Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

BAKIRKÖY 1. FIKRI VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESI

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/63
KARAR NO : 2021/272

DAVA : Markaya Tecavüzün Önlenmesi, Men'i,
DAVA TARİHİ : 24/02/2021
KARAR TARİHİ : 09/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/12/2021
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketinin kuruluş tarihi olan 1995 yılından itibaren ayakkabı ve terlik üretimi yaptığını, Türkiye ve dünyada birçok noktaya ihracat gerçekleştirdiğini, müvekkilinin 2003 yılından bu yana "......." ibaresini marka olarak ....... sayı ile tescilli ettirdiğini, "......." markasını piyasada saygın bir marka haline getirmek için büyük emek ve sermaye harcadığını, söz konusu müvekkili markasının TPMK nezdinde tanınmış marka olarak da kayıt altına alındığını, ancak hal böyle iken davalının, müvekkiline ait tescilli "......." ibaresini ticari unvanında kullandığını, bu unvanı TTK ve SMK'ya aykırı olarak oluşturduğunu ve davalının bu eyleminin müvekkilinin tescilli markasından doğan haklarına tecavüz oluşturduğunu iddia ederek, müvekkilinin tescilli markasına yönelik tecavüzün önlenmesini, men'ini, müvekkilinin tescilli markasının kullanıldığı tabelaların sökülmesini, reklam vasıtası, basılı evrak ve ürünlerin toplatılmasını, davalının müvekkilinin tescilli markasını internet ve sosyal medya üzerinde kullanımının durdurulmasını ve verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı, ancak davaya herhangi bir cevap vermediği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalının davacının tescilli markasına yönelik tecavüzünün önlenmesi, men'i, davacının tescilli markasının kullanıldığı tabelaların sökülmesi, reklam vasıtası, basılı evrak ve ürünlerin toplatılması, davalının davacının tescilli markasını internet ve sosyal medya üzerinde kullanımının durdurulması ve verilecek hüküm özetinin ilanı taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu'ndan gelen kayıtlardan, ......., "......" ibareli markanın 19/12/2013 tarihinden itibaren davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK'nın 29/1-b ve c maddeleri ile, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmanın marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
Muş Asliye Hukuk Mahkemesi'ne talimat yazılarak, resen seçilen fotoğrafçı bilirkişi marifetiyle davalının belirtilen adresinde keşif yapılmak suretiyle, davalı tarafa ait iş yerinin tabela ve sair fotoğrafları çekilerek ve var ise ticari evrakı incelenerek, "......." ibaresini kullanıp kullanmadığı, kullanıyorsa kullanım şeklini gösterir fotoğrafların alınması hususlarında rapor tanzimi istenilmiş olup, aldırılan bilirkişi raporunda sonuç olarak, bahsedilen "......." ibareli herhangi bir iş yeri, dükkan, işletme ve sair tüm uğraşlarına rağmen bulamadıklarını, ancak yine de gelinen alana ilişkin fotoğraf ve videolar çekildiği bildirilmiştir.
Ticaret sicil kayıtları, davalı şirketin ....... unvanı ile ilk defa 16/12/2008 tarihinde kurulup, ticaret siciline tescil edildiği, en son yerleşim yeri adresinin tebligat yapılan adres olduğu, herhangi bir faaliyetinin bulunmadığı gibi, herhangi bir markasal kullanımının da söz konusu olmadığı anlaşılmıştır. Davalı şirketin ilk tescil tarihi 16/12/2008 olup, dava tarihi itibariyle aradan geçen zaman gözetildiğinde, hak düşürücü süre söz konusu olduğu gibi, davalının markasal bir kullanımı da ispatlanamamıştır. Ayrıca, Yüksek Yargıtay .... Hukuk Dairesi'nin 29/06/2020 tarih ve .... Esas -... Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere SMK'nın 29/1-a hükmü ile yapılan yollama gereği m.7/3-e maddesinde yer alan "işaretin ticaret unvanı ve işletme adı olarak kullanılması" hükmü işaretin markasal kullanılması durumunda uygulanabilecektir. Zira m.7/3'de işaretin ticaret alanında kullanılması halinde yasaklanabileceği hükme bağlanmıştır. Marka hukuku kapsamında işaretin ticaret alanında kullanılması ifadesi ile kastedilen işaretin markasal olarak kullanılmasıdır. Diğer taraftan, SMK'nın 7/3-e maddesinin gerekçesinde söz konusu düzenleme ile 2015/2436 sayılı A.B. Marka Yönergesiyle uyum sağlandığından bahsedilmiş olup, Yönerge'nin 3. maddesinde yer alan hükmün, yine Yönerge'nin genel gerekçesi no 19'daki açıklamalara göre değerlendirilmesi gerekir. Buna göre, ticaret unvanı ancak tescilli bir markaya tescil kapsamındaki mal ve hizmetler yönünden ayırt ediciliği sağlayıcı bir işaret olarak kullanılması halinde, marka hakkına tecavüz oluşturacağı açıklaması karşısında, Kanun Koyucunun amacının ticaret unvanının tescilli marka ile karıştırılmaya yol açacak şekilde kullanılması halinin marka hakkına tecavüz olarak kabul edilmesi gerektiği yönünde olup, tek başına ticaret unvanının tescil ettirilmiş olması marka hakkına tecavüz teşkil etmez. Bu itibarla ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Peşin alınan harcın yeterliliğine, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
5-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.09/12/2021

Katip ...
e-imzalıdır

Hakim ...
e-imzalıdır

UYAP Entegrasyonu