...'in iş bu protokole istinaden yaptığı tüm ödemeleri (işletme yatırımı ve yatırım bedelleri dahil) faizleri ile birlikte geri ödemeyi ve ...' in verdiği tüm ariyet malzemelerini normal kullanımdan doğan yıpranma hariç kullanabilir ve bakımlı bir halde ...'e iade etmeyi ve ...'e 100.000 TL cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt eder, ...' in protokol ve bayilik sözleşmesi ve taahhütname hükümlerinin yerine getirilmesinden kaynaklarıan kar mahrumiyeti ve cezai şarta ilişkin dava hakları ile bayinin teminatlarını nakde tahvil hakkı mahfuzdur...” hükmü gereğince davacının davalılardan 100.000 TL cezai şart talep edebileceği, cezai şartın KDV'sinin talep edilmesinin yasal mevzuat gereğince mümkün olmadığı, davacının bu tutarın bir kısmını teminat mektubundan karşıladığı buna göre davacının talep edebileceği bakiye cezai şart alacağının 70.139,95 TL olduğu, bu miktar cezai şartın ödenmesinin ekonomik olarak davalıların mahfına sebep olup olmayacağının tespiti için bilirkişi incelemesine karar verildiği, buna ilişkin davalılara ticari defter ve belgelerini ile ekonomik durumlarına ilişkin tüm belgeleri sunmaları için 2 haftalık kesin süre verildiği, buna ilişkin yapılan tebligata rağmen davalıların herhangi belge ve delil sunmadığından buna ilişkin incelemenin yaptırılamadığı ve cezai şart miktarı ile taraflar arasındaki sözleşme kapsamı göz önüne alındığında cezai şart miktarının tenkisine gerek bulunmadığı Mahkememizce kabul edilerek 70.139,95 TL cezai şart alacağının davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Davacı kar mahrumiyeti talebinde bulunmuştur. Sözleşme ve protokol gereğince sözleşmenin süresinden önce fesh edilmesi nedeni ile davacı kar mahrumiyeti talebinde bulunabileceği, sözleşmenin sone erme tarihi ile fiili fesih tarihi arasında kalan sürenin 1421 gün olduğu, ancak kar mahrumiyeti hesaplaması yapılırken Yargıtayın yerleşik içtihatlarına göre bayi verenin fesihten sonra kalan süre içerisinde o bölgede başka bir bayilik açılmasını temin etmiş olması durumunda kar kaybına uğradığından bahsedilemeyeceği, o bölgede başka bir bayi açmamış olsa dahi yeni bir bayilik açması için gereken makul süre için kar kaybının istenebileceği, dava konusu istasyonun bulunduğu İzmir ve ilçelerinde herhangi bir akaryakıt istasyonu sözleşmesi yapabilmesi için makul sürenin 3 ay olarak bilirkişiler tarafından tespit edildiği, buna göre davacının 3 aylık makul süre için talep edebileceği kar mahrumiyetinin bilirkişilerce 3.735,99 TL olarak hesaplandığı, yasal mevzuata göre bunun için KDV talebinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davacının kar mahrumiyeti talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı, davalıya ariyet olarak verilen komprasör ve hava su saati nedeni ile bunların bedelinin tahsilini talep etmiş ise de; bunların davalıya teslimine ilişkin herhangi bir belge sunulmadığından buna ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davalılar ... ve ...'nun protokolde müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak yer almaları nedeni ile davacının alacaklarından dolayı sorumlu oldukları kabul edilmiş, davacı tarafından davalı şirkete gönderilen ... 17. Noterliğinin 22/07/2016 tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesinin davalıya tebliğ edilememesi nedeni ile davacı alacakları için dava tarihinden itibaren avans faizine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; 3.735,99 TL kar mahrumiyeti alacağının, 70.139,95 TL cezai şart alacağının ve 208.930,80 TL prim iadesi alacağının dava tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin ve yatırım bedeline ilişkin taleplerinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre, alınması gereken 19.318,53 TL harçtan peşin alınan 6.363,31 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 12.955,22 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
3-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvurma harcı ve 6.363,31 TL peşin harç toplamı olan 6.392,51 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 28.246,47 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 7.240 TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve ret oranına göre 5.495,02 TL'sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/10/2021

Başkan ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Katip ...
e-imzalıdır

UYAP Entegrasyonu