Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DANIŞTAY 4. DAIRE

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/9472 E.  ,  2021/1985 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/9472
Karar No : 2021/1985

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Alüminyum Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek aleyhlerine olan hüküm fıkralarının taraflarca bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, devreden katma değer vergisinin düzeltildiğinden bahisle tanzim olunan vergi inceleme raporlarına istinaden re'sen tarh edilen 2011/3,8 dönemlerine ilişkin katma değer vergileri ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacı şirket hakkında 2007 yılına ilişkin olarak tanzim edilen … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporu uyarınca davacı şirketin 2007/12 dönemden sonraki dönemlere devreden KDV miktarının azaltılması işlemine karşı açılan davada, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla davacının "katma değer vergilerinin indirimleri kabul edilmeyerek 2007/12 döneminden sonraki döneme devreden KDV miktarının azaltılması işleminde hukuka aykırılık görülmeyerek" davanın reddine karar verildiğinden, davacı şirketin 2008 ve müteakip dönem katma değer vergisi beyan tablosunun yeniden düzenlenmesi suretiyle yapılan dava konusu tek kat vergi ziyaı cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan, davacı şirket adına tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için önceden işlenen bir fiilden dolayı kesilen cezanın kesinleşmesinin gerektiği ve cezanın kesinleştiği tarihi takip eden yılın başından başlamak üzere beş yıl içinde tekrar vergi ziyaı cezasının kesilmesi gerektiği, olayda, davacı şirketin, işbu dava konusu 2011 yılına ilişkin olmakla birlikte sahte fatura kullanma fiilinin 2007 yılı içerisinde gerçekleştiği, tekerrüre ilişkin kesinleşen cezaların ise 2008/8 dönemine ait olduğu ve 2009 yılı içerisinde kesinleştiği görülmüş olup, tekerrür hükümlerinin uygulanması için yasal şartlar gerçekleşmediğinden, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 339. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasında ise hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen reddine, kısmen kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, 2007 yılında fatura alınan mükellef hakkındaki vergi tekniği raporunun tebliğ edilmediği, diğer dönemlere ilişkin olarak tanzim edilen vergi inceleme raporlarının zaman aşımı süresinden sonra düzenlendiği, 2007 yılına ilişkin cezalı tarhiyatın zaman aşımına uğradığı, aynı konu hakkında verilen emsal yargı kararlarının bulunduğu, mal ve hizmet alınan firmalara yapılan ödemelerin gerçek olduğu, incelemenin eksik ve yetersiz olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının redde ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı idare tarafından, tekerrürden dolayı artırılarak uygulanacak olan cezayı gerektiren fiilin, daha önce kesilen cezaya ilişkin fiilin işlendiği tarihten önceki veya sonraki bir tarihte işlenmiş olmasının sonucu değiştirmeyeceği, somut olayda tekerrür için yasal koşulların oluştuğu, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının tekerrüre ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

DAVALININ SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu cezalı tarhiyatların dayanağı olan ve atıf yapılan Vergi Mahkemesinin davanın reddine dair kararının Danıştay tarafından onandığı, bu haliyle yasal dayanaktan yoksun davacı temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4.Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
5.Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
6.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu