Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

BAKIRKÖY 2. FIKRI VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESI

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/174 Esas
KARAR NO : 2021/243

DAVA : Marka ve Tescilsiz Tasarımdan Doğan Haklara Tecavüz ve Haksız Rekabeti Tespiti, Durdurulması ile Önlenmesine
DAVA TARİHİ : 21/08/2019
KARAR TARİHİ : 08/12/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 31/12/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalının hukuka aykırı eylemlerinin, müvekkil adına ... numarası ile TURKPATENT nezdinde tescilli ... esas unsurlu marka başta olmak üzere müvekkil adına tescilli markalara ve müvekkil tarafından uzun yıllardır kullanılmakla ayırt edicilik kazanan tescilsiz tasarıma tecavüz teşkil etmekte olduğunu, davalı şirketin kötü niyetli marka başvuruları yaparak, müvekkil şirketin tescilsiz tasarımına ve tescilli markalarına benzer bir marka başvurusuyla hak tesis etmeye çalışmakta olduğunu belirtmiş ve müvekkili şirket adına "..." ibareli ve esas unsurlu sektörel olarak tanınmış markaları ve "... " .... başlıklı tescilsiz tasarıma konu ürünlerin birebir aynısı ve/veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin müvekkili şirketin herhangi bir izin ve icazeti olmaksızın, davalı tarafça üretilip, imal ve/veya ithal, ihraç edip ve/veya her türlü ticaretini yapıp, piyasada çeşitli firmalara dağıtarak sipariş için teklifte bulunan, satışını yapan ve siparişler alan, piyasaya süren ve her türlü tanıtım vasıtalarında kullanarak başta müvekkil şirketin 6769 sayılı SMK’dan kaynaklanan marka ve tasarım haklarına tecavüz eden, haksız rekabete neden olan davalı yanların işbu eylemlerinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine ve bu suretle haksız tecavüzün giderilmesine, hükmün ilanına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, dava dilekçesi incelendiğinde, tescilsiz tasarim ihlali ve marka ihlali olmak üzere 2 ana iddia dayanıldığının görüldüğünü, davacının tescilsiz tasarım iddiasının son derece hukuka aykırı olduğunu, SMK kapsamında tescilsiz tasarım korumasına sahip olmak için 3 yıl süre tanındığını, dava konusu ambalajın en az 5 yıldır kullanılmakta olduğunu, dava dilekçesinde .... Renk Ambalajlı ıslak havlu tasarımına müvekkilin ihlal yaptığını bunun Tescilsiz Tasarım ihlali olduğunu iddia ettiğini, söz konusu tasarımın yenilik unsuru bulunmayan, sıradan bir tasarım olup bu tür ürünlerde .... renk kullanımı da çok yaygın olduğunu, diğer yandan müvekkilinin .... renk ambalaj tasarımıyla davacının tasarımı arasında da belirgin farklar bulunmakta olup bilgilenmiş kullanici gözüyle tasarımlar farklı olduğunu, davacının, hak iddia ettikleri tasarımlar incelendiğinde, yenilik ve ayırt edicilik unsuru olmayan, yurtiçi ve yurtdışında değişik firmalarca üretilen renk ve ambalaj tasarımlarına ait olduğu görüldüğünü, ambalaj renk ve tasarımların sıklıkla değiştiğini, bu tür ürünlerde sektörde en sık kullanılan renklerin; ..., ..., ..., ..., ... renkler olduğunu çünkü bu renkler dikkat çektiğini, ıslak mendil / ıslak havlu ambalaj tasarımları çoğu zaman genel hatlarıyla benzediğini, ... formda olup üst taraflarında plastik kapak veya yapışkan kapak olduğunu, dolayısıyla her iki tarafın ambalaj tasarımında da bu özelliklerin bulunması sektör açısından son derece olağan olduğunu, ayrıca kimin kimden daha önce bu tür tasarım yaptığının tespiti de zor olduğunu, müvekkili tarafından kullanılan "..." markası TURKPATENT nezdinde 2009 yılından bu yana 03. Sınıfta (ıslak mendiller) tescilli olduğunu, İngilizce .... kelimesinin Türkçe karşılığı ... olup, başta gıda ürünleri olmak üzere kozmetik, sağlık dahil birçok ürünlerde "cins, vasıf, kalite..." bildirmesi nedeniyle tek başına marka olma niteliği olmayan ve/veya zayıf olan bir kelime olduğunu, bu nedenledir ki içinde ... geçen binlerce marka başvurusu olup 03. Sınıfta özellikle ıslak mendil alanında da birçok tescilli ve tescilsiz marka bulunduğunu, hukuken zayıf markaların tescil edildiğini, fakat koruma kapsamları, iltibas değerlendirmelerinde normal markaların aksine sıkı bir benzerlik, iltibas değerlendirmesi yapılamayacağını, çünkü Zayıf Marka sahibi bu markayı seçerken, belli bir ölçüde ki benzerlerinin varlığından haberdar olmanın yanında kendisinden sonra da belli bir ölçüde benzerlerinin olmasına rıza göstermiş sayıldığını, tescil tarihinden 10 yıl geçtikten sonra "...." markası ile "..." markalarının benzerliğini iddia etmenin, hukuka aykırı olmanın yanında zamanaşımı yönünden de imkan dahilinde olmadığını, davacının, tescilsiz tasarım iddiası yanında aynı zamanda ... nolu Marka Tescillerinde yer alan "Ambalaj Görseli" üzerinde sanki 3 boyutlu marka hakkına sahipmiş gibi iddialar ileri sürmekte olduğunu, öncelikle ... nolu marka "3 boyutlu marka" olmadığını, ... nolu Marka Adı: "..." olup başvuruda yer alan Ambalaj Üstünde Marka Hakkı sağlamayacağını, müvekkili tarafından kullanılan "..." markası 2009 yılından bu yana tescilli olup her hangi bir hükümsüzlük iddiası da bulunmadığı, kaldı ki 5 yıllık Zamanaşımı süreside dolduğunu, tescilli bir markanın kullanılması hukuksal hak olup bu yönde yapılan taleplerin reddini, taraf markaları "..." ve "..." arasında benzerlik bulunmadığından davanın reddini, ... nolu davacı markası iddia edildiği gibi "3 Boyutlu Marka" olmadığından, başvuruda kullanılan "Ambalaj görseli" üzerinde marka tescil hakkı bulunamayacağını, bu yönde yapılan davacı iddia ve taleplerinin reddini, davacı , adına tescilli tasarım olmadığı gibi tescilsiz tasarımlar için ön görülen 3 yıllık koruma süresi dolduğunu, müvekkilin kullandığı "..." markasının tescilli olması, tescilsiz tasarımlar için ön görülen 3 yıllık koruma süresinin dolmuş olması dikkate alınarak tüm davacı taleplerinin reddini talep etmiştir.
Davacı vekili 25/09/2020 tarihli dilekçesi ile vekillik görevinden istifa etmiş olup istifa dilekçesi davalı şirkete tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Bakırköy .... Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin ... değişik iş sayılı dosyası dosya içerisine alınmış, tetkikinde; talep eden ... A.Ş.tarafından karşı taraf ... San.ve Tic. Ltd. Şti aleyhine tespit ve tedbir talebinde bulunulduğu, tespit sonucu alınan bilirkişi raporunda: "Tespit talep eden vekili tarafından dosyaya sunulan ve aleyhinde tespit talep edilene ait olduğu iddia edilen ürün üzerinde kullanımların, tespit talep eden adına tescilli ... tescil numaralı marka ile nihai tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet verecek kadar benzer mahiyette olduğu, aleyhinde tespit talep edilene ait olduğu iddia edilen ürünün, renk, yazı stili, yazı ve görsellerin ürün üzerindeki yerleşimi ve şekil unsurları açısından, tespit talep eden adına tescilli marka ile benzer olduğu ve ilgili kullanımların aleyhinde tespit talep olunana ait ... tescil numaralı "..." ibaresini ve görselini ihtiva eden koruması dışında olduğu, aleyhinde tespit talep edilenin bu kullanımlarının, tespit talep eden adına tescilli markaya tecavüz teşkil ettiği, iltibas oluşturduğu, markadan doğan hakların ihlal ettiği, her ne kadar tespit talep eden yan marka koruması dışında 6769 sayılı yasa çerçevesinde tescilsiz tasarım korumasına sahip olduklarını da iddia ve beyan etmiş ise de, tespit talep eden yanın ilgili tasarımı, kamuya ilk kez kendilerinin arz ettiğine ilişkin dosya arasında herhangi bir bilgi ve veri olmadığından, ilgili iddialara yönelik inceleme yapılamadığı" hususları tespit edildiği görülmüştür.
Dosya, davalının davacıya ait "..." esas unsurlu markalarından doğan haklarına ve tescilsiz tasarımdan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetinin bulunup bulunmadığı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 08/10/2021 havale tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında; "davacı tarafa ait tescilsiz tasarım ile 18.12.2017 başvuru tarihli ... numaralı marka tesciline ilişkin ürün görseli ve Davalı tarafa ait ürün görselleri arasında Bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, her ne kadar “benzer olarak algılanma” söz konusu ise de, 2012 yılı itibariyle davacının dava konusu ettiği “tescilsiz tasarımın” kamuya sunulmuş olduğu, dolayısıyla SMK m.69/2 uyarınca kamuya sunulduğu tarihin üzerinden 3 yıl geçmiş olmakla SMK KAPSAMINDA TESCİLSİZ KORUMAYA İLİŞKİN ŞARTLARIN VE TESCİLSİZ TASARIMA TECAVÜZÜN MEVCUT OLMADIĞI, davalının kullanımının, davacının tescilsiz tasarımı ile karıştırılmaya yol açacak bir kullanım sergilediği tespit edildiğinden, bu Kullanımların SMK açısından tescilsiz tasarıma tecavüz oluşturmasa da TTK m. 55/1-a-4 kapsamında HAKSIZ REKABET TEŞKİL EDECEĞİ, davacıya ait markayı taşıyan ambalajın marka olarak tescilli olduğu ve tescilin ürün ambalajını da kapsadığı, Davacı ve davalının her ikisinin de aynı sektörde yer aldıkları ve davalı tarafından sunulan malların davacının marka tescil kapsamına giren mallar olduğu ve Davalı kullanımının, davacının tescil kapsamına giren mal sınıfında olduğu, Davalı tarafından ürüne uygulanma biçiminin/kullanım şeklinin, davacıya ait markanın kapsadığı mala yönelik olarak halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali doğuracağı, bu sebeplerle SMK’nın 7 ve 29. maddeleri gereğince davalı kullanımının/kullanım şeklinin davacının marka hakkına tecavüz oluşturacağı, davalının, davacının markası ile karıştırılmaya yol açacak bir kullanım sergilediği görüldüğünden, yukarıdaki tespitler ışığında, davalının kullanımının TTK m. 55/1-a-4 kapsamında haksız rekabet teşkil edeceği" hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Dava, davalının, davacıya ait markasından ve tescilsiz tasarımdan doğan haklarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespiti, durdurulması ve önlenmesine yöneliktir.
Davacı tescilsiz tasarım ve tescilli marka haklarından doğan haklarına tecavüz iddiasında bulunmuştur.
Tescilsiz tasarım hakkına tecavüz iddiası yönünden ilk değerlendirilmesi gereken husus söz konusu tasarımın korunmadan yararlanıp yararlanmayacağıdır. SMK'nun 55/4.md'sine göre tescilsiz tasarım ilk kez Türkiye'de kamuya sunulmuş olması halinde korunur. İlk kez Türkiye'de kamuya sunulan bu tasarım ayırdedici olmalı ve kamuya arzından itibaren 3 yıllık süre geçmemiş olmalıdır.
Davacıya ait tescilsiz tasarımın ilk olarak 2012 yılında kamuya arz edilmiş olduğu, davalı yanın sunmuş olduğu delillerin tetkiki ile ortaya çıkmış olduğundan, davacının tescilsiz tasarımın korumasından yararlanamayacağı, bu itibarla tescilsiz tasarıma tecavüz iddiasına dayalı davasının reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise;
SMK'nun 6/1 md'sinde nisbi red nedeni olarak düzenlenen karıştırma ihtimali, aynı kanunun 7/1 md'sinde marka hakkına tecavüz hali olarak yer almaktadır. SMK'nun 6/1 md'sine göre, önceki marka ile tescil başvurusu yapılan marka aynı ya da benzer ise sınıflar da aynı ya da benzer ise bu başvuru itiraz üzerine red edilir. SMK'nun 25/1 md'si gereğince hem 5.md'de yazılı mutlak red nedenleri , hem de 6.md'de yazılı nisbi red nedenleri birer hükümsüzlük nedenidir. Marka koruma kapsamına ilişkin SMK'nun 7/1-b md'sine göre ise, marka sahibi "tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerde aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasını engelleyebilir ve bu durum aynı zamanda marka hakkına tecavüz olarak nitelendirilmektedir.
Davalı her ne kadar ... ve ... numaralı marka tescillerine dayanmışsa da, fiili kullanımlarının bu tescil kapsamında değerlendirilemeyeceği, davalı ürün ambalajlarının, davacıya ait ... şekil (ambalaj şekil) markası ile görsel olarak benzerlik içerdiği, söz konusu benzerliğin taraf markalarının tescilli olduğu emtialar bakımından özel bir bilgi, eğitim ve dikkat düzeyine sahip olmayan ortalama tüketici nezdinde karıştırma ihtimalini yarattığı, davacının ambalaj tasarımlarının marka olarak tescili karşısında, söz konusu markalardaki "..." ibaresinin bulunmasının başlı başına markanın zayıf olduğu sonucunu doğurmayacağı kanaatiyle marka tecavüzü yönünden davacının davasının kabulüne karar verilmiştir.
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davalının ... ve ...tescil numaralı markalarının fiili kullanımının davacıya ait ... tescil numaralı markadan doğan haklara tecavüzünün kabulü karşısında söz konusu haksız fiilin aynı zamanda haksız rekabet de teşkil ettiği sonucuna ulaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
-Davalının, davacıya ait ... tescil numaralı markasından doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetinin tespiti ile bu tecavüz ve haksız rekabetin durdurulmasına, önlenmesine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına,
-Davacının tescilsiz tasarıma tecavüz davasının REDDİNE,
-Hüküm özetinin masrafı davalı yanca karşılanmak suretiyle tirajı en yüksek ulusal çapta yayın yapan 3 gazeteden birinde ilanına,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet talebi yönünden 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 275,50 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 3.275,50 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre hesaplanan 1.637,75 TL'sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 88,80 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/12/2021
Katip ...
¸

Hakim ...
¸

UYAP Entegrasyonu